GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:70
Tarih:08.03.2023

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yapılandırmayla ilgili torba kanun teklifinin 3'üncü maddesi üzerine İYİ Parti adına söz aldım. Selamlarımı sunarım.

Bu maddeyle, kesinleşmiş veya dava safhasında bulunan amme alacaklarının tahsil edilirken ne şekilde yapılandırılacağına ilişkin hükümler düzenlenmektedir. Her zaman olduğu gibi AKP iktidarının olağan kanun yapma sürecinin dışına çıkma alışkanlığını burada da gördük. Farklı konularda çok sayıda kanunda değişiklik yapılmasına rağmen teklifin sadece Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmüş olması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kanun yapma geleneklerine uymamaktadır. Diğer taraftan, yirmi yıllık bu iktidar döneminde çıkarılmış olan 9 yapılandırma kanununun yarattığı beklenti var. Dolayısıyla, milletin bu beklentisine ve isteğine duyarsız kalmak da mümkün değildir.

Değerli milletvekilleri, son bir aydır ana gündem elbette depremdir. Ben her söz aldığımda depremle ilgili konuşacağım çünkü deprem gerçeğini unutturmak istemiyoruz. Yapılan hataları sıralayıp sebep olanları açıkça söylemek istiyorum çünkü afetin büyüklüğünün arkasına sinsice saklananlar var. Afet yönetiminden sorumlu Çevre ve Şehircilik Bakanı, afet risklerini en aza indirmek için güvenli yapılaşma konusunda hiçbir şey yapmamıştır. İçişleri ve Millî Savunma Bakanları afete acil müdahale konusunda kesinlikle çok geç kalmışlar, ilk günlerde sahaya çıkamadıkları gibi koordinasyonu sağlama konusunda da çok beceriksiz olduklarını göstermişlerdir. Bu kadar öngörüsüzlük sonucu, yaşanan büyük yıkıma rağmen sorumluluk hisseden ve görevinden istifa eden bir tek kişi bile çıkmamış, Kızılay Başkanı bile istifa etmemiştir. Üstelik, hâlâ konuşmaya devam edilmekte, ileriye dönük güzel vaatlerde bulunulmaktadır; bu kadar pişkinlik olamaz.

Değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanına da doğru bilgiler verilmediği ve deprem alanlarındaki gezilerinde de gerçekleri görmesini engelledikleri kanaatindeyim. Osmaniye ziyaretimiz sırasında, orada karşılaştığımız bir üniversite öğretim üyesinin söyledikleri, kanaatimizi destekler mahiyettedir. Diyor ki: "Yapılan ziyaret esnasında bir çadır tiyatrosu basına izletilmiş, afet koordinasyon merkezine bile gidilmemiş, üniversite kampüsüne gece yarısı kurulan bir çadır, afet koordinasyon merkezi olarak gösterilmiş ve toplantı sonrasında tekrar sökülmüştür. Cumhurbaşkanı geçecek diye yollar günübirlik süpürülmüş, bozuk yollarda asfaltlama çalışması bile yapılmıştır."

Cumhurbaşkanı, Osmaniye gezisi sırasında yaptığı konuşmada "Deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza bir yıl içerisinde konutlarını teslim etmeye başlayacağız, vatandaşlarımızdan bir yıl müsaade etmelerini istiyorum." demek suretiyle yeni bir vaatte bulunmuştur. Sayın Cumhurbaşkanına hatırlatmak isterim: 2019'da her şey normalken bile bir buçuk yılda teslim etme sözü verilen 100 bin konutu hâlâ teslim edememişken, yeni konut projelerinde henüz yol alınamamışken, şimdi deprem enkazı kalkmadan, deprem bölgesindeki mağdur vatandaşlarımızdan bir yıl müsaade istemek akla ve mantığa uygun değildir; verilen söz havada kalacaktır çünkü altyapısı olmadan yeni bir yapılaşma süreci başlayamaz, yeni yerleşimler için bilimsel hazırlık dönemi gereklidir. Vatandaşlarımızın korkusuzca güvenli yapılarda huzur içinde yaşayabilmeleri için inşa sürecinde birbirini takip eden safhalar olacaktır, bu safhaların herhangi birinden vazgeçilemez. Planlama, projelendirme, uygulama ve denetleme safhaları bütüncül bir anlayışla yürütülmelidir.

Planlama safhası, zemin özelliklerinden dolayı yer seçiminden, ulaşım ve sosyal ihtiyaçların karşılanmasına kadar ve bütün ayrıntıların düşünülmesini gerektirir. Projelendirme safhasında planlanan yapılaşma sürecine göre mimari ve statik bütün projeler kanun ve yönetmeliklere uygun olarak hazırlanmalıdır. Uygulama safhası, standartlara uygun malzemelerle, eğitimli personel ve sorumlu mühendisler eşliğinde iş programlarına uygun inşaatların yapılması demektir. Denetim safhası ise uygulamanın başından itibaren öncelikle hazırlanan projelerin uygun yürütülüp yürütülmediğinin, kullanılan malzemelerin standartlara uygunluğunun ve iş güvenliğinin sağlanıp sağlanmadığının aralıksız kontrol edildiği en önemli safhadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim.

Bütün bu yapılaşmada en çok ihtiyaç duyulan ise finansmandır. Yeterli kaynak bulunmadan, yüz binlerce konutun bir yılda yapılacağını söylemek inandırıcı değildir. Kaldı ki demir, çimento, tesisat ve elektrik malzemeleri gibi yüzlerce kalemin bu sürede temin edilmesi de mümkün değildir. Yaklaşan seçimler dolayısıyla milletin duygularıyla oynamaya, algı yaratarak kandırmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Kentsel dönüşüm adına yirmi seneyi boşa geçiren bu iktidar, depremin ağır sonuçlarından sorumludur, bu sorumluluktan asla kaçamayacaktır.

Bu vesileyle bir kez daha deprem bölgesinde hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifa niyaz ediyorum. Canla başla çalışan bütün ekipleri saygıyla selamlıyor, şükranlarımı sunuyorum.