GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:67
Tarih:01.03.2023

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de kanun teklifinin bu teklifle kurulan Vakfın organlarını, yönetim yapısını düzenleyen 4'üncü maddesiyle ilgili söz aldım, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tabii, öncelikle, 6 Şubattan itibaren meydana gelen depremlerde yaşamlarını yitiren tüm vatandaşlarımıza ben de rahmet diliyorum, ailelerine sabır diliyorum. Gaziantep'le ilgili bir kanun teklifi olduğu için bu minvalde gerek Gaziantep ve tüm ilgili bölge milletvekillerimize de geçmiş olsun diyorum. Bir milletvekilimizi kaybettik, bölge vekillerimiz çok yakınlarını kaybettiler; hepsine başsağlığı diliyorum. Çok büyük bir acı yaşadık; insanlarımızı kaybettik, kurtaramadık, koruyamadık onları. Her yönüyle büyük sorumluluklarımızın olduğunu ben tekrar belirtmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz bu kanun teklifiyle Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı kuruluyor ve şu anda Gaziantep'te Avrupa Birliği fonlarıyla başlatılan, projeyle faaliyet yürüten Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü bu Vakıf bünyesine alınmış oluyor. Avrupa Birliği Uyum Komisyonu üyesi olarak bu teklife konu olan vakıf bünyesinde faaliyet gösterecek olan Enstitünün kuruluşuna doğal olarak Avrupa Birliği fonlarının kaynaklık ettiğini, Avrupa Birliği hibe programlarının kaynaklık ettiğini görüyorum.

Kurumun yönetim yapısını, özerkliğini ve bu fonların yapısını ben burada değerlendireceğim. Öncelikle Enstitünün kuruluş sürecine baktığımız zaman, Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerinin bugüne göre daha iyi olduğu dönemde, teklif sahibi değerli Milletvekilimiz Sayın Ali Şahin'in de o zaman Bakan Yardımcısı olduğu dönemde, Avrupa Birliğiyle ilgili gerçekten başarılı ivme yakaladığımız bir süreçte, 2014 yılında Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin bir proje başvurusu oluyor ve bu başvuru kabul ediliyor, başarılı bir çalışma. 2018'de de Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü bir proje uygulaması olarak o gün kuruluyor. Sanırım yaklaşık 7,8 milyon euro bir fon alınıyor ve Gaziantep merkezli bu Enstitü şimdi Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde işte bu kanun teklifiyle kurulan bu Vakfa bağlı ve bu faaliyetleri de artık Enstitü bu Vakıf bünyesinde sürdürecek. Avrupa Birliğiyle ilişkilerimizin -söylediğim gibi- iyi olduğu dönemde en önemli başarımız da şüphesiz, Avrupa Birliği fonlarından çok ciddi kaynaklar alıyorduk. Şimdi bu kanun teklifini görüştüğümüz bu dönemde ise Avrupa Birliğiyle ilişkilerimizde maalesef ciddi geriye gidişler yaşadığımızı, hatta hiçbirimizin kabul etmediği fon kesintileriyle karşı karşıya kaldığımızı da ben aktarmak istedim.

Şimdi kanun teklifiyle dediğim gibi o proje uygulaması olarak kurulan Gaziantep'teki Enstitü, Vakıf bünyesine dönüştürülecek. Tabii, ciddi muafiyetler, istisnalar alacak, Bakanlık bütçesinden bir kaynak aktarılacak -sanırım 5 milyon TL kaynak aktarılacak- kamu kaynaklarından, arazisinden yararlanacak bir süreçle karşı karşıyayız.

Doğal olarak bu 4'üncü madde çok önemli çünkü burada Vakfın yönetim yapısı belirleniyor, denetim yapısı, Bilim Kurulu, Danışma Kurulu belirleniyor. Şeffaflığı ve denetlenebilir olması çok değerli. Şimdi bütün hatiplerin belirttiği gibi, yerel yönetim ve bakanlık bünyesiyle kurulacak bu vakfın yönetim yapısında doğal olarak bir siyasi etki de var. Kaynakların dağılımında, istihdam süreçlerinde ciddi sorunlar ve kaygılar iletildi benden önceki hatipler tarafından çünkü bu siyasi aidiyeti ve temsiliyeti olunan kişilere, işte, bakanlık yetkililerine, bu kişi ve kurumlara Vakfın yönetim yapısında bir karar alma yetkisi vereceğiz biz bu kanun teklifiyle.

Şimdi Mütevelli Heyetindeki doğal üyelere baktığımız zaman; Mütevelli Heyeti Başkanı Kültür ve Turizm Bakanı, Bakan Yardımcısı Dışişleri Bakan Yardımcısı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı, işte genel müdürler var burada. Doğal olmayan üyeler, diğer bütün üyelerde de yine Mütevelli Heyetinin yetkisi var yani tamamen Bakanlığın icracı olduğu ve bütün kurumlara sirayet ettiği bir yapı var. Doğal olarak, Bilim Kurulu var, Danışma Kurulu kurulmuş, bu da önemli ama burada da yine Yönetim Kurulunun etkisi var. Doğal olarak, baktığımız zaman, hiç kimse şunu iddia edemez: Burada bir siyasi etki olacaktır mutlaka çünkü bir siyasi mekanizma var yönetimde.

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Sonuçta başında da Bakanımız var.

SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Bakan var, Kültür Bakanı olacak başında. Tabii, bu, kimin iktidar olduğundan bağımsız bir değerlendirme. Neticede, Vakfın daha özerk ve bağımsız olması ve bugüne kadar Enstitünün yaptığı başarılı çalışmaları -Sayın Altıntaş Hocamızın söylediği gibi- güçlendirmek varken neden siyasi bir sürece biz eviriyoruz, bunu belki tartışmak lazım. Evrensel, bilimsel, özgür çalışmalar bu siyasi önceliklerle, nasıl, çatışacak mı? Siyasi öncelikler mi, Enstitünün önceliği mi, bilim insanlarının öncelikleri mi dikkate alınacak?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Evet, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı değil de diğer yerel yönetim birimleri de sürece katılabilirdi. Daha dar bir coğrafi alan değil de daha geniş, daha kapsayıcı bir süreci belki bu kanun teklifiyle yapabilirdik. AB fonları, uluslararası fonlar, bunlar nasıl, bilimsel önceliklere göre mi tasnif edilecek yoksa siyasi önceliklere göre mi? Tabii, bunlar tartışılan ve kaygı yaratan durumlar, doğal olarak biz bunu gündeme getirmek zorundayız. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi elbette bu Vakfın kuruluş merkezindeki Enstitünün Belediye Başkanı ama yönetimle ilişkisi nasıl olacak? Defakto olarak acaba Başkan mı hâkim olacak yoksa Bakanlık mı?

ALİ ŞAHİN (Gaziantep) - Mütevelli Heyeti üyesi sadece.

SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Evet, heyet üyesi olarak ama Enstitünün merkezi olması, Değerli Başkanım, belki bir tartışma yaratabilir.

Biz bu kaygılarımızı doğal olarak paylaşmak zorundayız, sizlere iletmek durumundayız. Elbette kültürel varlıklarımızı korumalıyız, gelecek kuşaklara taşımalıyız ama bizim en büyük görevimiz, insanlarımızı ve onların barındıkları yaşam alanlarını korumaktır diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.