| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 77 |
| Tarih: | 22.03.2023 |
CHP GRUBU ADINA LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Dün AFAD'da bir yangın çıktı. AFAD, her türlü afete karşı ülkemizi korumakla ve her türlü tedbiri almakla görevli bir kurum, bir yangınla karşılaştı. Nedir bu yangın, niçin çıktı bu yangın?
Değerli arkadaşlarım, AFAD'ın 2015 yılında tamamlanan binası 67 milyon liraya mal oldu ve o zaman yapılan açıklamalarda, bu binanın her türlü afete, doğal şartlara, yangına, sele karşı dayanıklı olduğu belirtilerek törenle açıldı. O binanın, Türkiye'nin bir göz bebeği olması gerekirken bir yangınla karşılaşmasının bana pis kokuları geliyor değerli milletvekilleri.
AFAD'ın elbette ki bu deprem sürecindeki çadır bulamaması, yeterli kurtarmayı gerçekleştirememesi sorgulanacaktır ama anlatacağım hadise çok daha vahimdir ve gerçekten, bu yangınla da irtibatlı olduğunu düşünüyorum. Bu yangının araştırılması gerekir. Deprem komisyonlarının amacı farklı ama Mecliste kuracağımız bir komisyonla, bu yangında eğer bazı evraklar yok edilmişse, onların yok edilmesine izin verilmişse, gerçekten ülkemizde çok sorgulanması gereken ve hesap sorulması gereken konular vardır.
Konu şu: Ülkemizde 2019 tarihinde Cumhurbaşkanının imzasıyla bir Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği çıkartıldı değerli arkadaşlarım ve buna göre AFAD Türkiye deprem risk haritasını belirledi. Nedir bu? Harita üzerinde seçtiğiniz herhangi bir noktada oluşması beklenen deprem ivmesi ile bu alandaki inşaat kıstaslarının karşılaştırılacağı bir oran belirlendi.
Değerli arkadaşlarım, bakın, tam elli yıl önce -şu makaleyi özellikle getirdim- Türkiye'nin ünlü jeologlarından Sayın Esen Arpat bir makale yayınlıyor ve bu bölgede 7-8 şiddetinde deprem olacağını ifade ediyor. Peki, AFAD ne yapıyor? Bugün her türlü teknoloji varken AFAD'ın yayınladığı deprem risk haritası yanılgılarla doludur ve depremin yıkımlarına neden olacağı birçok ölümcül binanın yapılmasına vesile olmuştur.
Değerli arkadaşlarım, konuyu açıklamak isterim: AFAD'ın yaptığı risk haritasında örneğin Hatay Defne'de beklenen depremin yaratacağı şiddet 0,452'dir. Bunu bir ivme diye değerlendiriyoruz; depremin yüzeye uyguladığı güçtür bu değerli arkadaşlarım. AFAD'ın yayınladığı haritadaki risk Hatay Defne için 0,452'dir; bu, 6 büyüklüğünde bir depremi işaret ediyor. Peki, Hatay Defne'de ne kadar gerçekleşmiş? 1,347 ivme değerinde; tam 7,7 şiddetinde. Antakya'da AFAD 0,448 ivme belirlemiş; gerçekleşen 1,186 olmuş. Antep İslahiye; AFAD 0,564 ivme belirlemiş ama gerçekleşen 1,294 olmuş.
Değerli milletvekilleri, bu sorumlulukların altından kalkılabilir mi? Yani, elli yıl öncesinden 7,7 şiddetinde depremin olacağını öngören jeologlar ve hâlen bilim adamları bunları televizyonlarda anlatırken AFAD'ın bu risk oranlarını belirlemesi vahim bir hatadır, yanılgıdır. AFAD'ın sorumluluğu ortadadır. Buna göre düzenlenmiş binaların çökmesinden birinci derecede AFAD sorumludur. Ben "Burnuma pis kokular geliyor." dedim. Elbette bu süreçte mahkemelerde herkesin sorumluluğu tartışılacaktır. AFAD da bu sorumluluktan kaçamaz. Bu risk haritasını belirleyerek binaların bu şekilde yapılmasına fırsat veren ve binaların yıkılmasına neden olan AFAD'ın da sorumluluğu mutlaka vardır. Ben şimdi sizlere soruyorum: Bu yangında acaba AFAD'ın sorumluluğunu bertaraf etmek için bu evraklar mı yakılmıştır? Bu evrakları kim hazırlamıştır? Nasıl hazırlamıştır? Kimler hazırlamıştır? Şimdi, Meclise düşen, derhâl el koymak ve deprem gerçeğindeki yaşanan bu olumsuzlukları kamuoyuyla paylaşmaktır.
Hepinize saygılar sunuyorum.