| Konu: | Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 77 |
| Tarih: | 22.03.2023 |
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
422 sıra sayılı Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nde mülki hudutları içinde verimli devlet ormanı bulunan köylerde köy nüfusuna kayıtlı ve köyde devamlı oturan veya burada oturmaktayken yerleşim adresini bu madde kapsamında başka bir köye taşıyan ya da nüfusa kayıtlı olmasa bile yerleşim adresi olarak kesintisiz en az beş yıl oturan muhtaç, ihtiyaç sahibi hane reislerine ahır, samanlık, ev, ambar, kümes ve köy halkının müşterek kalkınması için köy yolu, köprü, köy konağı, okul, cami, sağlıkevi yapılmasına orman gelirlerinden üçte 1 oranında destek verilmesi sağlanıyor.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bu kanunu ve bu yapılan desteği biz onaylıyor ve destekliyoruz; köylünün yanındayız, orman köylüsünün yanındayız. Ama arkadaşlar ne yazıktır ki ya, bu unutulur mu veyahut bu köyde başka insanlar yaşamaz mı, bu köyde başka inanç değerleri içerisinde ibadetlerini yerine getiren insanlar yok mu? Ya, köyde cami vardır da cemevi yok mudur? Bu ne iştir? Ya, bu işi daha üç beş ay önce siz kanun teklifiyle getirdiniz, cemevlerinin tanınması, desteklenmesi için daire başkanlığı kurdunuz; üç ay önce yapmış olduğunuz şeyin bugün arkasında değilsiniz. Acaba o günkü koşullarda bu kanunu yaparken aklınızda ne vardı, bugün aklınızdan başka neler geçiyor?
Değerli arkadaşlarım, köy halkı için camilere, okullara, köyde müşterek alanda kullanılan neler yapılıyorsa cemevlerine de aynı oranda, aynı şekilde destek verilmesini istiyoruz. AK PARTİ sıralarında bulunan değerli milletvekili arkadaşlarım, buna destek vermenizi istiyorum, diliyorum ki üç ay önce yapmış olduğunuz kanun teklifinizden ve yaptıklarınızdan geri dönmezsiniz. Bunu sizden özellikle arz ediyorum, bu önergemize destek vermenizi istiyorum.
Diğer taraftan, bu kanunda ne var arkadaşlar? Bu kanunda kenevir var, kendir var. Tabii ki halkımız... Yüzyıllardır Anadolu'da bugün kenevir, geçmişte "kendir" diye ekim vardır, tabii ki olması gerekiyor, millî bir ürün. Bizim topraklarımızda toprağa atmış olduğumuz her tohumdan elde etmiş olduğumuz ürün bizim millî gelirimizdir ve bunun da millî olarak kullanılması gerekiyor. Ne yazıktır ki bundan üç yıl önce, seçim öncesi, yerel seçimler öncesi AK PARTİ Genel Başkanı Sayın Cumhurbaşkanı Samsun'a geliyor, diyor ki: "Biz Samsun'un Vezirköprü ilçesini kendirin ekilebilen şehri hâline getireceğiz, desteklenebilen ürün hâline getireceğiz." Ya, arkadaşlar, şimdi, acaba burada sözleşmeli tarım yapmak isteyen insanlarımız gidip orada kendir ekmesini bilmiyor mu, ektirmesini bilmiyor mu? Veya ülkenin bir başka yerinde, yerleşim yerlerinde çiftçi sözleşmeli tarım yapmasını bilmiyor mu da siz kalktınız "Bizim böyle bir projemiz... Millî projemiz." diye çıktınız.
Değerli arkadaşlar, böyle bir projenin devlet desteğiyle yapılabilmesi için altyapısının oluşması gerekiyor. Siz sanayi fabrikalarını kurdunuz da endüstri işleme alanlarını kurdunuz da desteklerini sağladınız da vatandaşımız kenevir ekmedi mi? Ne yazıktır ki bunu yapamıyoruz, üretemiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
KEMAL ZEYBEK (Devamla) - Destek böyle olmaz, destek çiftçiye gübrede, tohumda, mazotta destekle olur, zirai ilaçlarla destekle olur. Bunu bugünkü siyasal iktidarın yapamadığını biliyoruz ama Millet İttifakı'nın 14 Mayıstan sonraki iktidarında bunlar mutlaka gerçekleşecektir.
Diğer tarafta, bizim Samsun'umuzun, tam meralarında ve vatandaşımızın tarım işlediği yerlerde güneş enerjileri kuruluyor. Ladik'in Tatlıcak köyünde, Havza'nın Hacıdede köyünde o tarım alanları yok edilmek isteniyor; buna "Dur!" dememiz gerekiyor. Yani bu ülkede güneş enerjileri yapılacaksa atıl arazilerde, dördüncü, beşinci sınıf arazilerde yapılması gerekiyor; buna "Dur!" demek gerekiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KEMAL ZEYBEK (Devamla) - Diğer tarafta, Çarşamba'nın ortasına, getirdiniz tam ovanın ortasına biyokütle enerjisi kurdunuz. Bunu da doğru bulmuyoruz, bunu da geri çevireceğiz; bunu da yeniden Samsun'umuza... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)