GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:77
Tarih:13.03.2013

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanunun geçici 8'inci maddesiyle ilgili söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu maddenin başlığı "Üretim tesislerinin çevre mevzuatıyla uyumlu hâle getirilmesi." çok enteresan. Ama, altını okuduğunuzda işte ilgili kurumların tamamen çevre mevzuatından muaf olmasını burada öngörüyor madde. Yani, aslında bu başlık şöyle değiştirilmeli, "Üretim tesislerinin çevre mevzuatıyla uyumlu olmayanlarının muaf tutulması." diye değiştirilmeli. Diyor ki: İşte, 2018'e kadar izinle alakalı süre tanınıyor çevre mevzuatına uyumlu olmayanlara, özelleştirildikten sonra da bu süre aynı şekilde tanınıyor, Bakanlar Kuruluna üç yıl da uzatma süresi veriliyor. Yani, 2021 yılına kadar bu tesislerden istediği kadar zehir salabilirler, istedikleri kadar karbondioksit, istedikleri kadar kükürtdioksit, her türlü zehri salabilirler, çevre mevzuatı bu tesislere 2021 yılına kadar uygulanmaz bu kanuna göre. Yani, şimdi ben, bile bile devlet eliyle insanlarımızın zehirlendiği bir maddenin ihdas edilmesini gerçekten doğru bulmuyorum. Yani, bunun için de bu maddenin bu tasarıdan çıkarılmasını teklif ettik.

Değerli milletvekilleri, bilmiyorum, bu saatte yani ne kadar sizi enterese ediyor. Baca gazlarının, bu kirliliğin insanlarımızı, çocuklarımızı zehirlemesi sizleri rahatsız etmiyor mu Muğla'da, Yatağan'da, Afşin-Elbistan'da, bakın, şu anda zaten çevre mevzuatına uymuyor oradaki tesisler. EÜAŞ'ın üretiminde yine öneri geliyor, Sayıştay diyor ki: "Buraya baca filtrelerini yaptırın. Bu, çevre mevzuatına uymuyor; cezalar kesilecek, şu olacak, bu olacak." EÜAŞ, bize cevap olarak diyor ki: "DPT izin vermiyor." Yani EÜAŞ'ın yapacağı bir şey yok. Bu konuda onlara bir şey ama? DPT'ye soruyoruz "Niye izin vermiyorsunuz DPT?" eski DPT, şimdi Kalkınma Bakanlığı diyorlar ki: "Buralar satılacak. Satılacağı için işte, rantabl değil veya işte, bunu böyle yaparsak işte kamu zararı?" Ya kamu zararı oluşacak da insanlarımızı zehirliyoruz burada. Yani bunun bana mantığını birisi söylesin. Bile bile 2021 yılına kadar bu tesislerden zehir saçmanın mantığını bana birisi söylesin.

Şimdi, bakın -yine bu Enerji Raporu'ndan- bir sürü yükümlülüklerin altına girmişiz, bir sürü sözleşmeye imza atmışız: Uzun Menzilli Sınırötesi Hava Kirliliği Sözleşmesi, -ki bu Birleşmiş Milletlerin çıkardığı birtakım yönetmelikler var- Akdeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi, Karadeniz'in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi, Tehlikeli Atıkların Sınırötesi Taşınımının ve Bertarafının Kontrolüne İlişkin Basel Sözleşmesi, Ozon Tabakasının Korunmasına İlişkin Sözleşme, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, Kyoto Protokolü. Hepinizin bildiği gibi Kyoto Protokolü'nü yine Meclisten hep birlikte geçirdik.

Şimdi, Sayın Bakan, burada, Meclisteki kürsüden konuşmalarında her zaman ifade ediyor, "Elbette çevreyi de düşünerek bu yatırımlarımızı yapacağız." diyor ama şu anda çalışan tesisler, hem de devlete ait tesisler zehir saçıyor bacalarından. İşte, bildiğiniz o kükürtdioksit, özellikle asit yağmurlarına sebep olan kükürtdioksit fazla fazla miktarda şu anda zehir saçıyor. Bir de üstüne üstlük buralar özelleştikten sonra yine özelleşen hâliyle de 2018 de yetmiyor, 2021'e kadar da bu zehir saçmasına da müsaade edeceğiz, bu kanun eliyle.

Değerli milletvekilleri, buna, bu konuya sizin gönlünüz ne kadar razı olacak bilemiyorum ama ben özellikle bu konuda bile bile, göz göre göre insanlarımızın zehirlenmesine karşı olduğumu ifade ediyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP  sıralarından alkışlar)