| Konu: | ÇANAKKALE ZAFERİ MÜNASEBETİYLE İLGİLİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 14.03.2013 |
ALİ SARIBAŞ (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 98'inci yıl dönümü ve Şehitler Günü dolayısıyla söz almış bulunuyorum. Bu vesile ile yüce heyetinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Zindanlara hapsettiğimiz Sayın Haberal başta olmak üzere, tüm hekimlerimizin 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutluyorum.
Çanakkale'de vatanını namus bilen, öndeki arkadaşının şehit düştüğünü görüp, kendisinin de şehit olacağını gören kahramanlarımız, dünyanın mazlum halklarına örnek olacak bir destan yazıyordu. Emperyalistler ise 500 binden fazla cana mal olan, acı ve gözyaşını geride bırakarak Çanakkale'nin geçilmezliğini ancak anladılar.
Savaş bittiğinde Osmanlı, Rus ve Avusturya-Macaristan İmparatorlukları tarih sayfasından silinirken, dünya, adını altın harflerle boğazın iki yakasına kazıyan, yedi düvele meydan okuyan, Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal Atatürk ve nice isimsiz kahramanlarımızın "Çanakkale geçilmez" destanına tanık oluyordu.
Çanakkale'de yakılan bu fitil, bağımsızlık savaşının çıkış noktasını oluşturuyordu.
Birinci Dünya Savaşı, milyonlarca insanın ölümü, kaybı ve acısı ile milyarlarca lira maddi kayıp, yoksulluk ve perişanlık ile sonuçlandı. Bugünlerde komşumuz Suriye ile "Savaşa hazırız ve her an savaş yapabiliriz." çığırtkanlığı yapanlara duyurulur.
Değerli arkadaşlar, Demokrat Partinin 1950'de ABD'nin kuyruğuna takılarak 5.090 vatan evladını Kore Savaşı'na sürüklemenin faturasını unutmayalım.
Emperyalistlerin maşası PKK terör örgütünün, yaklaşık otuz yılda on binlerce vatandaşımızı katlettiğini unutmayalım. AKP, bugün, on binlerce ocağa ateş düşüren terör örgütünün ayağına giderek adeta yalvarıyor.
AKP, terör örgütü yuvalarının kökünü kazıyacağına, gecenin kör karanlığında, başta komutanlarımız olmak üzere, sesini çıkaranları darbecilikle suçlayıp, esir alıyor. Zindanlara tıkmak için sürek avına çıkıyor. Seçimlerde biat etmeyen illeri de cezalandırıyor. Deniz Zaferi'nin hıncını alıyormuş gibi Çanakkale'mizi hem siyasi hem de ekonomik yönden cezalandırıyor.
İlimize ilk darbeyi Vakıflar İl Müdürlüğünü kapatmakla başlatıp Orman Bölge Müdürlüğünü kapatmakla devam ediyor.
Yüzde 54'ü orman alanı olan Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğünü kapatarak yüzde 1'i bile olmayan yerlere orman müdürlüğü açıldı. 400 kilometre uzaklıktaki bir orman bölge müdürlüğünden Kazdağları'mız ve millî parklarımız korunabilir mi? Denizcilik Müsteşarlığı Çanakkale Bölge Müdürlüğünü kapatarak cezalandırmaya devam ettiniz.
Şimdi sizlere soruyorum: Deniz trafiğinin en yoğun yaşandığı Çanakkale Boğazı'nın kontrolü, denetlenmesi uzaktan kumanda ile mümkün müdür? AKP on yıldan beri cumhuriyetimizin doksan yıllık birikimlerini eş, dost, yandaşlara veriyorsunuz. Yanlış uygulamalara karşı çıkanları da harcıyorsunuz. Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğünde talana karşı çıkan bir avuç çalışanı sürgün ve tehditle dize getiremeyince Orman Bölge Müdürlüğünü kapatıyorsunuz. Yıllarca hizmet veren Bozcaada ve Eceabat adliyeleri ile cumhuriyetimizle yaşıt 11 belde belediyemizi kapattınız. İlimizde en ufacık bir yağmurda dereler taşıyor, ekili ve dikili araziler, ahırlar ve kümesler sular altında kalıyor. Vatandaşlarımız canından ve malından oluyor. AKP, doksan yıllık cumhuriyetimizin devlet düzenini altüst ederek bir daha içinden çıkılamaz duruma soktu.
AKP iktidarlarının sorunları çözmekten çok kendisinin hukukun üstünlüğünü de yıkmaya çalıştığını hatırlatarak burada sözlerime son vermeden, başta Yüce Atatürk olmak üzere, toprağının her karışı vatan evladının kanıyla sulanan kutsal vatana canını feda eden nice isimsiz kahramanlarımızı 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü dolayısı ile bir kez daha rahmetle, minnetle anıyor, manevi huzurlarında saygı ve sevgi ile eğiliyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)