| Konu: | Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 70 |
| Tarih: | 08.03.2023 |
MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
6 Şubat günü Türkiye'nin 11 ilinde katliam yaşandı, öyle bir katliam ki resmî rakamlara göre 50 bin insanımızı kaybettik. Unutulmasın ki bu katliam ihmal zinciriyle planlanarak, tasarlanarak gerçekleşti. Katliamın planı sarayda, tasarısı bakanlıkta, onayı ise Türkiye Büyük Millet Meclisinde AKP-MHP aracılığıyla yapıldı; bu katliam planının adı da "imar affı." Son olarak, 2018 yılında imar affı için büyük bir keyifle kalkan elleriniz bugün 11 ilde insanlara mezar olan, birçok kaçak ve mevzuatlara uygun olmayan yapıların denetlenmeden resmiyet kazanmasına sebep oldu. 6 Şubat tarihinde bu korkunç felaket olmasaydı, belki de 8 Şubatta yeni bir imar affıyla birçok insanı yuva diye yeni mezarlara mahkûm edecektiniz. Burada, sizleri defalarca uyardık, halkın bize verdiği muhalefet görevini en onurlu şekilde yerine getirebilmek adına bilimin yol göstericiliği ve tavsiyeleri ışığında sizleri aydınlatmaya, yaptığınız yanlışların nelere mal olacağı konusunda uyarmaya çalışmamıza rağmen sarayın korkusuyla ellerinizi kaldırdınız. Sarayın ihtişamından korkacağınıza Allah'ın büyüklüğünden korksaydınız denetimsiz bir tane binaya onay vermezdiniz. Bu yüzden, ölen herkesin vebali sizin üzerinizedir. Kısacası, çiçek gibi insanların kalbini kırdınız, bahçeniz bahar görmesin.
Soruyorum, bu deprem Türkiye'nin yaşadığı ilk deprem mi ya da son deprem mi olacak? 1939 yılında Erzincan'da, 1999'da Gölcük'te; Van'da, İzmir'de yaşanılanlardan hiçbir ders alınmadığı, bırakın ders almayı daha da geriye gidildiği ortada. 1999 depreminden yirmi dört yıl geçmiş, sanki yirmi dört saat geçmiş gibi hiçbir hazırlık yoktu. Yirmi iki yıldır yönettiğiniz, aslında yönetiyormuş gibi yaptığınız memlekette yirmi iki gündür sağlayamadığınız müdahaleyi, planlamayı, organizasyonu bu halk ilk günlerde ve saatlerde kendi ferasetiyle elinden geleni yaptı. "Devlet yoktu, iktidar yoktu." diyenlere neden kızıyorsunuz? Olmadığınızı kendi ağzınızla itiraf edip üstüne helallik istemiyor musunuz? Bundan dolayı "Hükûmet istifa!" diyenlere "Kalkan kaldıracağız." tehditleriyle utanmadan yoksun duygunuzu göstermek yerine başınızı eğmeniz gerekirdi. Bunca insanın ölümünün nedeni deprem değil, depreme karşı alınmayan önlemlerdir. Bu insanlar gözünü ranttan, aklını paradan alamayan iktidar yüzünden öldü. "Ustalık dönemi" diye övündüğünüz bu dönem binlerce insana mezar, milyonlarca aileye keder oldu. İktidarınız bilime ve akla kapılarını kapatmıştır, deprem ve yönetmeliği var ama uygulanmıyorsa bunun sorumlusu yürütmeden sorumlu olan iktidarınızdır. Bu rant ve saltanat düzenine karşı çıkan meslek örgütlerine etmediğiniz hakaret, yapmadığınız tehdit kalmadı; yetkilerini kısıtladınız, denetim görevlerini önlediniz. Bilimle denetlenmesi gereken binaları müteahhidin insafına bıraktınız. Sermaye-iktidar iş birliğiyle kent rantını organize ettiniz. Sembolünüz olan ampul ışık vereceğine bilimi karartan, aklı karartan, demokrasiyi karartan, özgürlükleri karartan, hukuku ve adaleti karartan, eğitimi ve ekonomiyi karartan ampul işlevini yitirmiş, patlamış, sönmüş bir ampuldür. Dokunduğu her şeyi ve herkesi karanlığa mahkûm ettiniz ama bir tek istisna, koruma şemsiyeniz altında tuttuğunuz, ballı ihalelerle beslediğiniz müteahhitleriniz üzerine ışığınızı, nurunuzu, rahmetinizi hiç eksik etmediniz. Sizin döneminiz liyakatsizlikle, denetimsizlikle, etik değerlerin yıkılması, yitirilmesiyle, bilim ve tekniğin dışlanmasıyla, her şeyin sonunda derin ve geçmeyen acı dolu bir ülke gerçekliğiyle hatırlanacaktır.
Değerli milletvekilleri, bilimden nasibini almamış şehirleşme, rant iştahı, denetimsizlik, önlemsizlik ve cezasızlık maalesef doğal bir afeti acı bir afete dönüştürdü. Öyle bir partiye dönüştünüz ki çadır ihtiyacı olanları, konteyner ihtiyacı olanları, para ihtiyacı olanları, eşya ihtiyacı olanları, konut ve iş yeri ihtiyacı olanları not alacağınıza siz eleştirenleri not etmeyi görev edindiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Bu saldırgan tutumunuzu anlamak mümkün değil.
Ben size bir şey hatırlatmak isterim: Herkes zirve olmayı hedefler ama kimse bilmez ki zirve yükselişin sonu, inişin başlangıcıdır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.