| Konu: | Oturum Başkanı TBMM Başkan Vekili Celal Adan'ın, 413 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle Komisyona iade edilip edilmemesi hakkında usul görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 14.03.2023 |
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Divan, değerli milletvekilleri; Fonla ilgili yasa görüşmesinde İç Tüzük madde 38 gereği Anayasa'ya uygunluk tartışmasını açtık. Bizim, her 3 parti sözcüleri ve Komisyona katılan milletvekilleri neden Anayasa'ya aykırı olduğunu, neden madde 161 çerçevesinde bütçe hakkı ve bütçe yetkisi içerisinde yer alması gerektiğini, gerekçeleriyle ortaya koydular. Ancak, yalnızca bir müzakere yapılmadan eller kalktı ve "Aykırı değildir." dendi ve reddedildi. Reddedilince hâliyle maddelere geçildi ve geneli üzerindeki tartışma bu şekilde askıda kaldı. Şimdi, bunun madde 161 çerçevesinde ele alınması gereken bir düzenleme olduğu konusunda bir kuşku bulunmamaktadır. Özellikle, bütçe hakkı ve bütçe hakkında milletin temsilcilerinin bu konuda denetim yetkilerini kullanması, saydamlık ilkesinin geçerli olması bakımından açık ama bunun yanında, bu yasada düzenleme konusu edilen maddelerin büyük kısmının, yazımından yetkilere kadar, yetkilerin kullanılmasına kadar Anayasa madde 2 yani hukuk devletinin temel kuralları açısından sorunlu olduğu da teker teker gündeme getirildi.
Maddeler arasında o kadar açık çelişkiler söz konusu ki mesela bu Fonun bir tüzel kişi olduğu belirtiliyor ama Türk hukukunda tüzel kişi ya kamu tüzel kişisidir ya da özel hukuk tüzel kişisidir; bu, belirtilmiyor. Oysa bir sonraki maddede bu tüzel kişinin yönetmelik çıkarma yetkisinin olduğu belirtiliyor oysa yönetmelik çıkarabilmek için "kamu tüzel kişisi" diye açıkça belirtmek gerekir. Demek ki yalnızca bunun bir bütçe konusu olması değil... Hadi bütçeyi atladık, bunun nasıl düzenlenmesi gerektiğinin de anayasal çerçevede açıkça maddelerle ilişkili olarak ortaya konulması gerekirdi.
Şimdi, bu, böyle olduğu gibi aslında bunun ötesinde, esasen bu Fonun harcama yeri yani deprem sonrasında harcanılacak olan alan, mekân Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenen alan yani CBK 126'yla düzenlenecek olan ormanlarda ve tarım arazilerinde -ki yerleşme söz konusu- esasen uygulanması gereken 7269 sayılı Yasa yerine bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi uygulanması söz konusu olacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (Devamla) - Ve tabii, hâliyle, bu kadar sorunlu bir yasa ile aynı zamanda önümüzdeki aylarda sorunlu bir uygulamanın ortaya çıkması da söz konusu olacak. Dolayısıyla deprem sırasında, deprem sonrasında söz konusu olan bu düzenleme, esasen gelecek depremlere yönelik olarak önleyici düzenlemeler olması gerekirken bu şekilde hangi yasanın uygulanacağını, hangi mekânlarda uygulanması gerektiğini, yasanın mı yoksa Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin mi uygulanması gerektiği konusunu açıklığa kavuşturmak yerine; sanki bunlar yokmuş gibi, deprem öncesi düzenleme yokmuş, deprem esnası düzenleme yokmuş, deprem sonrası düzenleme yokmuş gibi bu şekilde bu yasal düzenlemenin bir fon yasası şeklinde getirilmesi ve oylanması, diğer mevzuattan kopuk olması tabii ki böyle bir düzenleme sonucu elde edilecek gelirlerin nereye ve nasıl harcanacağı konusundaki kuşkuları da beraberinde getirmiştir.
Teşekkür ederim.