GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:79
Tarih:27.03.2023

İYİ PARTİ GRUBU ADINA ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlarım.

Bu, gıda fiyat artışı ve gıda yoksulluğu meselesi hakikaten son derece önemli. Bakın, şunu öncelikle ifade etmek lazım: Belki de İkinci Dünya Savaşı'ndan beri bu gıda yoksulluğu meselesinin Türkiye'de en fazla konuşulduğu bir dönemi yaşıyoruz. Gıdaya erişimde ciddi sıkıntılar var. Bunun birinci nedeni, tabii, gelirin düşük olması; ikinci nedeni de gıda fiyatlarındaki çok aşırı, yüksek artışlar. Küresel gıda fiyatlarına bakıyorsunuz, dünyada düşmeye başladı ama Türkiye'de düşüş yok, fiyatlar hâlâ bizde çok yüksek gidiyor. OECD içerisinde gıda enflasyonunun en yüksek olduğu ülkelerden bir tanesiyiz. Tabii, bu gıda yoksulluğu çocukların fiziki olarak ve zihinsel olarak yetişmesini, gelişmesini engelliyor. Mesela, biz yaptırdığımız çalışmalarda büyük şehirlerde çocuklarda bodurluğun başladığını tespit ediyoruz yani bu, gıdaya yeteri kadar erişememekten kaynaklanıyor. Şu anda asgari ücret ne kadar? 8.500 lira, 9.425 lira da açlık sınırı yani hepimiz biliyoruz ki çalışanların şu anda yüzde 60'ı açlık sınırının altında maaş alıyor, ücret alıyor. Yani yeterli gıdaya erişecek kadar ücreti olmayan bir insan, ondan sonra, bir de tutacak, giyimi kuşamı, ulaşımı, kirası, sağlık giderleri gibi diğer masrafları karşılayacak; bunlar mümkün değil. Dolayısıyla, neden kısıyor? Gıdadan kısıyor. Burası çok ciddi bir sorun ve uzun vadede ülkemizi ve insanlarımızı çok derinden etkileyecek bir husus.

Şimdi, emekli maaşlarına bakıyorsunuz, işte, artık, herkes emekli maaşını en düşükten almaya başladı, yüzde 80'i en düşükten alıyor. Yani bir ülkede asgari bir emekli maaş sınırı konulmamış olsa çok daha perişan olacak; bunu koymak durumunda kalıyoruz ve emeklilerin yüzde 80'i buradan maaş alıyor. Dolayısıyla, çok ciddi bir sorun var, bir defa gelir tarafının devlet tarafından artırılması lazım.

İkincisi, tabii, meselenin diğer bir boyutu üretim boyutu, tarımsal üretim yani bir ülke üretmezse üretmeyen bir ülkede tarım fiyatlarının veya gıda fiyatlarının düşük olması diye bir şey bekleyemeyiz. Artık, bugün yani son on beş yılda ülkemizde tarım arazilerinin geçmişte kullanılan, ekilen arazilerden yüzde 15 daha az ekildiğini biliyoruz. Tarımsal desteklemeler verimsiz, etkinsiz, yönlendirmiyor ürünü ve çok düşük miktarlarda tarımsal destek veriyoruz. Bunların her birini detaylı konuşma imkânımız olmadığı için sadece başlık olarak söylemek durumundayım. Tabii, bir ithalatla terbiye etme alışkanlığı var. Bu ilk olarak 2010'da filan başladı, bunun sonuç vermediğini artık bu Hükûmetin görmesi lazım yani "Aman şöyle olursa ben ithalata giderim, tarımsal ürün ithalatı yaparım." Et ithal ettin de ne oldu? Bugüne kadar hiçbir sonuç alamadık. Önemli olan, tarımsal üretimi artırmamız lazım. Girdi fiyatları çok yüksek, bunu hepimiz biliyoruz. Mazotundan gübresine...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ERHAN USTA (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.

Gübreyle ilgili, gübre fiyatlarında son iki yılda özellikle girdi fiyatlarıyla ilgili bir felaket yaşanıyor. Şimdi, mesela, biz diyoruz ki: Havza bazlı üretime geçilmesi lazım, bu ülkede hem üretim planlaması da yapılması lazım. Hangi... Nerede? Mesela, Konya'da diyelim ki şeker pancarı ve mısır üretiliyor, zaten orada su sıkıntısı var yani artık bir üretim planlaması yapılması lazım, Tarım Bakanlığının bunları çalışması lazım. On-on beş yıl önce Türkiye'de bunlar konuşuldu, AK PARTİ hükûmetleri döneminde konuşuldu ama on beş yılda hiçbir şey yapılamadı, artık tamamen tek başına bırakıldı.

Şimdi, eşik fiyat garantisi verilmesi lazım diyoruz biz İYİ Parti olarak ürünlerde yani bir üründe diyeceğiz ki vatandaşa: "Kardeşim, senin şu ürününde şu fiyatı garanti ediyorum." Bunu söylemediğiniz zaman, ürün, ekilmez duruma geliyor; insanlar kazanamadığı için ekmiyor.

Diğer taraftan, hayvancılık meselesi zaten büyük bir sıkıntı. Birinci boyutu tarımsal üretimdi -başlık başlık söyledim- ikinci boyutu da enflasyonla mücadele edilmesi lazım. Bugün, Türkiye'de enflasyonla mücadele yok; diğer enflasyon da düşmüyor, tarım, gıda enflasyonu da düşmüyor. Dolayısıyla, enflasyonla mücadele eden, doğru düzgün para politikası uygulayan bir sistem kurulmak durumundadır diyorum ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.