GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:71
Tarih:09.03.2023

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Değerli Başkanım.

Evet, ben de kanun teklifinin 15'inci maddesi üzerine verdiğimiz önerge üzerine söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 15'inci madde trafik cezalarıyla ilgili bir düzenleme. Burada, kırmızı ışık ihlali ve hız sınırını aşarak sürücü belgeleri ellerinden alınanlar için para cezalarını ödemek suretiyle sürücü belgelerinin iadesi ve kural ihlallerinde aktif cezaların ise pasif puanlara dönüştürülmesiyle ilgili bir düzenleme. Desteklediğimiz, Komisyonda belli hassasiyetlerle genişletilmesini önerdiğimiz ancak reddedilen bir maddeyi görüşüyoruz.

Şimdi, genel olarak baktığımızda ise değerli milletvekilleri, özellikle bu son yasama döneminde Meclis gündemine getirilen, komisyonlarda tartıştığımız birçok kanun teklifi, maalesef, bu siyasi iktidarın yanlış, öngörüsüz politikaları, ekonomi politikaları sonucunda yurttaşlarımızın refah kaybı, alım gücünün düşmesi, ödeme güçlüğüne düşmeleri nedeniyle bunlara geçici çözüm getiren ya da bu sorunları geçiştirmeye dönük, ötelemeye dönük kanun teklifleri var yani gerçek anlamda sorunları çözen kanun tekliflerini görüşmüyoruz.

Evet, Meclisin de ara vereceği bir sürece yaklaşmışken getirilen bu kamu alacalarının yeniden yapılandırılması, bugün birçok hatibin de söylediği gibi, sanırım 12'nci düzenleme ve kapsamlı bir düzenleme olarak karşımızda duruyor. Baktığımız zaman, düşen millî gelirimiz, artan gelir adaletsizliği, bozulan gelir dağılımı, özellikle Türk lirasındaki değer kaybı karşısında bunların hiçbirine çözüm üretemeyen iktidar işte bu vergi aflarıyla bu sorunların kalıcı çözümüne dönük adım atmaktan yine bu kanun teklifiyle çok uzak olduğunu göstermiştir. İşte, bir taraftan kur korumalı mevduat hesabıyla vatandaşın üzerine ciddi bir yük getirilirken, bir kamu yükü, bir kamu borcuyla karşılaşılırken bir taraftan da seçim öncesi bir kaynak yaratılmaya çalışan bir kanun teklifi bu aslında. Tabii, diğer taraftan da değerli milletvekilleri, bu af kanunları tekrar bir affın gündeme geleceği ve vergisini zamanında ödeyen vatandaşlar için de bir adaletsizlik duygusu yaratıyor. Vergi ödeme bilincine de aslında bir zarar veriyor, bu yönüyle de görüşmüyoruz hiç bu kanunları ve aynı zamanda da kamuoyu açısından da bir güvensizlik sarmalını da oluşturmuş oluyor. Elbette ödeme güçlüğü çeken, vergisini, kirasını, borçlarını, faturalarını ödemeyen yurttaşlarımız için ihtiyaç var bir düzenlemeye çünkü yapısal bir sorun var burada, ekonomik ciddi bir sorun var. Biz de elbette bu kanun teklifine "evet" diyeceğiz ama sorunlu olduğunu belirtmek istiyorum.

Şimdi, asıl bizim önceliğimiz, elbette, değerli milletvekilleri, çok hassas bir dönemden geçiyoruz. Depremler sonrasında özellikle ülkenin, tüm yurttaşlarımızın gerçekten ciddi ekonomik sorunları var. Bunlara çözüm üretmediğimiz gibi daha istikrarsız, daha öngörüsüz bir yapıya doğru ekonomimiz evriliyor. 6 Şubatta gerçekten hepimizi acıya, yasa boğan depremden sonra... Ekonomimizin öncesine baktığımız zaman da zaten ciddi ekonomik sorunlar vardı; yüksek enflasyon, alım gücünün düşmesi, yoksulluk, refah kaybı, işsizlik temel sorunlardı. Şimdi, depremle birlikte, işte o afetin maalesef felakete dönüşmesiyle beraber bu sorunlarla vatandaşlarımız daha ciddi mücadele etmek durumunda kaldılar. Enflasyondu, açlık sınırıydı, yoksulluk sınırıydı; bunlar gerçekten çok ciddi sorun alanları olarak ortadaydı zaten. 11 ilimizi doğrudan etkileyen bu deprem felaketiyle vatandaşlarımız için bu sorunlar şimdi daha da derinleşti.

Değerli milletvekilleri, baktığımız zaman, şimdi, burada bir de şunu ortaya çıkardı bu deprem: Kurumsuzlaşmayı, kadrosuzlaşmayı, kuralsızlaşmayı, kurumların içinin boşaltılmasını -bizim hep ifade ettiğimiz- bu deprem tam anlamıyla ortaya çıkardı. İşte biz hep Merkez Bankasının, TÜİK'in içinin boşaltılmasından bahsederken bu afetle birlikte, AFAD, Kızılay gibi çok kritik, hassas kurumlarımızın maalesef işlevsiz olduğunu gördük, hazırlıksız olduğunu gördük, içinin boşaltıldığını gördük yani bunların bütün maliyetini çok acı şekilde bu deprem ortaya koydu. Yurttaşlarımıza ve ülkemize çok ağır bedel ödetilmiş oldu. AFAD'ın koordinasyonsuzluğu, plansızlığı, hazırlıksızlığı, gittiğimiz bölgelerde şahit olduklarımız, bölge vekillerinin burada bizlere anlattıkları, bütün kurumlarımızın maalesef bu durumda enkaz altında kaldığını ortaya koydu.

Bir akademisyen olarak YÖK'ün durumundan bahsetmek istiyorum. Gerçekten bir yetki karmaşası var. Üniversite öğrencilerimiz üniversitelerinden uzaklaştırıldı -yurtların kapasitesi şu an boşken- öğrenciler, YÖK, Millî Eğitim Bakanı ve Cumhurbaşkanının o yetki karmaşası içerisinde üniversitelerinden uzaklaştırıldılar. Bunu tekrar gündeminize sunmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, ama daha acısı, hem deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın -otuz üç gün oldu bugün deprem olalı- hem de başka illere göç eden vatandaşlarımızın çok ciddi sorunları var. İşte deprem bölgesindeki sorunları hepimiz biliyoruz. Bölgedeki vekillerimiz, bizler çok ısrarla bunları söyledik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Otuz üç gün oldu, hâlâ çadır, maalesef hijyen ihtiyacı, temiz su, sağlıklı beslenme; bunlar çok ciddi sorunlar olarak görülüyor, özellikle kadınlar ve çocuklar için ciddi sorunlar olduğunu da gündeme getirmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri ama bir de şu var: Farklı illere göç eden vatandaşlarımızın sorunları. Hâlâ kamu kurumları bu vatandaşların sorunlarıyla ilgilenmiyor. Bir kampanyayla yardımlar sunuldu ama ne kira destekleri ne de farklı destekler bu vatandaşlara ulaşmış değil. Resmî bir kayıt yok, vatandaşlar bilgisiz, bir belirsizlik, bir çaresizlik içindeler. Biz İstanbul'u ziyaret ettiğimiz zamanda da hâlâ vatandaşların kiralık ev, barınma, iş talepleri ciddi şekilde karşılanmamış durumdaydı. Ya, bu durum da -otuz üç gün oldu- ne deprem bölgesindeki ne de göç eden vatandaşlarımızın hâlâ barınma gibi çok temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını gösteriyor. Ya, bir kurumsal koordinasyonsuzluk var, vatandaşlar burada belirgin -kimler depremzede- kamu kurumları burada ama bu ilişki ve iletişimi sağlayan bir yönetim yapısı yok maalesef.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Tekrar sabrınız için teşekkür ediyorum.

Sağ olun Başkanım.