GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:77
Tarih:22.03.2023

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz madde, ormanlarımızdaki kaçak yapılara idare tarafından el konulmasının ardından bu yapıların ayrıca bir karar gerekmeksizin Orman Genel Müdürlüğü tarafından yıkılmasını veya gerekli görülmesi hâlinde ormancılık faaliyetleri için kullanılabilmesini düzenlemektedir.

Ormanlarımızdaki kaçak yapılar vatandaşa yasak, devlete serbest midir? Mevcut yasal düzenlemelere aykırı olduğu tespit edilen bir yapıya el konulduktan sonra yapının kamu tarafından kullanılması yapıyı yasal düzenlemelere uygun hâle getirmez. Bu tür yapıların kullanılması değil, yıkılması vazgeçilmez ilke olmalıdır ancak görüştüğümüz tasarının amacı da hedefi de başkadır, yeniden, rant odaklı bir girişimle karşı karşıyayız.

Değerli arkadaşlar, iktidarın orman karnesi her alanda olduğu gibi çok zayıftır. AK PARTİ iktidarlarında orman alanlarımız sadece 2 milyon hektar kadar arttırılabilmiştir. Ülkemizin yüzde 29'u ormanlık alan vasfındadır, Avrupa Birliği ortalaması ise yüzde 43'tür. Son yirmi yılda yeni orman alanları oluşturulamamış, sadece bozuk orman alanları rehabilite edilebilmiştir; bunun sebebi yirmi yıllık AK PARTİ iktidarının ormanı ihmal etmiş olmasıdır. Yeni orman alanları oluşturulamadığı gibi orman yangınlarıyla mücadelede de tarihe geçecek nitelikte bir başarısızlık sergilenmiştir. Yangın söndürme ekipmanları ve bilhassa havadan müdahale araçları çok ihmal edilmiştir. İnsansız savaş uçağı üretebilen ülkemiz yangın söndürme uçaklarını üretememektedir; bunun nedeni imkânsızlık değil, basiretsizliktir, vurdumduymazlıktır. Her orman bölgesinde en az bir iki adet yangın söndürme uçağı bulunduracak şekilde hazırlık yapılmalıdır. Erken uyarı sistemleri geliştirilmeli ve yangınlara güncel teknolojiyle müdahale edilmelidir.

Değerli arkadaşlar, memleketim Aydın'da 327 bin hektar alan ormanlarla kaplıdır. Bozdoğan ve Nazilli geçtiğimiz yıllarda önemli yangın tehlikeleri atlatmıştır, Söke de buna dâhildir; tedbirler alınmazsa bölgedeki risk artarak devam edecektir. Madencilik faaliyetleri de Aydın'ın genelinde orman varlığını tehdit etmektedir. Maden çalışmalarının mevzuata uygunluğu en hassas şekilde denetlenmelidir.

Koçarlı, Söke ve Karpuzlu'nun bir kısmını kaplayan Mazon bölgesi, Bergama'nın Kozak bölgesiyle birlikte ülkemizin en önemli fıstık çamı ormanları arasındadır. Bergama'da fıstık çamı orman köylüsüne 1950'li yıllarda tapu verilmiş olmasına rağmen Aydın Mazon yöresinde tapulandırma hâlâ gerçekleştirilememiştir; aynı yapıda olan bu ormanlar arasındaki adaletsizlik giderilmelidir. Ayrıca, fıstık çamındaki özel ağaçlandırma teşvikleri arttırılmalıdır. Aydın'da özel ağaçlandırma çalışmalarına da müsaade edilmemekte, yeni ağaçlandırma faaliyetlerinin önü kesilmektedir. Orman köylüsünü koruyacak düzenlemelere mutlak öncelik verilmek koşuluyla özel ağaçlandırma çalışmalarına diğer bazı illerde olduğu gibi, Aydın'da da müsaade edilmelidir.

Aydın kestane üretimi açısından da Türkiye birincisidir. Özellikle Köşk, Sultanhisar ve Nazilli ilçelerimizde geniş alanlarda kestane üretimi yapılmaktadır. Kestane, millî gelirimize anlamlı katkı sağlayan bir üründür. Bu nedenle, Aydın'da ve ülkemizde kestane ağaçlandırmaları teşvik edilmelidir, katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesi için destek sağlanmalıdır.

Ayrıca, kekik, defne çayı, adaçayı ve mantar gibi orman ürünlerinin de üretimi teşvik edilmeli, bu konuda orman köylü kooperatiflerine destek verilerek üretim artırılmalıdır.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.