| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 81 |
| Tarih: | 29.03.2023 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubu olarak deprem bölgesindeki 11 ilimizde bulunan baraj, gölet ve sulama sistemleri ile enerji üretim tesislerimizin deprem ve diğer doğal afetlere karşı dayanıklı olup olmadıklarının tespiti ile bu yapıların güvenli hâle getirilmesi için yapılması gerekenlerin belirlenmesi amacıyla vermiş olduğumuz araştırma önergesinin gerekçesini açıklamak üzere söz aldım, selamlarımı sunarım.
Deprem, sel, kuraklık, orman yangınları, fırtınalar, toprak kaymaları, çığ düşmesi, çevre kirliliği ve salgın hastalıklar doğal afettir. Ayrıca, teknolojik nitelikte endüstriyel ve kimyasal kazalar ile nükleer sızıntılar da doğal afet kapsamında değerlendirilmektedir. Doğal afetlerin ortak özelliği ne zaman meydana geleceğinin önceden bilinmemesidir. Bu sebeple, ülkelerin ve toplumların afetlere karşı hazırlıklarının seviyesi ilgili kurum ve kuruluşların gösterdiği başarıyla ortaya çıkar. Başarı seviyesi, afetlerin insan yaşamındaki etkisinin azaltılması ve can kayıplarının olmaması veya en aza indirilmesiyle anlaşılır. O hâlde 6 Şubatta ülkemizde meydana gelen depremlerle ilgili topyekûn bir başarısızlık olduğu açıktır. Depremlerle birlikte Kahramanmaraş, Hatay, Malatya, Adıyaman, Gaziantep, Osmaniye, Adana, Kilis, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Elâzığ illerimizi kapsayan afet bölgesinde bulunan 110 baraj, 30'a yakın gölet ve 170'ten fazla hidroelektrik santralinin zarar görebileceği basında yer almış, söylentiler halkı tedirgin etmiştir.
Değerli milletvekilleri, 21'inci yüzyılda karşımıza çıkan temel sorunlardan biri de su kaynaklarının kısıtlı olmasıdır. Bu sebeple suyla ilgili yatırımlar değerli görülmektedir. İklim değişikliğiyle mücadele ve biyolojik çeşitliliğin korunması, ekonomik büyüme, gıda ve enerji güvenliği gibi birçok konunun temelinde su kaynaklarının varlığı ve sürdürülebilirliği yer almaktadır. Son yıllarda küresel ısınmanın etkisiyle meydana gelen iklim değişiklikleri sebebiyle tüm dünyada kuraklık yaşanmakta, ülkemizdeki su kaynaklarında belirgin bir şekilde azalma görülmektedir. Buna ayrıca yer altı sularının kontrolsüz ve sorumsuzca kullanılması eklenmektedir. Nüfus artışına bağlı olarak artan ihtiyacın etkisiyle önümüzdeki yıllarda su kaynaklarımızın yetersiz kalacağı öngörülmektedir.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde 993 baraj, yüzlerce gölet, elektrik üretimi yapılan 751 HES ile çok sayıda sulama tesisi bulunmaktadır. Bu tesislerin büyük bir çoğunluğu fay hatları üzerinde veya yakınında yer almaktadır. Afetin deprem bölgesindeki etkileri göz önüne alındığında mevcut su varlığımızın korunması ve geliştirilmesinde sorun varsa giderilmesi öncelikli işlerden olmalıdır. Bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için kişi başına düşen yıllık su miktarı en az 5 bin metreküp olmalıdır. Ülkemizde ise kişi başına 1.346 metreküp kullanılabilir su düşmektedir. Dolayısıyla Türkiye su fakiri bir ülke kategorisinde yer almaktadır. Bu miktar Irak'ta 2 bin, Batı Avrupa ülkelerinde 5 bin, dünyada ise ortalama 7.600 metreküp civarındadır. Su kaynaklarının dünya üzerinde dengeli dağılmadığı göz önünde bulundurulduğunda suyun ve su kullanımının ülkelerin iç ve dış politikaları üzerindeki etkileri kaçınılmaz olacaktır.
Değerli milletvekilleri, yakın gelecekte dünyanın en önemli sorunu hâline gelmesi muhtemel olan su kıtlığının ülkemizde yaşanmaması ve sürdürülebilir politikaların oluşturulması için deprem bölgesindeki 11 ilimizde baraj, gölet, sulama sistemleri ile enerji üretim tesislerimizin depremden etkilenip etkilenmediğinin ve diğer doğal afetlere karşı dayanıklı olup olmadıklarının tespit edilmesi ülkemizde bulunan diğer suyla ilgili tesisler için de bir fikir oluşturması bakımından hayati öneme sahiptir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim.
Ayrıca, bu yapıların güvenli hâle getirilmesi hem su varlığımızın korunması hem enerji üretiminin sürdürülmesi hem de afet anında ve sonrasında yeni facialara engel olunması bakımından da önemlidir. Bu kapsamda, mevcut durumun incelenerek sorun varsa yapılması gerekenlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılmasını gerekli görmekteyiz.
Önergemize destek verileceğini umar, saygılar sunarım.