| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 27.03.2023 |
HDP GRUBU ADINA EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi bence de yerinde olan bir önerge vermiş. Yani deprem vesilesiyle Kızılay ve AFAD tarafından toplanan bağışların düzeyi yani ne kadar olduğu ve nasıl harcanacağıyla ilgili olarak bir komisyon kurulmasını önermiş, takip edilmesi gerektiği üzerine. E, bu çok anlaşılabilir bir şey bence yani birçok sebeple anlaşılabilir bir şey. Bir kere şunu söyleyeyim: Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini sizler çok önemsiyorsunuz, çok güçlü bir yönetim sağladığını sanıyorsunuz ya da düşünüyorsunuz ama değerli arkadaşlar, hemen söyleyeyim: Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi büyük bir belirsizlik yaratıyor ve bu belirsizlik esas olarak bir güvensizlik hâline dönüştü. Bunlar birbirinin içinden çıkan şeyler. Dolayısıyla da Hükûmetinize karşı büyük bir belirsizlik ve güvensizliğin olduğu çok açık. "Nereden açık?" derseniz birkaç şey söyleyebilirim. Bir kere, uluslararası yani dışarıdan baktığımızda, CDS primleri -biliyorsunuz- ülke riskini gösteriyor ve bu rakam yani CDS primleri mesela 2018 yılında 160 civarındayken şimdi 570 civarına gelmiş vaziyette yani yurt dışından bakıldığında Hükûmete güvenin olmadığını söyleyebiliriz ya da çok hızlı bir şekilde düştüğünü söyleyebiliriz.
Aynı şekilde, Tüketici Güven Endeksi de benzer bir şey söylüyor, son olarak mart ayına baktığınızda, yine düşmüş görünüyor ve 2018'i baz alarak bakarsak o zamanlar 90 olan bu endeks değeri şimdi 80'e düşmüş durumda. Yani kısacası, dışarıdan ve içeriden Hükûmetinize karşı sonuçta bir -ki bu belirsizliğin yarattığı bir şeydir bence- güvensizlik ortaya çıktı ve dolayısıyla da bu güvensizlik ortamında tabii ki insanların -yani sadece Cumhuriyet Halk Partisi değil bence- hepimizin de vatandaş olarak arzu ettiğimiz şey bu konunun daha şeffaf bir şekilde yönetilmesi. Gerçekten de hele hele 1999 depreminde ve sonrasında neler oldu diye bakarsak...
Değerli arkadaşlar, ayrıca bu güvensizlik meselelerinin dışında gerçekten yeniden bir düşünmemiz gereken ve bu meselenin, bu sürecin daha şeffaf yönetilmesi gerektiğini kavrayabileceğimiz bir olaylar zinciri var. Çok kısaca, vaktim çok dar, hemen söyleyecek olursam; biliyorsunuz, 99 depreminden sonra tabii ki kaynak yaratmak gerekiyordu, vergi toplanmasına karar verildi. 6 tane vergi kalemi üretildi, bunların bir tanesi -ki hâlâ devam edeni, ötekiler 2004 yılında kapatıldı- iletişim vergisi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi, buyurun.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim.
Değerli arkadaşlar, bu vergi hâlâ devam ediyor. İletişim vergisi esasında deprem sebebiyle konmuş bir vergi ama anladığım kadarıyla Hükûmetinizi çok ilgilendirmemiş, bunu istediği gibi kullanmış. "Nereye kullanmış?" diye baktığımızda da bunun cevabını alamıyoruz ve dolayısıyla da "Ne kadar bir vergi toplandı? Bunlar nasıl harcandı?" gibi ihtiyacımız olan bilgilere erişemiyoruz. Yani şunu söyleyeyim: Bu, 1999 depreminin deneyimi esas itibarıyla. Gerçekten bu sürecin daha şeffaf yönetilmesi gerektiğini söylüyor, bu sebeple de Cumhuriyet Halk Partisinin verdiği önergenin yerinde bir önerge olduğunu düşünüyoruz ve destekleyeceğimizi söylüyorum.
Hepinize iyi günler diliyorum.