GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:70
Tarih:08.03.2023

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 404 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 12'nci maddesiyle ilgili İYİ Parti Grubunun önergesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu maddeyle 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanunu'na geçici madde eklenerek kredi geri ödemelerinde bazı kolaylıklar sağlanmaktadır. "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, geri ödemesi başlamış veya takip için vergi dairesine bildirilmiş olan öğrenim ve katkı kredilerinden vadesi geldiği hâlde ödenmemiş bulunanların asıllarına vade tarihleri ile 9 Kasım 2022 tarihleri (bu tarih dâhil) arasında gecikme zammı, Yİ-ÜFE tutarı, katsayı tutarı gibi alacaklar hesaplanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilmiş olan tutarlar iade edilmez." hükmü eklenmiştir. Bu, olumlu yönde, önemli bir gelişmedir ancak ödeme gücü olmayan mezunlarımızın sorunlarını yine çözmeyecektir.

Değerli milletvekilleri, öğrenim ve katkı kredilerinin geri ödemelerine ilişkin taksitlerinin ödenmesi konusu yüce Mecliste birçok kez dile getirilmiş, en son 26 Ekim 2022 tarihinde 351 sayılı Kanun'un 17'nci maddesinde öğrenim ve katkı kredisi borcu taksitlerinin son tarihine kadar ödenme imkânının verilmesiyle ilgili bir düzenleme yapılmıştı. Görüşmelerde o düzenlemenin yeterli olmadığını söylemiştim. Ülkemizde işsiz üniversite mezunu sayısının 1,5 milyonu aştığını, mezun olduktan sonra uzun süre iş bulamadığı için kendisini ailesine karşı mahcup hisseden gençlerimizin olduğunu, iş bulanların çok büyük bir kısmının asgari ücretle eğitimleri dışında değişik işlerde çalıştıklarını söyleyerek bu şartlarda öğrenim ve katkı kredilerinin geri ödemesi mezuniyetten iki yıl sonra da başlasa, üç yıl sonra da başlasa ertelemelerin parası olmayanlara bir fayda getirmeyeceğini; bu nedenle, işsizlik ve maddi nedenlerle ödeme yapamayacak mezunların öğrenim ve katkı kredisi borçlarının terkin edilmesi gerektiğini söylemiştim. Borçları terkin edilemeyecekler için ise aylık taksit miktarlarının yarıya bölünerek kredi ödeme süresinin 2 katına uzatılmasını yani dört yıl kredi alan bir öğrenciye öğrenim ve katkı kredi borcunu faizsiz olarak sekiz yılda ödeyebilme imkânı getirilmesini önermiştik ancak teklif, virgülünün dahi yeri değişmeden yasalaşmıştı. Bugün de aynı şeyleri söylüyorum. Mevcut değişiklikte ise en önemli nokta, belirtilen tarihler arasında gecikme zammı, Yİ-ÜFE ve katsayı tutarı gibi kalemlerin alınmayacak olması ama sorun yine esastan çözülmemektedir.

Değerli milletvekilleri, o günden bugüne ne değişti diye düşünüyorum. İşsiz yine işsiz, fakir yine fakir, ödeme gücü olmayanın yine ödeme gücü yok. 5 müteahhide toplamda 128 kez vergi muafiyeti tanıyan; 9,5 milyar liralık vergi borçlarını tek kalemde silen AK PARTİ iktidarının, gençlerimizin kredi geri ödemeleriyle ilgili sorununu bölük pörçük çözmek yerine, bir kere de ihtiyaç içinde olanların borçlarının üzerini çizmelerini istiyoruz.

Değerli milletvekilleri, şimdi bir de Kahramanmaraş depreminin getirdiği sonuçlar var. Önerimiz, ödeme gücü olmayan gençlerimizle birlikte, bölgedeki depremzede öğrencilerimizin de KYK borçlarının tamamının faiz ve anaparalarıyla birlikte silinerek zor günler yaşayan bölge insanımızın rahatlatılmasıdır.

Değerli milletvekilleri, konu depreme gelince, depremin hemen ardından YÖK'ün eğitim ve öğretim yılı bahar döneminin uzaktan öğretim yoluyla tamamlanması kararıyla ilgili görüşlerimi belirtmek istiyorum. En başta, uzaktan eğitimin toptancı bir görüşle ele alınamayacağını, hazırlık sınıflarından başlayarak son sınıfa kadar çeşitli programlardaki tüm öğrencilerin eğitimlerinin değişik şekilde etkileneceğini belirtmek istiyorum. Pandemi döneminde uzaktan eğitimle, uygulamalı bölüm öğrencileri gerekli uygulamaları yeteri kadar yapmadan doktor, mühendis, mimar, diş hekimi, veteriner hekim, hemşire, ebe, sağlık teknisyeni oldular. Zaten eğitimin kalitesi düşüktü, uzaktan eğitim nedeniyle kalite daha da düştü. Şimdi de aynı durumla karşı karşıyayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Uygulamalı eğitimi aksatmamak adına sorun şöyle çözülebilir: Öğrencilerimizin psikolojik olarak toparlanmaları için üniversitelerimizde eğitim öğretime bir ay ara verilip bahar yarıyılı nisan, mayıs, haziran aylarında tamamlatılabilir ya da üniversitelerimiz yaz okuluna benzer şekilde bahar yarıyılını haziran, temmuz, ağustos aylarında tamamlayabilirler. Bu şekilde, bütün öğrencilerimiz, zaman kaybına uğramadan 2023-2024 eğitim öğretim yılına Ekim ayında başlayabilirler. Sağlıklı bir eğitim için benzer seçenekler de üretilebilir.

Değerli milletvekilleri, eğitim bir disiplin işidir ve siyasi popülizme ve kolaycılığa feda edilmemelidir. İyi eğitilmiş liyakatli kadrolar yetiştirmek için bu tür yanlışlardan bir an önce dönülmeli, gerekli önlemler alınarak üniversitelerimizdeki yüz yüze eğitim hiçbir surette sekteye uğratılmamalıdır diyorum.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.