GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (10/462, 1737, 1908, 2372, 4832, 5448, 7097, 7098, 7099, 7100, 7101, 7102, 7103) No.lu Balıkçılık ve Su Ürünleri Sektöründe Yaşanan Sorunların Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına Dair Önergelerin Ön Görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:75
Tarih:20.03.2023

AK PARTİ GRUBU ADINA İSMAİL EMRAH KARAYEL (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, burada bizleri izleyen balıkçılarımızın kıymetli temsilcileri ve ekranları başında bizleri izleyen değerli milletimiz; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yaşadığımız deprem ve sel afetlerinden dolayı hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.

Evet, bugün, karşınızda su ürünleri kaynaklarının sürdürülebilir kullanılması, korunması, buralardan elde edilen gelirlerin artırılması, su ürünleri yetiştiricilerinin ve avcılarının sorunlarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin tespiti için araştırma komisyonu kurmak üzere bulunuyoruz. Bu komisyon, aslında, grupların anlaşmasıyla depremin olduğu hafta kurulacaktı ama deprem olduğu için bugüne kadar gecikti. Tabii, su ürünleri yetiştiricilerinin, balıkçılarımızın, avcıların sorunlarının araştırılması bizim için yeni bir konu değil çünkü biz Su Ürünleri Kanunu'nda yaptığımız değişiklik sürecinde de gene burada konuşma yapan konuşmacıların birçoğuyla birlikte bu süreçte de sektör temsilcilerini, yetiştiricileri, balıkçıları, akademisyenleri ve bütün paydaşları dinledik. Bir yandan, balıkçılığın ve su ürünlerinin sürdürülebilir bir şekilde devam etmesi önemliyken öbür yandan, avcılık faaliyeti yapanlar açısından gelirlerinin sağlanması ve yetiştiricilik faaliyetlerinin de düzgün şekilde ve aynı zamanda ekonomi için gerekli olan boyutlarda da devam etmesinin sağlanması gerekmekteydi.

Tabii, 1 Ocak 2020 tarihi itibarıyla Su Ürünleri Kanunu'muz yürürlüğe girdi. Bu kanunun kanunlaşması sürecinde özellikle bize ifade edilen hususlardan bir tanesi kaçak ve yasa dışı avcılıktı. Bugün ben memnuniyet duydum, konuşmacılarımızın hiçbiri kaçak ve yasa dışı avcılıktan bahsetmediler çünkü o kanun sayesinde, Kabahatler Kanunu'yla gerçekleştirilen uyum sayesinde yasa dışı avcılık yapan yani ruhsatsız avcılık yapan kaçak teknelere el konulması ve bunların belli şartlar dâhilinde imhası düzenlendi ve bu kapsamda 550 kaçak teknenin mülkiyeti kamuya geçirilmiş oldu.

Tabii, sektörden bahsederken "avcılar" ve "üreticiler" diye ayırmamız lazım. Avcılardan bahsederken endüstriyel avcılar, 12 metre altı küçük teknelerle avcılık yapan avcılar ve aslında amatör avcıları da gene bu kapsama dâhil etmek lazım. Bu sayıları incelediğimizde, amatör avcıları ve küçük ölçekli teknedeki avcıları incelediğimizde aslında insanlarımız tarafından denize çok büyük bir ilginin olduğunu da bir kez daha görüyoruz. Üretim tesisleri bakımından "denizlerdeki üretim tesisleri" ve "iç sulardaki üretim tesisleri" şeklinde bir ayrım yapmak da gene konunun anlaşılması için önemli. Bu kapsamda, milletvekili olduğum Kayseri şehrinden de özellikle bahsetmek istiyorum. Tabii, Kayseri, belki konunun içinde olmayanlar tarafından çok bilinmez ama ülkemizdeki yavru alabalık üretiminin büyük bir kısmını yapan bir şehir, dolayısıyla su ürünleri anlamında da gene kafes ve üreticilik anlamında da önemli şehirlerimizden bir tanesi.

Avcılık anlamında endüstriyel avcılıkta da özellikle Su Ürünleri Kanunu'nun yapım sürecinde kaçak trol avcılığından -biraz önce de bahsedildi- özellikle bahsedilmişti. Su Ürünleri Kanunu'nda Marmara Denizi'nde trol avcılığının yasaklanması düzenlendi ve Marmara Denizi'nde kaçak trol avcılığı yapan teknelere özellikle el konuldu. Bizleri burada izleyen ve ekran başında izleyen temsilciler arasında eminim Marmara Bölgesi'nde avcılık yapanlar vardır ve onlar da aslında bunun yapılmasıyla birlikte, bu düzenlemeyle birlikte bu bölgelerdeki balık popülasyonunun ve çeşitliliğinin artmaya başladığını bize ifade edeceklerdir. Çünkü biz de sektör temsilcileriyle görüştüğümüzde özellikle çok nadir görülen türlerin daha fazla sayıda görülmeye başladığını ve hiç görülmeyen türlerin de yavaş yavaş denizlerimizde ortaya çıkmaya başladığını biliyoruz. Sadece iki yıl içerisinde bu kadar bir gelişme olduysa inşallah, bunun uygulanmaya devam edilmesiyle birlikte daha güzel gelişmeler olacağını düşünüyorum.

Evet, kaçak avcılığın önlenmesi son derece önemliydi. Gene, ışıkla avcılığın önlenmesi de bence önemli konulardan bir tanesiydi. İstilacı türlerle mücadele Su Ürünleri Kanunu'nda düzenlenen hususlardan bir tanesiydi ve sadece balıkçılık anlamında değil, diğer türlerle de bunların üretiminin ve avcılığının da düzenlemeye bağlanmış olması son derece kıymetli.

Yetiştiricilik anlamında dünyada 18'inci sıradayız, Avrupa Birliği ülkeleri arasında 1'inci sıradayız. Yetiştiricilik, aslında, belki de avcılık anlamında sularımız üzerindeki, denizlerimiz üzerindeki baskıyı azaltacak unsurlardan bir tanesi çünkü daha kontrol edilebilir, daha öngörülebilir ve gene, aynı şekilde ihracat marifetiyle de ülkemize ciddi ekonomik gelir sağlayan bir sektör. 2002 yılında, AK Parti iktidara geldiğinde sadece 61 bin ton olan üreticilik şu an yarım milyon tonunun üzerine çıktı. Aynı şekilde, bununla doğru orantılı olarak da bu sektörde istihdam sayısı son derece ciddi şekilde arttı. Bunun ülkemize 2022 sonunda getirdiği döviz 1,7 milyar dolar dolayısıyla ihracat anlamında da yetiştiricilik, ülkemizin önemli kalemlerinden bir tanesini oluşturuyor. Tabii, bu yetiştiricilik sayesinde artık Türk somonu, Türk levreği markaları dünyada bir marka olarak ve istenme anlamında da Türk somonu ve Türk levreği olarak istenmeyi ortaya çıkardı. Bakıldığında, Japonya, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği üyesi ülkelere yetiştiricilik neticesinde ciddi şekilde bir ihracatımız söz konusu, Rusya da bu ülkelerin önemlilerinden bir tanesi. Bu anlamda bunu da ortaya koymuş olmak kıymetli. Biraz önce de bahsedildi, kılıç, orkinos ve kalkanla ilgili kotaların artırılması da önemli.

Tabii, biraz önce de bahsettiğim gibi, Su Ürünleri Kanunu oluşturulurken nasıl bütün paydaşlar dinlendiyse inşallah bu Komisyonda da gene bütün paydaşlar dinlenecek; hem işin akademik tarafı akademisyenlerden hem balıkçılık tarafı endüstriyel balıkçılardan, küçük ölçekli balıkçılardan, amatör balıkçılardan dinlenecek; yetiştiricilik tarafı sektör temsilcileri tarafından dinlenecek ve işin çevre boyutu da son derece önemli olduğu için ki şu an su ürünleriyle ilgili denizlerde yaşadığımız belki de sıkıntıların başında çevre kirliliği kaynaklı sıkıntılar gelmekte dolayısıyla gene çevreyle ilgili de sürecin tarafları, konunun tarafları dinlenecek.

Yine, bunların hepsini anlatırken -bizi burada dinleyen balıkçılarımız da var, ekran başında dinleyen sektör temsilcileri de var- bunları sadece "Her şey tamam, hiçbir eksiklik yok." anlamında anlatmıyorum, mutlaka her şeyi tamam yapsanız bile zaman içerisinde ortaya çıkan ihtiyaçlardan dolayı, değişikliklerden dolayı mutlaka eksiklikler vardır. Nasıl ki Su Ürünleri Kanunu'nda zamanın ihtiyacına karşılık verdik ve bu eksiklikleri gidermeye çalıştık, nasıl ki yönetmeliklerde talepler dikkate alındı ve Bakanlık tarafından bununla ilgili yapılan düzenlemelerde değişiklikler yapıldı, ortaya çıkan ihtiyaçlar ve eksikliklerin giderilmesi için de bu komisyonumuzun çalışmalarının ben son derece kıymetli olacağına, yol gösterici olacağına inanıyorum

Sürecin taraflarından, belki de su ürünleriyle ilgili sıkıntıların sebeplerinden bir tanesi gene çevre kirliliği. Bu anlamda ben Müsilaj Komisyonunun bir üyesi olarak bu çalışmalara da Müsilaj Komisyonu çalışmalarına da fiilen katıldım. Müsilaj Komisyonu çalışmaları sırasında gördüğümüz en önemli şeylerden bir tanesi şehirlerin denizler ve sular üzerine evsel ve endüstriyel kaynaklı atıklar marifetiyle oluşturmuş olduğu baskıydı. Bu anlamda ciddi bir arıtma tesisi, biyolojik, ileri biyolojik arıtma tesisi yapımına ihtiyacımız var. Denizlerimizin ve sularımızın kirliliği ne kadar azalırsa -Müsilaj Komisyonunun neticesinden, raporundan ortaya çıkan, anladığım, hatırladığım kadarıyla sizlerle paylaşmak istiyorum- sadece müsilaj anlamında değil deniz ve iç sulardaki ekosistemin devam edebilmesi, sürdürülebilir olması anlamında da son derece önemli etkiler oluşturacaktır diyorum.

Burada diğer parti temsilcilerinin ifade ettiklerinin hepsini not aldım. İnşallah kurulacak olan komisyonda bunları tekrar değerlendireceğiz, detaylı şekilde değerlendireceğiz. Bu Komisyonun raporu neticesinde de inşallah...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

İSMAİL EMRAH KARAYEL (Devamla) - Tabii, önümüzde kısa bir süre var, bu süre içerisinde bu raporu ortaya ne kadar çıkarabileceğiz, bunu bilmiyoruz ama bunun güzel bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. Partilerin bir araya gelmesinin bu işin çözümüyle ilgili önemli bir irade ortaya koyduğunu düşünüyorum ve inşallah bu kısa sürede başlayacak süreç belki de önümüzdeki 28'inci Dönemde gene bir araştırma komisyonu olarak gruplar tarafından değerlendirilecek ve devam ettirilecektir ama başlamış olmasının son derece kıymetli olduğunu, sizleri dinleyecek olmanın son derece kıymetli olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Meclis, bu işlerin ifade edilmesi, ortaya konulması için son derece önemli. Bu işleri yaparken de bütün partilerin birlikte bu işe irade koymuş olmasının son derece önemli olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Buradaki ortak irade, ekranları başında ve burada bizleri izleyen sektör temsilcilerinin sıkıntılarının ortaya konulması ve çözülmesi anlamında son derece kıymetlidir diyor, tekrar Komisyonumuzun hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.