GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:77
Tarih:22.03.2023

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, sevgili halkımız; bir davadan kaç kez beraat edilebilir, vallaha bilmiyorum ama akademisyen ve yazar Pınar Selek 1998'den beri yani yirmi beş yıldır yargılandığı ve 4 kez beraat ettiği davadan 31 Martta 5'inci kez yargılanacak. 90'lı yıllara ait karanlık oyunların bir parçası olan Mısır Çarşısı komplosunun dayanıksızlığı defalarca ispat edildi. 98'den beri yıllar geçti ve her beraat sonrası Pınar yeni bir yargı, iktidar saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Bir insan hayatı yargı aracılığıyla nasıl hedef alınır, işte bu dosyaya bakarak açıkça görebilirsiniz. Yargı yoluyla düşmanlık ve yaşam karartmasıyla karşı karşıyayız. Fransa'da Cote d'Azur Üniversitesinde öğretim üyesi olan Sosyolog Pınar Selek'in adı üniversitenin eğitim fakültesi kampüsüne verildi. Başka bir ülkede bu şekilde onurlandırılan değerli bir akademisyene kendi ülkesinde reva görülenler sadece Pınar'a değil, tüm ülkeye kötülük aslında. Evet, tekrar soruyorum: Bir davadan kaç kez beraat edilebilir? Pınar Selek'e adalet için 31 Mart saat dokuzda Çağlayan Adliyesi'nde İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesindeyiz.

Bir başka vahim konu, deprem bölgesinde kadınlar. Çağdaş Hukukçular Derneği Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Komisyonundan meslektaşım Avukat Fulya Dağlı şu bilgileri paylaşıyor: "Defne, Antakya ve Samandağ'da kadınların erkek şiddetine karşı haklarına ilişkin hukuki bilgilendirme toplantıları yapıyoruz. Bir yandan da 6284 kapsamındaki başvuru mekanizmalarının mevcut durumunu anlamaya çalışıyoruz. Depremin ardından bir buçuk ay geçmiş olmasına rağmen kadınların 6284 kapsamında başvuru yapabileceği Emniyet bünyesindeki aile içi şiddet büroları faal değil. Burada görevli kolluk personeli bu konuda eğitimli değil. Karakolların nerelere taşındığına dair bilgilendirme yapılmamış ve hasbelkader yerleri öğrenilebiliyor. Bir işkence vakası nedeniyle ifade vermeye giden yurttaşa eşlik ettiğimizde Samandağ yolu üzerinde bir ortaokulun karakola çevrildiğini öğrendik. Bu ifadenin ardından görevli memurlara 6284 kapsamındaki tedbirleri alıp almadıklarını sorduk. Şu ana kadar 3 kadına kolluğun acil alabileceği tedbirleri verdiklerini ancak bunları aile mahkemesine onaylatmak üzere götürdüklerinde Hatay Adliyesi bünyesinde görevli aile mahkemesinin faal olmadığını, bu görevi yerine getirebilecek hâkimliğin de olmadığını belirten bir yazıyla kolluk geri gönderilmiş.

Yine, dün, Hatay Barosu avukatlarından olan bir arkadaşımız adli yardım görevlendirmesi kapsamında adliyedeydi ve o da aile mahkemesinin faal olmadığını teyit etti. Bunun dışında, Alo 183'ü arayarak sığınak talebinde nasıl bir prosedür izlediklerini sorduk, Hatay ŞÖNİM'e başvuru yapılabileceğini belirttiler fakat verdikleri iletişim numarasına maalesef ulaşılamıyor. Ayrıca, birimlerini bir yere taşıdılarsa da bu konuda da bilgiye ulaşamıyoruz. Pratikte yalnızca kolluk üzerinden sığınak talebinde bulunulabileceğini anlıyoruz." diyorlar. Evet, depremden sonra kadına yönelik şiddet ve 6284'ün uygulamasıyla ilgili vahim bir tabloyla karşı karşıyayız, zaten önce de böyleydi ama sonrasında daha vahim bir tabloyla karşı karşıyayız.

Bu arada, bu kanunu savunduğu için yani kadına yönelik şiddeti önlemek isteyen bir kanunu, mücadelelerle kazanılmış bir kanunu savunduğu için tehditlere maruz kalan Özlem Zengin'e de bütün ayrılıklarımıza rağmen geçmiş olsun diyorum.

Saygılar sunarım.