GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:67
Tarih:01.03.2023

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYTUN ÇIRAY (İzmir) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; cumhuriyet tarihimizin en büyük felaketini yaşıyoruz; acımız sonsuz, kederimiz dinecek gibi değil; üstelik bu acımızı AKP'nin her biri başlı başına rezalet ve skandal olan yönetimi daha da keskinleştiriyor. Elektrikler olmadığı için ölen çocuklar ve günlerce geciken müdahaleler yüzünden duymaktan imtina ettiğiniz utanma duygusu milletimizi daha da öfkelendiriyor. Depremle yıkılmış şehirlerimizde, ilçelerimizde, beldelerimizde ve köylerimizde, tam üç hafta geçmesine rağmen hâlâ çadırlar kurulamamış, çadırlardan konteynerlere geçilememiştir; başta hijyen olmak üzere, en temel sağlık ihtiyaçları dahi karşılanamamıştır. Ortaya çıkan bu acı durum insanlarımızı isyan duygularına sürüklemiş ancak siz, bu isyan duygularını anlamak yerine insanımıza hakaretle cevap vermeyi tercih ettiniz.

Sayın milletvekilleri, hiç eğip bükmeden söylemek zorundayım ki yaşadığımız doğal afeti değil cumhuriyetimizin belki de tarihimizin en büyük felaketi kılan sizin yirmi yıllık iktidarınızın başarısız sonucudur. Kızılay ve sizler milletin yardım ve dayanışma inancına da zarar verdiniz. Bunun en büyük sorumluları, içerisinde yapılan her türlü hatayı alkışlayan ve olur olmaz her karara parmak kaldıran Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekilleridir.

Değerli arkadaşlar, biz asıl tıynetini son on yıldır giderek artan şekilde ortaya koyan bir kötü yönetimle değil, esasen bir kötülük yönetimiyle karşı karşıyayız. Aslında bu kötülük zihniyetinin temel sebebi cumhuriyet kurumlarına karşıtlık ve cumhuriyet kurumlarının yok edilmesine dair tutumdur. Türk Hava Kurumunda neyi yaşıyorsak şimdi Kızılayda da aynı şeyi yaşıyoruz ve mevcut otokratik, ucube tek adam rejimi ne yazık ki 12 Eylül 2010'dan başlayan referandumlar süreciyle ülke ve millet olarak bizi çok ağır sonuçlara maruz bıraktı. Bakın, 12 Eylül 2010'dan itibaren karşılaştığımız başlıca olaylar: 15 Temmuz hain kalkışması, dayanılmaz hayat pahalılığı, bozulan şehirler, artan uyuşturucu kullanımı, yolsuzluk ve usulsüzlük ve Suriye sığınmacıları felaketi. Bunların hangisinin milletimizin genel iyiliğine hizmet ettiğini söyleyebilirsiniz? Dolayısıyla sistematik ve kasıtlı olarak içten içe çürütülmüş ve ülkemizi kurumsuzlaştırmayla karşı karşıya bırakmış bir yönetimle karşı karşıyayız.

Bakın, bizim eskiden bir Kızılayımız vardı; her zor günümüzde yanımızda bulunur, milletimizin göz bebeği olan kurumların başında gelirdi, doğal felaketlerde kendiliğinden harekete geçerdi, ticari olan hiçbir faaliyetle ilişkisi yoktu. Milletimizin kalbinde yer eden bu yardım ve dayanışma kurumumuz, şimdi maalesef, kötülük rejiminin çıkarlarına hizmet eden bir paravan kuruluşa dönüştürüldü. Mesela, BAŞKENTGAZ'ın Kızılaya 8 milyon dolarlık bağışı Kızılaydan Ensaf Vakfına aktarıldı ve oradan da iddialara göre TÜGVA'ya aktarıldığı ifade ediliyor. Esasen, bu gösteriyor ki Kızılay tam bir para aklama operasyonunun aleti hâline getirilmiş.

Bakın, şu anda, bu kısa sürede size güvenliğimiz için uyarıcı bir şey daha söylemek istiyorum. Yurt dışından tek bir kalemde 200 milyon dolarlık 14 milyon kan torbası aldınız -doktor arkadaşlarım bilir- bu torbaların içinde "antikoagülan" dediğimiz kan pıhtılaşmasını engelleyici ilaç vardır. Allah korusun, Türkiye savaşa girerse ve bu kan torbaları Türkiye'ye teslim edilmezse Türkiye bir felaketle karşı karşıya kalır. Ama 200 milyon dolara aldığınız bu kan torbalarının fabrikası kaç paraya kuruluyor biliyor musunuz? 15 milyon dolara. 15 milyon dolara bu torbaların fabrikasını kuracağınıza Kızılay aracılığıyla 200 milyon dolarlık 14 milyon adet kan torbası alımı yaptınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Selamlamama izin verir misiniz.

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

AYTUN ÇIRAY (Devamla) - Değerli arkadaşlar, siz adına "Kızılay Holding" demişsiniz ama ben kendi parasını çalan holding görmedim hayatımda ve para aklamaya çalışan holding de görmedim. Dolayısıyla biz bugüne kadar Kızılayı holding değil Hilal-i Ahmer olarak biliyorduk ama siz sonuçta onu hem holdingleştirdiniz hem de ilk defa kendi kendinin parasını çalan bir holding hâline getirdiniz.

Allah selamet versin, inşallah, 14 Mayıstan sonra bambaşka bir siyasi iktidarla yine bu Kızılayı olması gerektiği yere getireceğiz.

Hepinize saygılarımı sunuyorum.