GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:71
Tarih:09.03.2023

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Teşekkür ederim Başkanım.

Bu vesileyle Genel Kurulu, Genel Kurulun sevgili emekçilerini ve ekranları başında bizleri izleyen sevgili yurttaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Tabii ki deprem gündeminden uzaklaşmak mümkün değil, ben de depremle ilgili konuşmak istiyorum. 6 Şubat 2023 tarihinde, benim de memleketim olan Maraş merkezli yaşanan 2 büyük depremde 10 ilimizde ciddi kayıplar ve yıkımlar meydana geldi, büyük acılar yaşandı ve maalesef acılar yaşanmaya devam ediyor. Yaşanan depremlerden hemen sonra, hem memleketim olan Pazarcık'ta hem de vekili olduğum Gaziantep'te uzun süre kaldım ve bölgede uzunca süre duyduğumuz en önemli söz "Gelmediler, geciktiler." sözü oldu. Hatay'da, İslâhiye'de, Nurdağı'nda, Pazarcık'ta ve Antep'te kaldığım süre boyunca en çok duyduğumuz cümleler "Devlet yoktu." "İktidar yoktu." "Devlet gelmedi." "Geç geldiler." "Müdahale etmekte geciktiler." cümleleri oldu. Bu cümleleri sadece HDP'liler söylemedi; CHP'liler, AKP'liler, MHP'liler söylemedi yani bir bütün olarak herkesten aynı cümleyi duyduk, herkes aynı cümleyi kullandı; sağcısı da solcusu da Kürt'ü de Türk'ü de Alevi'si de Sünni'si de aynı cümleleri tekrar ettiler.

Maraş depremleri aslında bize bir sonuç ortaya çıkardı; katı merkeziyetçi, tekelci devlet aklının nasıl bir şey olduğunu çok acı ve yıkıcı bir biçimde bize gösterdi çünkü herkesin gözü önünde merkeziyetçi yapı ve zihniyet büyük bir gürültüyle çöktü, ortalık toz duman oldu çünkü enkaz bölgelerine günlerce bir personelini gönderemeyen bu devlet aklını ve devlet kapasitesizliğini sonuna kadar yaşadık. Merkezî anlayışın toplum için tedbir almadığını, krizlere çözüm bulmadığını açıkça gördük. Merkezî yönetim krizi tanımlamakta gecikirken yerelin ilk yapması gerekenin enkaz altında kalanların canlarını kurtarmak olduğunu gördük. Bu depremde merkezî yönetimin halkın yaralarını sarma konusunda devletin kaynaklarını kullanmaktan imtina ettiğini fakat halkın ise kendi olanaklarını, kaynaklarını sonuna kadar kullandığına şahit olduk. Merkezî yönetim, gösterişli programlarla, halkı aşağılayan ve muhtaç hissettiren para toplama seremonileri yaparken yerel ise en iyi dayanışma ve var olanı paylaşma örneğini gösterdi. Merkezî yönetim, kendi hataları tartışılmasın diye gündem değiştirip yabancı düşmanlığı üzerinden ırkçılık tartışması yaratırken yerel, enkaz altında kalanın diline, dinine, rengine, cinsiyetine bakmaksızın elini uzattı. İnsanlar kendi mahallelerinde, semtlerinde duruma göre örgütlenip kararlar alarak acılarını azaltmaya çalıştılar. İnsanlar merkezî yönetimin şimdiye kadar yapamadıklarına ve yaşanan felaket sırasında yapamadıklarına isyan ederek kendi köy, mahalle, ilçe, il, bölge ve coğrafyasında ihtiyaç duyulan neyse ona göre hareket ettiler. Tüm sivil toplum örgütleri, tüm halk ve siyasi partiler depremzedelere yardım etmek için seferber olmuşken elinde muazzam kaynaklar bulunan siyasi iktidar saatler boyunca kılını dahi kıpırdatamadı. Her şey o kadar merkezîleşmiş ki AFAD onay vermediği için tecrübeli madenci kurtarma ekipleri bile bölgeye gidemedi, gidenler ise AFAD eliyle bekletildi. "AFAD'dan bir yetkili gelecek ve size göstereceği bölgede arama kurtarma yapabilirsiniz." cümleleri kullanıldı. Yurt dışından gelen profesyonel teknik ekipler yine aynı şekilde bekletildiler, onlar da merkezî sistemin iş yapamayan kurumu olan AFAD bariyerine takılmaktan kurtulamadı.

Durum sadece bundan ibaret değil. Depremde birbirine destek olmaya çalışan halk, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, merkezî bürokrasi kıskacıyla durdurulup hareketsiz kılınmaya çalışıldı. Deprem bölgelerinde güç bela çok zor şartlarda yerel halkın binbir emekle kurduğu, ihtiyaç duyulan malzemelerin yerleştirildiği depolara kayyumlar atandı. Bakın, benim memleketim olan Pazarcık'ta ilk dört gün boyunca olmayan kamu ve kolluğun ortaya çıktığı ilk anda yaptığı ilk iş bizim Hasankoca köyünde kurmuş olduğumuz depoya kayyum atamak oldu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Buyurunuz.

MAHMUT TOĞRUL (Devamla) - Halka dağıtılmak için tutulan depolardaki malzemelere el konuldu, halka dağıtılmak için depoda tutulan malzemelerin uzun süre, günlerce hak sahiplerine ulaştırılması engellendi.

Sonuç olarak, deprem anından itibaren en kritik olan yetmiş iki saatlik o süreçte organize olamayan, koordinasyon sağlayamayan, inisiyatif alamayan, tek adamın talimatı olmaksızın harekete geçemeyen iktidar bu yıkımın birinci derecede sorumlusudur. AK PARTİ Hükûmetiyle birlikte tek adam rejimi 6 Şubat itibarıyla enkaz altında kalmıştır. Merkeziyetçi yapı enkaz olarak ortada duruyor dolayısıyla bu merkeziyetçi enkazdan en kısa zamanda, ilk seçimde kurtulmak elzemdir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.