| Konu: | Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 23.03.2023 |
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 422 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 17'nci maddesi üzerine İYİ Parti Grubum adına söz aldım.
Öncelikle Türk-İslam âleminin oruçlarını kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
21 Mart günü tüm dünyada ve Türkiye'de ormanların önemine yönelik farkındalığı arttırmak amacıyla Dünya Ormancılık Günü olarak ilan edilmiştir. Her ülkede olduğu gibi ülkemizde de ormancılığın tanıtılması ile orman ve ağaç sevgisinin arttırılmasına katkıda bulunmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Ormanlar dünyadaki karaların üçte 1'ini kaplarlar, biyolojik açıdan en zengin ekosistemdirler; karalarda yaşayan bitki, hayvan ve böceklerin yüzde 80 kadarı ormanlarda yaşamaktadır; biyoçeşitliliğin korunmasında, iklim değişikliğinin önlenmesinde ve temiz hava sağlanmasında ormanların büyük önemi vardır; insanlar için de yaşamsal önem taşırlar, dünyada yaklaşık 1,5 milyar kadar insan geçimini, barınmasını, yiyeceğini, yakıtını ormanlardan sağlıyor.
Ülkemizin yaklaşık 23,2 milyon hektarlık bölümünü kaplayan ormanlar eşsiz bir doğal güzellik ve zenginlik kaynağıdır.
Ormanların korunması ve ağaçlandırma işleri cumhuriyetin ilk yıllarından beri özenle üzerinde durulan bir konudur. Bizler de ormanlarımıza sahip çıkmalı, onları korumalı, önemini duyurmaya çalışmalı ve elimizden geldiğince ağaç dikmeliyiz.
İlk ormancılık etkinliği bundan iki bin dört yüz yıl önce Çin'de, iki bin yıl kadar önce Uzak Doğu'da iken Osmanlı İmparatorluğu zamanında ise 1870 yılında bir mevzuata sahip olmuştur.
Ülkemizde 2000 yılında orman köylülerinin nüfusu 7,6 milyon iken 2021 yılında 7,4 milyona düşmüştür. Bu dönem zarfında ülke nüfusu yüzde 1,2 artarken ormanlarda yaşayan köylü oranı yüzde 1 azalmıştır. Yirmi bir yıl süresince Hükûmet orman köylüsünü yerinde tutmayı başaramamıştır. Orman köylüleri, gelecekleri pahasına kendilerini ormanda tutmaya devam etmektedir. Onların topraklarına, köylerine bağlılığı şimdiye kadar AK PARTİ hükûmetlerince istismar edilmiştir. Şehirlerde artan nüfus, işsizlik, huzursuzluk, baş edilemeyen sorunlara yol açmaktadır. Birtakım palyatif tedbirlerle sorun çözülmeye uğraşılsa da sonuç alınamadığı ortadadır. Orman köylüsünün sorunlarına çözüm getirilmesi buralardaki sorunların, şehirlerdeki sorunların azalmasını, hafiflemesini sağlayacaktır. Orman köylüleri yüksek rakımlarda ve tarıma uygun olmayan arazilerde yaşarlar, hane başına ortalama büyüklük 25 dekar kadardır. Köylülerin yaşamları ormana bağlıdır, geçimlerini sağladıkları hayvan sayıları azdır, ulaşımları kötüdür, sağlık hizmetlerinden mahrumdurlar.
Tüm Türkiye'de uygulanan okulsuzlaştırma faaliyetleri orman köylülerinde de etkili olmuştur. 1976 yılına kadar her köye 1 öğretmen 1 okul düşünülürken günümüzde bu tamamen boşaltılmıştır. Köylerin yüzde 27'sinde sağlık personeli o vakitler vardı. Trabzon yöresinde yapılan bir araştırmada, odundan faydalanma ve bundan elde edilen emtianın satılması ile otlama gelirleri gibi birtakım orman kaynaklı gelirler köylülerin toplam gelirinin yüzde 8,8'ini oluşturuyor. Aynı bölgede 1997 yılında yapılan araştırmada ise bu oran yüzde 18'dir. Orman köylüleri pazardan uzaktır; özellikle içme, kullanma suyundan mahrumdurlar. Kanun teklifinde, orman köylüsünün sosyal güvencesinin olmaması en büyük sorun olarak gösterilmektedir. Otuz-kırk yıllık bir periyotta her şey orman köylüsünün aleyhine çalışmıştır. Orman köylülerinin yerlerinde kalması için bir neden kalmamıştır. Yapılacak işler bellidir: Köy yolları ulaşıma uygun hâle getirilmelidir; her köye 1 okul, 1 öğretmen prensibi yeniden hayata geçirilmelidir; köylülere damızlık hayvan, tohum, gübre desteği verilmelidir; sağlık hizmetleri vatandaşın ayağına götürülmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) - Ormanlarımızda yetiştirmeye müsait "tarımsal ormancılık" diyebileceğimiz, ticari değeri olan pek çok ürün vardır. Uygun alanlarda tıbbi ve aromatik bitkiler üretilmelidir. Devlet bunların teşvikçisi ve yol göstericisi olabilir. Orman alanında üretim ve üretici itibarlı hâle getirilmelidir. Orman köyleri istihdam merkezlerine dönüştürülebilir. Tarımsal ormancılık ve sosyal ormancılık desteklenmelidir. Dikili satışlarda yöre köylülerine öncelik tanınmalıdır. Müteahhitler iş gücünde öncelikle orman köylüsünden yararlanmalıdır. Orman köylüsünün köyünü terk etmesiyle oradaki şehir, oradaki bölge ekonomik olarak zayıflamakta, büyük şehirlere göç artmaktadır.
Genel Kurulu saygıyla selamlarım.