| Konu: | ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 77 |
| Tarih: | 13.03.2013 |
NURETTİN DEMİR (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 426 sıra sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Tasarısı'nın 29'uncu maddesi için verilen değişiklik önergesi üzerine grubum adına söz almış bulunuyorum. Bu nedenle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce, Sayın Başkan, özellikle pozitif enerji vermesi gereken salonumuzda maalesef negatif bir enerji söz konusu çünkü ben yaklaşık iki seneye yaklaşan bir mebus olarak, milletvekili olarak aynı çiçekleri ve suni çiçekleri görüyoruz, hiç olmazsa bunların dört mevsim değiştirilmesi konusunda Meclisin, Meclis Başkanlığının bir girişimde bulunmasını, en azından Meclisteki çalışma ortamının daha sıcak olması konusunda bir öneriyi buradan sizlere iletmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, yenilenebilir temiz enerji kaynaklarından olan hidroelektrik enerji, büyük barajlar veya nehir tipi HES'lerle artık birer doğa katliamı aracına dönüştürülmüştür. Ülkemizde planlanan projelerdeki amaç vadi ve akarsular üzerine HES'ler kurarak onları uluslararası ve yerli dev şirketlere satmaktır, böylece su kullanım hakkını bölge halkının elinden almaktır.
Muğla'daki 60 kadar HES projesinin yaklaşık 50 tanesi Dalaman ve Fethiye'ye aittir, bunların da 35 tanesi Fethiye bölgesine aittir. Bugüne dek bölgemizde 17 tane HES projesi için elektrik üretim lisansı alınmıştır. Bunun dışında, Aydın, Muğla, Denizli illerini de kapsayan 1/100.000'lik çevre düzenleme planında yöremiz akarsularında 18 tane HES yeri ve projesi de işaretlenmiş durumdadır yani talana devam edilmektedir.
Değerli milletvekilleri, Muğla ilinin bazı ilçe ve beldelerindeki su kaynakları üzerinde, verilen bazı yargı kararlarına rağmen yapımı devam eden ve yapılması planlanan HES'ler bulunmaktadır. Bu HES'ler, doğayı geri dönüşümsüz biçimde tahrip etmektedir; bölgedeki madencilik sektöründe, ormanlarda, tarihsel alanlarda ve tarımda ciddi olumsuz gelişmeler yaşanmasının önünü açmaktadır. Yöremizdeki verimli topraklar, HES'lerle sular altında kalarak ya da betonlaştırılarak zarar görmektedir. Çiftçiliğin bir yaşam tarzı olduğu hesaba katılmamakta, köylülük saf dışı bırakılmaktadır. Böylece, köyden kente göçün artmasının ve kırsal nüfusun azaltılmasının önü açılmaktadır. Kurulan ve kurulacak olan HES'lerle birlikte, bu bölgelerdeki tüm endemik bitki türleri ve yaban hayatı da olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. Tüm bu hidroelektrik santralleri kurmak için yapılacak çalışmalardan sonra yüz binlerce bitki türü yok olacaktır; halkın tek geçim kaynağı olan kısıtlı tarım arazileri büyük zarar görecektir. Oluşacak olumsuz fiziki durum tarım yapmayı da engelleyecektir. HES'lerin çevre üzerinde yarattığı geri dönüşümsüz tahribat, yörede bulunan, uluslararası sözleşmelerle de koruma altındaki endemik bir tür olan sığla ağaçlarının da kökünü kazıyacaktır. Fethiye HES Projesi inşaatı sırasında oluşan toprak hafriyatlar Fethiye Körfezi'nin dolmasına neden olmuştur. Çalıştırılması için Ören'den su getirilmek amacıyla Mendos Dağı'nın eteklerinden 70 kilometrelik kanal inşa edilmiş. Eşen Çayı'ndan bu HES için su alınması yüzünden yaz aylarında Kemer-Alaçat çevresinde çiftçiler ve tarlalar su sıkıntısı çekmektedir. Ören mevkisinde Eşen I ve Eşen II HES'lerin yapımı sırasında yöredeki tarihî eserler tahrip edilmiş, Karabel mevkisindeki barajda tutulan su 6 kilometre boruyla taşınarak Eşen II HES'e aktarılmıştır. Bu yüzden baraj gölü alanındaki Yayla Patlangıç ve Yayla Ceylan köylerine ait 6 bin dönüm birinci sınıf tarım toprağı, evler, cami ve yollar su altında kalmıştır. Şirket elemanları yöre halkını kandırmış, maalesef itirazlarını dinlememiş, verdikleri sözlerinde durmamıştır. Kargı Çayı üzerinde 2003 yılından bu yana toplam 6 tane HES kurma girişimi oldu, köylülerin karşı koyması sonucu bu projeler hayata geçirilmedi. Sonuç olarak, HES'lerin proje ve inşaat süreçlerinde yöre halkının görüşleri, talepleri ve açılan davalar dikkate alınmamaktadır.
Değerli milletvekilleri, HES'lerin doğal çevre üzerinde yarattığı, yaratacağı geri dönüşümsüz tahribatın HES'lerden elde edilecek elektriğin kazancını gölgede bırakacağı ortadadır. Yöre halkının?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NURETTİN DEMİR (Devamla) - ?HES çığlığının artık duyulması temennisiyle saygılar sunuyorum.(CHP sıralarından alkışlar)