GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:79
Tarih:27.03.2023

CHP GRUBU ADINA ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, dünyada bütün ülkeler için tarımsal ve hayvansal üretim stratejik öneme sahiptir. 1990'larda zengin tarım arazileri ve elverişli iklimiyle Türkiye, tarımda avantajlı olan ülkeler arasında yer alıyordu. Hepimiz hatırlarız, 1990'larda nüfusu 55 milyon olan Türkiye, tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biriydi. O dönemde insanlar yoksul da olsa Türkiye büyük ekonomik krizler yaşamış olsa da aç kalmazdı, her evde tencere kaynadı. Oysa bugün, yirmi bir yıldır uygulanan yanlış politikalar nedeniyle yoksulluk çok daha fazla derinleştiği gibi insanlarımız da aç kalmaktadır. Milyonlarca evde ya tencere hiç kaynamamakta ya da tencerenin kaynaması çok zor koşullara bağlı olmaktadır.

Bugün, 85 milyon nüfusumuza -kâğıt üzerinde- 5 milyon -Suriyeli gibi- sığınmacıyı da ilave ettiğimizde ve yine turizm potansiyelini de göz önünde tuttuğumuzda bir yılda yaklaşık 95 milyon insanımızı beslemek zorundayız. Oysa Türkiye, tarımda kendi kendine yetebilen, tarım ihracatçısı olan bir ülkeyken, yanlış politikalar nedeniyle 95 milyon insanı kendi kendini besleyemeyen, tarım ve hayvancılıkta ithalatçı bir ülke hâline gelmiştir. Son yıllarda tüm dünyada tarımsal üretim desteklendi, hayvancılık da teşvik edildi. Ülkemizde ise tam tersi bir süreç yaşandı. Türkiye, Arjantin'den, Uruguay'dan angus ithal eden, iç savaştaki Suriye'den patates ithal eden, savaştaki Rusya'dan ayçiçeği yağı, yine savaştaki Ukrayna'dan buğday ithal eden bir ülke hâline geldi. Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik buhran nedeniyle tarım ve hayvancılıkta üretim maliyetleri 4-5 katına kadar çıktı, çiftçiler ve hayvan üreticileri bu maliyetlerin altında ezildi. Bu süreçte gereken destek ve teşvikleri alamayan üreticiler elindekini avucundakini satmak zorunda kaldı. Süt üreticisi elindeki son ineğini borçlarını ödemek için sattı. Artan mazot fiyatlarına dayanamayıp tarlasını süremeyen, ekinini tarlada bırakan çiftçi traktörünü satıp üretimden vazgeçti. Üretici toprağa küstü, hayvan üreticisi de hayvanını kesti. Siz, ithalata dayalı tarım politikalarıyla yurt dışındaki çiftçileri desteklerken Türkiye'deki çiftçilere üretimi bıraktırdınız. Bunun sonucunda da bugün milletimiz sağlıklı ve ucuz gıdaya erişemez hâle geldi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, enflasyonun yüzde 126'lara fırladığı ülkemizde alım gücü hızla düşmektedir. TÜRK-İŞ verilerine göre şubat ayı itibarıyla açlık sınırı 9.425 liraya yükselmiştir. Bakın, gıda fiyatlarında bugün fahiş artışlar vardır, mutfakta bir yangın vardır. Beğenmediğiniz 1990'lı yıllarda en yoksul vatandaş bile taneyle karpuz, kilolarca meyve sebze alabilecek ekonomik durumdaydı ama şimdi ise karpuzu dilim olarak, meyve sebzeyi ise tane olarak almak zorunda kalıyor.

Değerli arkadaşlar, ekmek, un, bulgur, makarna fiyatları yüzde 185 oranında artmış; et, balık fiyatları yüzde 95 oranında artmış; süt ve yumurta fiyatları da yüzde 116 oranında zamlanmıştır; yine ete yüzde 48 zam gelmiştir. Bu fiyatlarla vatandaşlarımızın yaşamlarını idame ettirmeleri mümkün değildir.