GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (10/6996, 7004, 7005, 7006, 7007, 7009, 7010, 7024, 7026, 7034, 7035, 7036, 7037, 7038, 7039, 7040, 7041, 7042, 7043, 7044, 7045, 7046, 7047, 7048, 7049, 7050) No.lu Kahramanmaraş Merkezli Depremlerin Sonuçlarının Tüm Yönleriyle Araştırılması, Depreme Dirençli Yapı Stokunun Oluşturulması ve Kentsel Dönüşüm Uygulamalarının Etkinliğinin Artırılması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin Ön Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:68
Tarih:02.03.2023

CHP GRUBU ADINA HASAN BALTACI (Kastamonu) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Öncelikle, benden önce söz alan Adana Milletvekilimiz Sayın Müzeyyen Şevkin'e teşekkür ediyorum halkım adına, ülkem adına hem bir jeolog olarak hem bölgenin milletvekili olarak yapılması gerekenleri tane tane açıkladığı için. Şimdi, dilimiz dönerse biz de bir hususa değinmek isteriz.

Değerli milletvekilleri, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Depremde kaybettiğimiz insanlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Deprem olduğunu duyar duymaz yola çıktık ama ancak yirmi dört saatte Antakya'ya varabildik. Bölgede çok şey gördük; acıyı gördük, yıkımı gördük, çaresizliği gördük, kimsesizliği gördük, kefensiz gömülen ölüleri gördük, toplu mezarları gördük, kaosu gördük, kargaşayı gördük; geç de olsa iktidarınızı gördük, bu iktidarın pişkinliğini gördük, utanmazlığını gördük, ikiyüzlülüğünü gördük, basiretsizliğini gördük, hamaseti gördük, istismarı gördük.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Sen utanmazsın.

HASAN BALTACI (Devamla) - Ama her şeye rağmen cesareti de gördük, direnci de gördük, dayanışmayı da gördük.

Şimdi, başlarken şunu söylemek istiyorum: Bak arkadaş, Yunanistan'da, şurada yanı başımızda tren kazası oldu, 38 insan hayatını kaybetti, Ulaştırma Bakanı istifa etti. İstifa etmeniz için, utanmanız için, sorumluluk duymanız için asrın felaketi propagandasına gerek yok, binlerce insanın ölmesine gerek yok; sadece birazcık vicdana ihtiyaç var, sadece birazcık vicdana ihtiyaç var.

TAMER DAĞLI (Adana) - "Yirmi dört saatte ulaşamadım." diyorsun.

HASAN BALTACI (Devamla) - Şimdi, bir komisyon kuruyoruz, bu komisyonda yine bilim insanlarını dinleyeceğiz, uzmanları dinleyeceğiz, gözlemlerimizi, tespitlerimizi aktaracağız, araştırmalar yapacağız, raporlar tutacağız daha önceki komisyonlarda olduğu gibi.

1999'da 50 sayfa, 2010'da 150 sayfa, 2020'de 400 sayfa rapor hazırlamışız. Aslında deprem konusunda yazılması gereken her şeyi, çizilmesi gereken her şeyi, söylenmesi gereken her şeyi söylemişiz, yazmışız, çizmişiz ama mesele komisyon kurmakta, rapor tutmakta değil; mesele hazırlık yapmak, önlem almak, irade koymak, hesap sormak ve gereğini yapmak.

Eğer siz, iktidar partisi, yirmi bir yıl boyunca 99 depreminin üzerinden propaganda yapmak yerine hazırlık yapsaydınız, yirmi bir yıl boyunca hamaset yapmak yerine önlem alsaydınız, yirmi bir yıldır 99 depremini istismar etmek yerine dayanıklı şehirlerin inşası için adımlar atsaydınız, bugün, böyle büyük bedel ödemek zorunda kalmayacaktık. Ve sadece, tüm uyarılara rağmen İstanbul depremi için hazırlık yapmış olsaydınız biz bugün bir çadır sorununu konuşuyor olmayacaktık. "Arama kurtarma ekipleri neden deprem bölgesine zamanında götürülmedi, gönderilmedi?" diye bir tartışma yapmak zorunda kalmayacaktık.

Komisyon kuralım değerli arkadaşlar ama artık irade koyalım, hesap soralım. Bu kadar yıkımdan sonra işler bundan önceki gibi olağan seyrinde gidecekse, deprem olur, yıkım olur, insanlar ölür, komisyonlar kurulur, raporlar tutulur, sonra her şey unutulursa, herkes eskisi gibi işine bakarsa bu komisyonun kurulmasının da bir anlamı kalmayacak.

Şimdi, değerli arkadaşlar, helallik mi istiyorsunuz? Eğer samimiyseniz yapacağımız bir tek şey var; depremzedeler battaniye bulamazken, arama kurtarma ekipleri sokakta yatıyorken çadır stoklayanlardan, kanımızı satanlardan, Kızılay Başkanından ve yöneticilerinden hesap sormalıyız. Türkiye'nin fay hatları üzerinde kurulduğunu bilip de bir ton rapor varken buna rağmen gerekli hazırlığı yapmayan, arama kurtarma çalışmalarını organize etmeyen, edemeyen AFAD Başkanından ve yöneticilerinden, İçişleri Bakanından hesap soralım. Daha millet enkazın başındayken, yakınlarının kurtarılmasını beklerken o enkazın başına bir tane vinç, bir tane kepçe, bir tane arama kurtarma ekibi gönderilememişken yıkılan binaların 1999'dan önce yapıldığını şıp diye bilen, tespit edebilen ama enkaza dönen eski ve yeni binaların denetimini yapmayan Çevre ve Şehircilik Bakanından gelin hesap soralım. Bir mesaja, bir sese, bir "tweet"e en çok ihtiyaç duyduğumuz zamanda bant daraltması talimatı veren İletişim Başkanından gelin hesap soralım. Yolları açık tutamayan, arama kurtarma ekiplerinin, iş makinelerinin, yardım tırlarının ulaşımını bile sağlayamayan Ulaştırma Bakanından gelin hesap soralım. Askere en çok ihtiyacımız olduğu zamanda askeri sevk etmeyen, sevk edemeyen Savunma Bakanından hesap soralım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

HASAN BALTACI (Devamla) - Devleti parti devletine dönüştürüp işlemez hâle getiren Cumhurbaşkanının tensipleri olmadan arama kurtarma ekiplerini kente sokamayan validen, kaymakamdan, 38 milyar dolar deprem vergisini duble yollarla yandaşlara aktaranlardan, insanlar enkazın altında donarak ölürken not almakla meşgul olanlardan hesap soralım. Millet battaniye beklerken yardım kolilerinin üstüne AK PARTİ amblemi yapıştıranlardan gelin hesap soralım.

İmar çetelerinin yargılanmasını sağlayalım. Tarım arazilerini imara açanlardan, aynı zemin üzerindeki aynı parsellerin her dönem emsal değerini artıranlardan hesap sormalıyız; bunu becermek zorundayız, aksi takdirde helalleşmek yok, hesaplaşmadan helalleşmek yok. Siz samimiyseniz biz hazırız değerli arkadaşlar.

Bugün olmazsa yarın hesabını soracağını bilerek tüm Türkiye'yi tekrar saygıyla selamlıyorum. Başımız sağ olsun hepimizin.