| Konu: | Afet Yeniden İmar Fonunun Kurulması ile Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 14.03.2023 |
MAHMUT CELADET GAYDALI (Bitlis) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, görüşülmekte olan 413 sıra sayılı Afet Yeniden İmar Fonunun Kurulması ile Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkında şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Sizleri ve kamuoyunu saygıyla selamlarım.
Değerli milletvekilleri, 6 Şubat tarihinde 11 ilimizde resmî rakamlara göre 48 binin üzerinde insanımız yaşamını yitirdi. Depremin geleceği, depremin gelmesiyle ne kadar büyük bir yıkıma yol açacağı bilim insanları tarafından defalarca dile getirilmesine rağmen, iktidar, bilimi ranta kurban etti. Yirmi bir yıl boyunca AKP iktidarı sahip olduğu siyasi gücü inşaat finansmanına ayırmışken bir gecede gelen iki dakikalık deprem, bu siyasetinizin çöküşünü, enkaz altında kaldığınızı göstermektedir çünkü iktidar partisi, geçmişin acılarından ders alarak değil paranın hırsıyla inşaat politikasını merkezine almıştır. 1939 yılında 32.968 kişinin yaşamını yitirdiği Erzincan depremi ve 1999 yılında 17.480 kişinin yaşamını yitirdiği Kocaeli Gölcük depremi, 2011 Van depremi, 2020 İzmir ve Elâzığ depremleri unutulmuşçasına kentler denetimsiz müteahhitlerle dolduruldu. Tabii, sadece AKP değil 1939 yılından 2023 yılına kadar gelen tüm iktidarlar, depreme karşı etkin ve etkili bir deprem yönetim sistemi hayata geçirmek yerine semptomatik çözümlerle süreçleri geçiştirmeye çalıştırdılar. İşte, binlerce can kaybını görmezden gelen iktidarların yol açtığı gerçeklik ise maalesef on binlerce insanın yaşamına neden oldu. Deprem ve diğer doğal afetlerle ilgili olarak dünyada kabul gören ana strateji risk azaltma olmasına karşın, Türkiye'de bu strateji arama kurtarma, acil yardım ödemeleri, destek paketleri, geçici barınma ve neticede de yeniden konut inşası olarak belirlenmiş; kaldı ki bu bile başarılamadı. Bu süreç, bize, sadece deprem öncesine değil deprem sonrasına dahi hazır olunmadığını acı bir şekilde gösterdi.
Peki, deprem ülkesi olduğumuz gerçeği biliniyor olmasına rağmen, depremi, acılarını neredeyse her yıl görüyor olmamıza rağmen AKP yirmi bir yıllık iktidarında ne yaptı? Hazine ve Maliye Bakanlığının paylaştığı bütçelerden de açıkça görüldüğü üzere, 2000-2022 yıllarını kapsayan yirmi iki senede toplam 88 milyar 998 milyon lira özel iletişim vergisi toplanmıştır. 2003-2022 arasındaki on dokuz yıllık AKP iktidarında ise toplanan deprem vergisi 86 milyar 138 milyon liradır. Toplanan bu vergilerle 96 metrekare büyüklüğünde 1 milyon 315 bin konut yapmak mümkünken yapılmamıştır. 87 milyar TL'yle yapmanız gerekeni yapmadığınız için şimdi Dünya Bankası verilerine göre 34 milyar dolar harcamak zorunda kalınacaktır. Bu halk yıllarca "özel iletişim vergisi" adı altında deprem vergisi ödemiş, bu paranın nereye gittiğini açıklayamıyorsunuz; şimdi de Afet Yeniden İmar Fonu kurarak güvenli şehirleşmeden bahsediyorsunuz. Deprem vergilerini buharlaştırırken Kızılay aracılığıyla çadır, kan satın, AFAD ekiplerinin eline malzeme dahi vermeyin, sonunda da bir fon kurarak süreci, her şeyi halledeceğinizi iddia edin. Şimdiye kadar siz sadece fon kurarak gelecek paraların denetimsiz, sorgusuz harcanmasına ortam yarattınız.
Değerli milletvekilleri, bu Fonun istediğiniz güvenli şehirleri kurması için ne kadar zamanınız kaldı, ki bir yıl içinde şehir kurmaktan bahseden bir Cumhurbaşkanı varken nasıl bir güvenli şehirleşmeden bahsediyorsunuz? İşte, bugün bile Maraş'ta neredeyse 5'e yakın 2 deprem meydana geldi. Hâl bu iken siz inşaatlara, şehirleşmeye mi başlayacaksınız? Biraz da meslek kuruluşlarına, bilim ve bilim insanlarına kulak verin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MAHMUT CELADET GAYDALI (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
"Varlık Fonu" dediniz, insanları yokluğa mahkûm ettiniz, yoksa İmar Fonuyla da insanları evsiz kalmaya mı mahkûm etmeyi planlıyorsunuz? Sizler yapacağınızı yaptınız, bizler ise sizleri yaptıklarınızla ve yapamadıklarınızla hatırlayacağız; sadece bizler değil, milyonlarca insan da bu şekilde hatırlayacaktır.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.