GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:77
Tarih:22.03.2023

OYA ERSOY (İstanbul) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Evet, 11'inci maddeyle Orman Kanunu'nda değişiklik yapılarak birincisi, orman alanlarında işgal suçu sayılan yapıların Orman Genel Müdürlüğü tarafından yıkılması -tamam bunu anladık- ikincisi de, ihtiyaç hâlinde kullanılması düzenleniyor. Şimdi, bu "ihtiyaç" ne demek? İhtiyacı kim belirleyecek? Daha da önemlisi kimin ihtiyacı için? Evet, yaptıklarınız yapacaklarınız teminatıdır. Şu ana kadar halkın ihtiyacı için, doğanın çıkarı için hiçbir şey yapmadığınız için bizzat sermayenin ve şirketlerinizin çıkarı için kullanacağınız çok açık. Peki, bu düzenlemede, iktidarınızın kararnameler ve yönetmeliklerle kanuna uygun şekilde ormanları talana açması ne olacak? Nitekim, 11'inci maddede bu düzenleniyor ama 29'uncu maddede özel mülkiyete konu olan orman alanlarının yapılaşmaya açılması var; buyurun buradan... Özel mülkiyete konu 3 hektardan küçük sahalar parçalara ayrılacak ve orman olanı olmaktan çıkarılacak. Türkiye Ormancılar Derneği bu konuda uyarıyor ve bu düzenlemeyle hızlı bir şekilde orman alanı olmaktan çıkarılacak 25 bin hektar, 25 bin hektar sahadan bahsediyor ve bu konuda özellikle İstanbul'u gösteriyor; İstanbul gibi büyük yerlerde, büyük şehirlerde özel orman alanlarının talanının önünü açmak için bu düzenlemeyi yaptığınız konusunda milletvekillerini uyarıyor.

Yirmi iki yıldır ormanları, meraları ve tarım arazilerini inşaat sektörü canlansın diye talana açtınız. Sadece 2003 ile 2020 yılları arasında ormanlık alanlarla ilgili kanun hükümlerini tam 27 defa değiştirdiniz; ya, 27 defa ve bu yıllarda tam 650 bin hektar alan orman niteliğinden çıkarıldı bizzat sizin tarafınızdan. Tabii, bir de Cumhurbaşkanına verilen bir yetki var, ormanlar üzerinde tam yetki veren o meşhur ek 16'ncı madde. Bu madde gerçekten akla zarar bir madde. AKP Genel Başkanı sadece bu yetkiyi kullanarak -2018'de çıktı bu değişiklik- 1.600 hektar orman alanını bizzat orman vasfı dışına çıkardı.

Bir de ormancılık dışı amaçlar -tırnak içinde- diye ormanların tamamen başka amaçlara tahsisi var. Ne bu başka amaçlar? Maden şirketleriniz, inşaat şirketleriniz, turizm şirketleriniz; bunların hizmetine sunulan ormanlar var. Her yıl orman yangınlarında kaybettiğimiz orman alanlarının 4 katından fazlasını sırf siz maden, enerji, turizm, ulaşım gibi ormancılık dışı amaçlara yapılan orman tahsisleriyle yok ettiniz bu ormanları. Mesela, Bodrum Türkbükü'ndeki ormanlık alan Bakan Ersoy'a tahsis edildi. "Yok." diye itiraz edeceksiniz, bal gibi de Bakana tahsis ettiniz. Cennet Koyu Cengiz Holdinge, Kaz Dağları, Alamos Gold'a tahsis edildi. Hep bildik şirketler, hep bildik isimler, hep sizin yandaşlarınız. Ve ormancılık amacı dışındaki izinler 2004 yılından 2020 yılına kadar 494 bin hektara ulaştı yani biraz önceki hektara bir de bunu ekleyin. Bu miktar, var ya, tüm zamanlarda, Türkiye tarihi boyunca verilmiş olan izinlerin tam yüzde 66'sına denk geliyor. Bunun 343 bine yakınını da 2012 sonrası, 2012'yle 2020 arasında talana açtınız ve ormanları amacı dışında kullandırmaya başladınız. Ve orman alanlarının yüzde 58'lik bölümüne maden ruhsatı verilmiş durumda; bunun çoğu Ege. İktidar eline geçen her fırsatı orman alanlarını, tarım arazilerini, mera alanlarını talana açıyor; bunu bir fıtrat hâline getirmiş durumda. Çıkarılan 126 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi var depremden sonra ve deprem bölgelerindeki orman ve mera alanları konut yapımı için kullanılacak.

Şimdi, İzmir depreminden sonra 375 hektar orman alanı deprem konutları için TOKİ'ye verildiği gibi şimdi de 10 ildeki orman alanlarına göz dikilmiş durumda. İnşaat şirketleri söz konusu olduğunda ne deprem ne yangın ne sel sizi durduramıyor; talanın önüne geçemiyor. Bölgede yaşanan yıkımın bilimsel değerlendirmesi bile yapılmadan, hâlen artçılar sürerken imar planı olmadan vaziyet planlarıyla inşaatlara başlanabilecek.

Şimdi bu ne demek? Sevgili Mücella Yapıcı sizi uyarıyor. Arkadaşlar, herhangi bir yakınınız öldüğünde, onu gömdüğünüzde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

OYA ERSOY (Devamla) - ...o gömütün üzerine mezarı ne zaman yapıyorsunuz? Hemen yapabiliyor musunuz? Ancak bir yıl geçmesi lazım ya üzerine mezar inşa edilmesi için. Şu an deprem fırtınasından bahsediliyor, bir deprem fırtınası bitmemiş durumda; siz, 57 milyarı bulan ihaleler yapmışsınız ve bunu da yine yandaş şirketlerinize yapıyorsunuz. Bizim "kent" dediğimiz, sağlam binalardan ibaret bir depo bile değildir. Tarihiyle, kültürüyle, sosyal yaşam alanıyla ve depreme dirençli binalarıyla beraber halkın insanca yaşayabileceği kentlerin üretilmesi gerekir ama sizin derdiniz rant; bunun için her boşluğu arazi olarak görmemeniz gerekir, konutu barınma için yapmanız lazım, rant için değil ama bunu sizin yapma niyetiniz hiçbir zaman olmadı. Dediğim gibi, yaptığınız yapacaklarınızın teminatıdır.