| Konu: | Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 01.03.2023 |
MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, 393 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Sizleri ve kamuoyunu saygıyla selamlarım.
6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli 2 depremde on binlerce canımızı yitirdik, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralı kurtulanlara da acil şifalar diliyorum; Allah sebep olanları hem bu cihanda hem de ahirette cezasız bırakmasın.
Değerli milletvekilleri, dün, burada EYT mağdurlarının sorunlarına kısmen de olsa çözüm olabilecek bir kanun yasalaştı. Bu hususta birkaç kelime söylemek istiyorum. Daha önce açlık sınırında sadaka gibi vereceğiniz emekli maaşı için "Hem emekli maaşı alacak hem çalışacak." diyerek haklarını yok saydığınız insanların çift dikiş yapacaklarını söylemiştiniz. Sizin döneminizde atadığınız insanlara bir bakın. 3 dikiş, 4 dikiş, 5 dikiş hatta 10 dikiş atanlar ortaya çıktı. Çünkü yanlış kumaş seçtiniz, lime lime elinizde kalan bu kumaşlar zaten dikiş tutmazdı; 5 dikiş de atsanız, 10 dikiş de atsanız bu kumaştan bir şey yapmanız mümkün değil. Zaten dikişleri bu kalitesiz kumaşlara ata ata, çadır yapacak ipliğiniz bile kalmadı; daha doğrusu artık ipliğiniz pazara çıktı.
Değerli milletvekilleri, maalesef 6 Şubat tarihinde gerçekleşen deprem, bizlere nasıl bir iktidar tarafından yönetildiğimizi acı bir tecrübeyle göstermiştir. Bu yönetememe hâli doğal bir afeti asrın felaketine değil, asrın kurtarma fiyaskosuna dönüştürdü. Baştan sona örgütlenme ve eş güdüm yetersizliği, iş bilmezlik, ne derseniz içinde barındıran bir süreç... Bu olay, karar vermekte kararı hayata geçirmekten bile âciz bir iktidar yapısını sergiledi. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini hızlı karar alabilmek için getirdiğini iddia edenler bu depremin ilk üç günü far ışığı görmüş tavşan gibi hareketsiz kaldı.
"İktidar hızlı karar alamıyor." diyerek haklarını tamamen yememek lazım. Hızlı karar alınan konular da var. "Bir işin ihalesi kime verilecek? Kaça verilecek?" konularında korkunç bir hızla hareket edebiliyorsunuz. Hatta o kadar hızlı hareket ediliyor ki bazen ihale prosedürleri arkadan geliyor. Aynen bir bakanın "Yıkın, hukuki işlemler arkadan gelir." dediği gibi.
Daha önce deprem bölgesindeki iller için rakamlar vererek sorunlarını hallettiğinizi ilan etmiştiniz. Doğru, yaşamını yitirenlerin sorunlarını çözdünüz, barınma sorunları kalmadı, işsizlik sorunları kalmadı, ısınma sorunları kalmadı, aç kalma sorunları kalmadı; yeme içme, giyinme sorunları da kalmadı. Hayatta kalanlara ise masallar anlatıyorsunuz "On iki ayda kalıcı konut." Bir ayda çadır temin edemediğimiz halka bir yılda yani on iki ayda kalıcı konut yapma masalını satıyorsunuz. Gene aynı terane, gene bilime, tekniğe meydan okuyan, kendi bildiğinizi yani "ben yaptım oldu" mantığıyla seçim meydanlarında masallar anlatacaksınız. Bu ölümlerin asıl sorumlusu AKP ve Cumhur İttifakı'dır, bu enkaz sizin enkazınızdır. Şehirleşmeyi bilimin ışığıyla değil, rantın karanlığıyla süslediniz, kâr hırsıyla azmış bu kalpazan düzeni sahte ihalelerle beslediniz. Bu ihale düzenini siz yaratmadınız mı? Bu soygun düzenini siz yaratmadınız mı? Tabii olarak paydaşlarınız hem siyasi güçleri hem de denetim eksikliğiyle kâr maksimizasyonlarıyla malzemeden de çalarak, kaliteden ödün vererek büyük paralar kazandılar; işte sonuç ortada.
Hani "Kobani" diye uydurduğunuz bir davanız vardı ya, 6-7 Ekim tarihlerinde 46 kişinin yaşamını yitirdiği...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Orada onlarca arkadaşımızı atılan bir "tweet" yüzünden "azmettirici" diyerek iki yıldan fazladır tutuklu yargılıyorsunuz, katillerini dahi bulamadığınız olaydan azmettirici... Bu depremde 47 bin insan öldü, katili de belli, azmettiricisi de belli; buna rağmen şekilsel olarak üç-beş müteahhit tutuklandı. İktidarınızın geçmiş uygulamalarından yola çıkarsak bu müteahhitlerin de ezkaza yeniden iktidara gelirseniz partinizden belediye başkanı, meclis üyesi, hatta imar komisyonu üyesi, milletvekili, bakan veya saraya danışman olacaklarını tahmin etmek kehanet olmasa gerek. "Ders aldık." diyorsunuz ama öğrenmiyorsunuz. Dersi alırsınız ama öğrenmezseniz bir üst seviyeye çıkamazsınız, aynı dersi tekrar tekrar alıp durursunuz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.