GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:77
Tarih:13.03.2013

OSMAN KAPTAN (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; ülkemizdeki 35 milyon elektrik abonesi elektrik faturalarından kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedeli ve yüzde 2 TRT payının kesilmesini istememektedirler. Bu kesintiler 58'inci Hükûmet Acil Eylem Planı'nda, Sayın Bakanın sorulara verdiği cevapta, 2009 ekonomik krizinde "kaldırılacak" denmesine karşın bugüne kadar kaldırılmamıştır. Benim bu konuda Mart 2012'de verdiğim kanun teklifi de Komisyon da kabul edilmemiştir.

Sayın arkadaşlar, elektrik faturalarında çeşitli adlar altında 10 ayrı kalemde para kesilmekte, bunların toplamı da faturanın yüzde 80'ine kadar çıkmaktadır. Bu kalemlerin her birinden ayrı ayrı KDV alınması büyük bir haksızlık yaratmakta, bir bakıma verginin vergisi alınmaktadır. Bu bedeller içinde kayıp kaçak bedeli, sayaç okuma bedelinin de kanuni bir dayanağı yoktur. 2010 yılında kayıp kaçak oranı bazı illerde yüzde 70'lere, yüzde 77'lere kadar çıkarken bazı illerde yüzde 2'lerde, yüzde 3'lerde kalmıştır. 2011 yılında abonelerden "kayıp kaçak bedeli" adı altında eski parayla 2,7 katrilyon lira, yeni parayla 2,7 milyon lira,  "sayaç okuma bedeli" adı altında da eski parayla 129 trilyon lira alınmıştır.

Değerli arkadaşlarım, Sayın Başbakan geçenlerde Mardin'de "Kaçak elektrik kullanmak haramdır." ikazı yapmıştır. Sayın Bakan, haramı helal yapmak için tedbir almak sizin göreviniz değil midir, yoksa Hükûmet âciz mi kalmaktadır? Kaçak elektrik kullanmanın parasını kaçak kullanmayanlardan

almak son derece hakka, adalete ve vicdana aykırı değil midir?

Değerli arkadaşlarım, evinde radyosu, televizyonu olmayan, hatta TRT'yi hayatında hiç dinlemeyen bir vatandaşın yüzde 2 TRT vergisi ödemesi Allah'tan reva mıdır? TRT'ye elektrik faturalarından yılda 500 milyon lira, eski parayla 500 trilyon lira gelmektedir. TRT bunun da büyük bir bölümünü kurum dışı programlara aktarmaktadır. Sanki 7-8 bin personeli olan koskoca TRT'de programcı yok da dışarıya program yaptırıyor. Programcının illa ki eş, dost, akraba ve yandaş gazeteci, köşe yazarı Fehmi Koru mu olması gerekiyor? İlla ki AKP kurucusu Ayşe Böhürler mi olması gerekiyor, yoksa TRT'nin 728 bin lira vermesi için AKP Milletvekili Hakan Şükür mü olması gerekiyor?

TRT 3'ün saat 19.00'dan sonra Genel Kurul çalışmalarını yayından kaldırması, elektrik abonelerinden alınan paraların iktidara hizmet edenlere verilmesi yasal mıdır, ussal mıdır, etik midir?

Sayın arkadaşlar, bir de, TRT Tuncay Güney gibi insanları kanallarına çıkarıp deli saçması, gerçek dışı iftiralarla saygın kişi ve kurumlara saldırdığından dolayı Sayın Deniz Baykal'a ve Sayın Cumhuriyet Halk Partisine tazminat ödediği gibi yasal olmayan işlerinden dolayı da tazminat cezaları ödemektedir, bunun parası da halkın cebinden çıkmaktadır.

Sayın arkadaşlarım, mademki TRT'de milletin ve vekilinin sesi çıkmayacak, o zaman kimin sesi çıkıyorsa parayı da o versin. TRT ya tarafsız kamu hizmeti yapsın ya da özelleştirilsin. Ülkemizde medya gelişmiştir, kamunun ihtiyacı olan programlar hizmet satın alma yoluyla karşılanabilir, o zaman TRT'ye de gerek kalmaz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;

1) Yüzde 2'lik TRT payının kaldırılması,

2) Vatandaşın kullanmadığı yüzde 16, yüzde 20'lere varan kayıp kaçak parasının kaldırılması

3) Sayaç okuma bedelinin ve aboneye yük getiren diğer vergi fonlarının kaldırılması sağlanmalıdır.

Bu haksızlıkları gidermek yüce Meclisin görevidir.

Hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)