| Konu: | Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 09.03.2023 |
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
404 sıra sayılı vergi düzenlemesiyle ilgili kanun teklifinin 16'ncı maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Ben daha çok depremle ilgili konuşacağım.
Değerli arkadaşlar, otuz üç gün oldu. Otuz üç gün önce 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerde şehirlerimiz yerle bir oldu. Devlet nerede? Şimdi, değerli arkadaşlar, depremzede soruyor: "Hükûmet nerede? Hükûmet ne iş yapıyor? Biz her gün sadece çorba ve makarna yiyoruz, Kızılay nerede? Onların görevi bize sadece çorba ve makarna vermek mi?" İlk üç gün Hükûmet yoktu, ilk üç gün Hükûmetin nerede olduğu da belli değildi; tabii, bunlar para olmadığından. Şimdi, ben soruyorum: Ecevit'in bıraktığı paralar nerede? Satılan KİT'lerin paraları nerede? Yüksek faizle aldığınız kredi paraları nerede? Yirmi bir yılda topladığınız 2,5 trilyon dolar nerede? Değerli arkadaşlar, Genelkurmay Başkanlığı ile Millî Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasında yapılan protokol nerede? Şimdi, deprem vergileri 180 milyar nerede? 70 milyon battaniye parası nerede? Satılan çadırların paraları nerede? Satılan kanların paraları nerede? Şimdi, değerli arkadaşlar, devlet yedek akçesi nerede?
Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'nda savaşmış, kurtulmuş, müfreze kurmuş ve bu kurduğu müfrezeyle düşmanı pusuya düşürmüş, yok etmiş Erzurumlu Kara Fatma, üsteğmen rütbesinden aldığı maaşı Kızılaya bağışlamıştı; bu para nerede? Aynı zamanda, oğluna, kızına, çocuğuna kızan baba "Ben Kızılaya bağışlayacağım malımı." diyordu ve bağışlıyordu da. Niye diyordu bunu? Çünkü Türkiye'nin en güvenilir kurumlarından biriydi. Bu kurumu dernek statüsünden çıkarıp şirket statüsüne soktunuz ve "güven" diye bir şeyi sıfır noktasına indirdiniz.
Şimdi, aynı zamanda Kızılhaç Komitesi vardı. Değerli arkadaşlar, Kızılhaç Komitesi dünyadaki bütün Kızılay ve Kızılhaç derneklerinin bir çatı kuruluşuydu. Bu kuruluş tamamen bağımsız, tamamen tarafsız, tamamen insaniyet duygularına yönelik, tamamen bağışlarla kurulan ve bu şekilde yapılan bağışları da bu tür afetlere dağıtan bir kurum. Bu kurum, dernek statüsü olmayan, bağımsız olmayan kuruluşlara yani Kızılay gibi kuruluşa bu tür felaketlerde yardımı kesti. Şimdi, bu kurumlardan bize yardım geldi mi bu depremde, başka ülkelerin Kızılayından geldi mi, başka ülkelerin Kızılhaçlarından geldi mi? Gelmedi. Asıl yardım istenilecek yer, asıl yardımı yapacak yer burasıydı ama siz kendi kafanıza göre bunu şirkete dönüştürerek, orada her türlü dümeni çevirecek hâle getirerek bütün dünyanın güvenini Kızılaya karşı sıfıra indirdiniz, ondan dolayı da ne dünya Kızılayı ne dünya Kızılhaçı bu konuda Türkiye'ye bir kuruşluk yardım yapmıyor. Bunun biz başka örneklerini de gördük; başka örnekleri dediğimiz, Avrupa Birliği uyum komisyonlarında da aynı şekilde görüyoruz. Avrupa Birliği bize güvenmediği için bunları durdurdu, hatta tamamen ortadan kaldırmak istiyor. Niye? AKP'ye güvenmiyor.
Değerli arkadaşlar, şimdi bir şey daha söyleyeceğim. Genelkurmayla yapılan bir protokol vardı, bu protokole göre bir felaketi kim duyarsa hiç kimseden emir almadan, ne validen ne İçişleri Bakanından ne de saraydan emir almadan hemen felaket bölgesine gidebiliyordu ve hemen kurtarma çalışmalarına başlıyordu. Siz geldiğiniz günden itibaren bu protokolü ortadan kaldırdınız, ondan dolayı ordu kışladan dışarıya çıktığı hâlde emir geriye çevrildiği için felakete gidip kurtarma çalışmalarına başlayamadı. Üç gün insanları soğukta dondurarak öldürdünüz. Helal olsun size diyorum, size bu yakışır zaten (!)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayınız.
TÜRABİ KAYAN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, yirmi bir yıldan bu yana 2,5 trilyon dolar eline geçip de bunu harcayan AKP, bunu nasıl harcadığını, nereye harcadığını bir türlü izah edemedi.
Değerli arkadaşlar, "Köprü yaptık, yol yaptık." diyorlar. Ben size bir teknik eleman olarak söyleyeyim, bu parayla, 2,5 trilyon dolarla 100 bin kilometre yol yapılırdı ve bugünkü köprüler de yapılırdı. Yaptınız mı? Kaç bin kilometre yol yaptınız? Evet, siz busunuz, onları da çok güzel cebinize indirmesini bildiniz diyorum ama hiç mi hiç merak etmesin bu toplum, iki ay sonra bu düzenden kurtulacak ve onların gerçek sahibi halkın yanında olan partiler iktidara gelecek ve bu ülkenin bütün gelirlerini bu halkımız için harcayacak diyorum, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.