GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:71
Tarih:09.03.2023

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tabii, sıklıkla dile getirildi ve ben de yine depreme ilişkin bir konuyu, özellikle depremzede çocuklara ilişkin birkaç bilgiyi paylaşmak istiyorum, bu konuda eleştirilerimizi de tabii, sunmak istiyorum.

Bilindiği üzere, iktidarın tedbirsizliği ve ihmalleri sebebiyle büyük bedeller ödedik ve maalesef ki hâlâ bu bedeller ödenmeye devam ediliyor. Depremin ilk anından itibaren kayıp çocuklar, kaçırılan çocuklar, istismara uğrayan depremzede çocuklara ilişkin birçok bilgi basına düştü ve kamuoyunda infiale sebep oldu. Ki ben İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun alt komisyonu olan Çocuk Hakları Alt Komisyonunun da bir üyesi olarak ısrarla ilgili bakanlıklardan ve kurumlardan bu konuya dair, depremzede çocuklara dair, kimliği tespit edilemeyen, refakatsiz olan çocuklara dair bilgileri istememe rağmen, ki diğer partilerden de milletvekillerinin istemesine rağmen bu veriler hiçbir şekilde ne bizimle ne kamuoyuyla paylaşılmadı ve biz bu verilerin bizimle paylaşılmadığını düşünüyorduk ta ki düne kadar. Dün Çocuk İstismarının Önlenmesi Araştırma Komisyonunda depremzede çocuklara ilişkin bir toplantı yapıldı ve orada aslında AKP iktidarının beceriksizliği ve ihmalleri tekrar gün yüzüne çıktı. Bakanlıklar arasındaki koordinasyonsuzluk hâlen devam ediyordu çünkü kayıp ve refakatsiz, kimliği tespit edilemeyen çocuk sayılarını sorduğumuzda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 79 çocuğun olduğunu söyledi ama sitesinde 78 çocuk olarak yazıyordu. Yine, İçişleri Bakanlığının yetkilisi ise bu sayıyı 213 olarak verdi yani kimliği tespit edilemeyen refakatsiz çocuk sayısını 213 olarak verdi yani 134 sayı farkla.

Değerli arkadaşlar, "sayı" dediğimize bakmayın; bunlar sayı ya da rakam değil, bunlar birer çocuk. Evet, hassas olunması gereken, çatışma konusu yapılmaması gereken bir durum söz konusu ancak iktidar, bu beceriksizliğiyle toplumun yüreğine hâlen su serpmiş değil, toplum da aslında iktidara net bir şekilde güvenmiyor artık.

Tabii, bu sayı farklarını sorduğumuzda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının temsilcisi deprem bölgesinde çok zor şartlar altında çalıştıklarını, internet ve elektrik kesintisi sebebiyle de bu sayılardaki güncel durumların değiştiğini söylüyor. 32'nci gün, eğer hâlâ bu veriler düzeltilememişse aslında bir yönüyle bu bir itiraftır; Cumhur İttifakı'nın, AKP iktidarının aslında afeti yönetememe durumunun birer itirafıdır.

Yeniden soruyoruz: Kayıp, refakatsiz ve kimliği tespit edilemeyen çocuk sayısı kaçtır ve kayıp çocuklar nerededir? Biliyoruz, bu durum özellikle topluma "tarikatlara ve cemaatlere teslim edilen çocuklar" şeklinde yansıdı ve bu konuya dair bazı görüntüler de ortaya çıktı. Şunu kabul etmiyoruz: Aileleri istedi diye tarikatlara, cemaatlere teslim edilemez çocuklar; devletin bakım ve gözetim yükümlülüğü vardır. Bu durum üzerinden tarikatlara bir kaynak aktarımını da asla kabul etmeyeceğimizi şimdiden belirtmek istiyorum.

Tabii, depremdeki ihmaller sebebiyle ve yine bahsettiğimiz bu koordinasyonsuzluk ve ihmalkârlık sebebiyle ortaya çıkan bu sorunlarla birlikte, kendi memleketim ve seçim bölgem olan Şırnak'taki bir ihmali ve bu ihmalin ortaya çıkarabileceği tehlikeyi de size anlatmak istiyorum. Bu görmüş olduğunuz 2 baraj Şırnak'ın Uludere ilçesinde, 7 güvenlik barajından 2'si. Bu güvenlik barajları -ki "güvenlik barajı" dememizin sebebi- bu barajlar elektrik üretimi yapmıyor, taşkın önleme için kurulmadı ya da su ihtiyacı için kurulmadı, tamamıyla güvenlik gerekçeleriyle kuruldu Nerweh ve Belluh köylerimizde; Kavşaktepe ve Ballı Barajları. Fotoğraftan da gördüğünüz üzere duvarda çatlaklar var, sızıntılar var ve bu durum sebebiyle köylülerimiz, yurttaşlarımız köylerinin sular altında kalabileceği endişesiyle geceleri nöbet tutuyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) - Sayın Başkanım, müsaadenizle.

BAŞKAN - Tamamlayınız.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Devamla) - Defalarca bu durumu gündeme getirdik, köylülerin talebi oldu "Bu barajlar köylerimizi yutacak ve bizim canımıza sebep olacak." diye ama iktidar bu konuda tek bir adım atmış değil. Bu durumu Tarım ve Orman Bakanlığına defalarca iletmemize rağmen, tek bir adım atmıyor ve "Tehlike söz konusu değildir." diyor.

Tabii, iktidara göre AFAD ve İçişleri Bakanlığı da depreme hazırlıklıydı, 2019'da tatbikatını da yapmıştı ama bugün görüyoruz, iktidarın hazır olduğu, güya hazır olduğu bir depremde bile nasıl asrın felaketiyle, asrın kayıplarıyla karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz; köylüler korku dolu, uykusuz geceler geçiriyor. Bu durumun giderilmemesi hâlinde ortaya çıkacak tek felaketten iktidar sorumludur diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.