| Konu: | Adıyaman'da ve Şanlıurfa'da meydana gelen sele, ramazan pidesinin fiyatına, Samsun'dan gruplarını ziyarete gelen ziraat odası başkanları ile muhtar heyetinin dile getirdikleri sorunlara, 2/B arazilerinin ve rayiç bedellerinin tespitinde yaşanan sıkıntılara, tarımsal sulamadaki sorunlara, Tarım Kredinin gübre açıklamasına ve limit artırımı meselesine, çiftçinin Başak Kart'a yüklenen mazot ve gübre desteğinde yaşadığı sorunlara ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 16.03.2023 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yaşanan deprem felaketinin henüz enkazı kalkmamışken Adıyaman ve Şanlıurfa'da meydana gelen selde -şu ana kadar tespit edilen- 15 vatandaşımız yaşamını yitirmiştir. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum, kederli ailelerine ve aziz milletimize de başsağlığı diliyorum.
Sel felaketinin hemen ardından Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, Millet İttifakı'nın 13'üncü Cumhurbaşkanı adayı Sayın Kılıçdaroğlu'yla birlikte gece saatlerinde bölgeye intikal etmiştir. Ziyarette arama kurtarma çalışmaları bizzat yerinde denetlenmiş ve bölge halkının acıları paylaşılmıştır. Maalesef, depremde de ölüyoruz, selde de ölüyoruz. Hükûmetin rant odaklı bakışını ve denetimsiz yapıların sonucunu vatandaşlarımız canlarıyla ödemektedir.
Şanlıurfa Abide Kavşağı'na henüz üç buçuk ay önce yapılan alt geçit selde çöküntü yaşamış, âdeta göle dönerek tıkanmıştır. 2 kişinin hayatını kaybettiği bu kavşak için, 6 Nisan 2022'de -burası çok önemli, dikkatinizi çekmek istiyorum- gerçekleştirilen ihalede teklif veren 5 firma reddedilmiş, ihale, bizzat Sayın Erdoğan'ın elinden ödül alan bir müteahhide davet usulüyle verilmiştir ve bu alt geçit de çökmüştür, 2 vatandaşımız burada hayatını kaybetmiştir; bunun şimdi sorumlusu kim olacak? Sarayı ve sarayın çevresini ihya etmekten başka bir şey düşünmeyen Hükûmet, deprem ve sel gibi doğa olaylarını denetimsiz, plansız ve doğaya yanlış yapılan müdahalelerle felakete dönüştürmektedir.
Şanlıurfa kent merkezinden geçen Cavsak Deresi, Karakoyun Deresi, Mance Deresi ve Karaköprü Sırrın Deresi çevresinde yapılan yapılaşmaların da depremde yıkım tehlikesi oluşturduğu, sel olayında ise taşkına ve can kayıplarına neden olacağı ortadayken bu bölgede yapılaşmaya müsaade edilmesi doğa olaylarını felakete çevirmiştir. Felaketin birinci dereceden sorumlusu Erdoğan ve Hükûmetidir. Erdoğan'ın yöneticiliğinin sorumluluğunu ve maşerî vicdanın gereğini yerine getirmeye davet ediyor, bir kez daha helallik istemek yerine istifasının da bir erdem olduğunu hatırlatmak istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin.
ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biliyorsunuz İzmir, Ankara gibi büyükşehirlerimizde ramazan pidesi fiyatları da belli oldu; 300 gram pide 10 lira; geçen yıl 5 liraydı yüzde 100 bir fiyat artışı var. Oysa TÜİK'e bakarsanız "Enflasyon yüzde 55." diyor, bunu milletimize sadece bu kadar arz etmek istiyorum.
Dün, grubumuzu Samsun'dan ziraat odası başkanları ve bir muhtar heyeti ziyaret ettiler ve ziyaret esnasında bize birtakım sorunlarını dile getirdiler. Bunlar sadece Samsun'un değil, esasında Türkiye'deki bütün çiftçilerin sorunları, müsaadeniz olursa onların bir kısmını burada sizinle paylaşmak istiyorum. Bir defa, bu 2/B tespiti, rayiç bedellerin tespitinde ciddi sıkıntılar var, ciddi sorunlar var; buralarda bir defa rakamlar çok yüksek tespit ediliyor. Hakikaten bunların masabaşında tespit edildiği de çok ortada. Çünkü şimdi, aynı köy olunca, aynı mahalle olunca hepsine aynı fiyat gidiyor neredeyse; değil, bu araziler arasında çok ciddi farklılıklar var, bu farklılıklar dikkate alınmıyor çünkü buradaki komisyonlarda bir problem var. İşte, mesela ziraat odalarından bir temsilcinin mutlaka bu komisyonda yer alması lazım, bu tespitlerin doğru yapılması lazım, vatandaşı mağdur etmeyip...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin.
ERHAN USTA (Samsun) - Özellikle orman köylülerimizi zaten orada tutmaya çalışmamız gerekirken bunlara, şimdi "Bırakın burayı." işte, çok yüksek bedeller tespit ederek "Bırakın, üretimi de bırakın, köyü de bırakın." gibi bir duruma sürüklemenin hiçbir mantığı yok. Vatandaşın rayiç bedellere karşı tepkisi var, bu tepkiler üzerine şimdi seçim öncesinde işlemler askıya alındı, bekletiliyor ama şu çok net ki seçimden sonra yine yüksek fiyatlar üzerinden, yüksek rayiç bedeller üzerinden işlemler devam edecek. Hâlbuki, biz bunların, seçim öncesinde fiyatların, rayiç bedellerin değiştirilmesini ve düşük tespit edilmesini bekliyoruz, seçim sonrasında vatandaşın tekrar aynı muameleye tabi kalmaması lazım.
2/B işlemlerinin de hızlandırılması gerekiyor, buralar çok yavaş gidiyor. Özellikle şöyle de bir sorun var: 2/B arazilerinin tespiti Orman Kadastrosu tarafından yapılıyor, sonra Tapu ve Kadastro kendi tapu tahsislerini kendisine göre yapacağını söylüyor. Şimdi, aslında vatandaşın 2/B'si kesinleşiyor ama Tapu ve Kadastronun işlemleri geciktiği için çiftçilerimiz tarımsal desteklerden faydalanamıyor. Kendi kusuru olmadığı hâlde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.
...Hükûmetin işlemleri yavaş götürmesinden dolayı vatandaşımız burada destekleri alamama durumuyla karşılaşıyor; bunun da giderilmesi lazım, bu işlemlerin bir an önce hızlandırılması lazım, olmazsa yani Orman Kadastrosuyla da bu işlemlerin yapılabilmesine izin veren bir düzenlemenin yapılmasında fayda var.
İkinci husus, bu tarımsal sulama meselesi. Zaten burada Hükûmetin Türkiye genelinde çok başarısız olduğu biliyoruz yani tarımsal sulamada hakikaten çok başarısız. Şimdi, özellikle bizim bölgemizde kapalı sistem birçok bölgede yok, iç bölgelerde, bu Havza, Vezirköprü, Ladik, Kavak'ta kapalı sistem yok; açık kanallar üzerinden yapılıyor ve bu açık kanallar da kırık. Dolayısıyla, vatandaşlarımızın sulama imkânı yok. Bu, birinci sorun.
İkinci sorun, bu tarımsal sulamadaki elektrikle ilgili. Bunu daha önceden de gündeme getirmiştim. Şimdi, küçük parseller var; 2 dönümlük, 3 dönümlük, 5 dönümlük parseller var; sulama ihtiyacı var, her parsel için ayrı bir elektrik abonesi isteniyor. Abone olmayanlar... Bir aboneliğin bedeli ne kadar? 15 bin lira. Bunu bir çiftçinin karşılaması mümkün değil yani 3 dönümlük bir arazinin başına saat koyacak ve 15 bin lira abonelik bedeli verecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Beş dakikayı geçti.
ERHAN USTA (Samsun) - Toparlayacağım Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Yani bunu bir çiftçinin bu şekilde karşılaması mümkün değil. Belli ölçeğin üzerindekilerde bunun yapılmasını anlarız, diyelim ki işte "50 dönümün üzerinde..." filan dersin ama küçük parseller için farklı bir muamele yapılması lazım; taşımaya müsaade etmek gerekir. Şimdi, bu taşıma işlemi yapanlarda aslında elektrik saati çalışıyor, elektrik faturasını da ödüyor fakat burada kaçak elektrik muamelesi yapılıyor ve bunun üzerinden vatandaşa çok yüksek miktarlarda ceza kesiliyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil, burayı mutlaka düzeltmek gerekiyor.
Ayrıca, beş on yıldır -şimdi, bu tür örnekler var, bunların belgelerini verebilirim- hiç çiftçilik yapmamış, hiç elektrik kullanmamış, son dönemde bunlara da bu dağıtım şirketlerinden cezalar geliyor, bu da anlaşılabilir bir şey değil, buraya mutlaka bakmak gerekir. Bunun dışında, tarımsal sulamadaki elektrik ödemeleri aylık, mesela çeltik üretiminde diyor ki: "100 dönümlük bir arazide en az, asgari 25 bin lira bir elektrik tüketimi oluyor, biz bunu nasıl ödeyelim?" Bunlarda, hasat dönemi sonunda tahsilat yapılacak şekilde bir düzenleme yapılması lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) - Bitireceğim Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Bu haksız cezaların da iptal edilmesini bekliyoruz yani durdurma değil. Seçim öncesi burada da şimdi bir durdurma var ama seçim sonrasında tam gaz bunlara devam edilecek, bunların iptal edilmesi lazım. Vatandaşı kandırmayalım yani düzenlemelerin seçim öncesinde yapılmasını bekliyoruz.
Son konu olarak da bu Tarım Kredide bir şeyler... Gübre bulamıyoruz, azotlu gübrenin olmadığı... "Nisan ayına kadar azotlu gübre yok." demiş Tarım Kredi, hâlbuki diyorlar ki: "Şimdi bizim fındıkta gübre atmamız lazım." Böyle bir sorun var, bu sorunun çözülmesi lazım bir an evvel.
Ayrıca, bu Tarım Kredide limit artırımı meselesi var. Limit artırımında da 1.700 lira para isteniyormuş yani bu mevcut ortaktan da isteniyor. Vatandaşın daha önceden bu iş için verdiği para var. Tabii, bu parayı nominal olarak tutuyorlar. Şimdi enflasyon nedeniyle krediler büyüdüğü için sürekli bir limit artırımı için vatandaştan para istenmesinin anlamı yok yani reel olarak bakmak lazım. Başlangıçta verilen o 400 liraların aslında bugünkü kredilere de yeterli olduğu ifade ediliyor.
Son konum da Değerli Başkanım, bu mazot ve gübre desteğinde, biliyorsunuz, bunlar "Başak Kart" diye bir karta yükleniyor. Güzel, güzel bir uygulama.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) - Bitireceğim, son.
BAŞKAN - Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Bu mazot ve gübre desteği Başak Kart'a yükleniyor fakat burada; birincisi, bu kartlar her yerde geçmiyor, sadece belli bayilerden gübre aldığınız zaman bunu alma imkânınız var. Orada vatandaş diyor ki: "Ya, diğer bayi onun verdiği fiyattan bin lira daha ucuza verirken orası yüksek fiyattan veriyor. Benim daha düşüğe alma imkânım var fakat bizi sadece birkaç tane bayiye mahkûm ettikleri için yüksek fiyattan almak zorunda kalıyoruz." Dolayısıyla burada yapılması gereken şey, nasıl olsa karta yüklenmiş bu para, herkesten alma imkânının olması lazım.
İkincisi, "Paralar geç yatırılıyor. Para geç yatırıldığı için bu kartı zamanında zaten kullanamıyoruz, kendimiz başlangıçta alıyoruz, bu sefer gübre ihtiyacımı ben nakitle karşılıyorum fakat karttaki parayı da kullanamıyoruz çünkü bunun dışında kullanma imkânım yok." diyor. O zaman yapılması gereken ne? Bu paraların gübre alımından önce yatırılması lazım ve bunların her yerden alınmasına imkân tanınması lazım. Bir de "Yüzde 10-12 civarında komisyon ödüyoruz." diyorlar. Yani verilen paranın zaten kıymeti yok, bunun da önemli bir kısmı komisyona gidiyor veya vatandaş verimli bir şekilde kullanamıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, çok teşekkür ederim.
Bütçe bu maliyete zaten katlanıyor. Amacımız ne olmalı? Üretimi artırmak olmalı, verimliliği artırmak olmalı. Dolayısıyla, burada, Tarım Bakanlığının bu uygulamaları tekrar bir gözden geçirmesini ve vatandaşın işine yarayacak şekilde, zamanında, düzgün ve piyasa fiyatlarında malını alabilecek şekilde bu uygulamanın yapılmasının yararlı olacağını düşünüyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Size de çok teşekkür ederim Sayın Başkan.