| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 30.03.2023 |
CHP GRUBU ADINA ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
1 Ocak 2021 tarihinde oluşturulan idare ve gözlem kurulları, mahkûmların iyi hâlli olup olmadığını değerlendiriyor ve bu değerlendirme üzerinden de koşullu salıverilme koşullarının olup olmadığına karar veriyor. Mahkûmlar bu duruma, aslında, kısaca "infaz yakma hâli" diyorlar. Hani çokça duyduğumuz "Yakarım infazını." dedikleri şey aslında tam da bu. İdareye tanınan bu geniş ve belirsiz yetki, keyfî ve kanunsuz uygulamaları da beraberinde getiriyor.
Değerli arkadaşlar, ben de bir örnek vermek isterim. Elâzığ Cezaevinde bir mahkûmun infazı -bakın, çok önemli- dinî inancından dolayı yakıldı, bir mahpusun infazı dinî inancından dolayı yakıldı, anlatacağım. Hani "Olur mu?" diyorsunuz, gerçekten olmuş. Elâzığ Cezaevindeki mahkûm Müslüm Cevahir Vurucu'ya gözlem kuruluyla yaptığı görüşmesinde imamla neden görüşmediği sorulmuş. Cevahir bu soruya gülümsemiş; bakın, gülümsemiş. Bu kuruldaki idarecilerin hepsi ama hepsi Cevahir'in Alevi bir inanca sahip olduğunu gayet iyi biliyor. Şimdi, görüşme sonucunda ne olmuş biliyor musunuz? Puanlama yapmışlar, Cevahir 44,75 puanla iyi hâlli sayılmamış. Kaç gerekiyor? 45. 45; 44,75 puanla yani 0,25'le Cevahir'in infazını yakmışlar. Bakın, gerekçesi şu: "Hükümlü, manevi rehberlik birimiyle ahlak eğitimi ve rehberlik çalışmalarına katılmamıştır." diyor. Bunu kafamızdan uydurmuyoruz arkadaşlar, mahkeme tutanaklarında var bu ya, mahkeme tutanaklarında var! 0,25 puan, yazıktır, burası güya hukuk devleti! Anayasa'mız, kanunlarımız, taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler "Hiç kimseye dinî inanç ve mezhebi üzerinden farkı muamele yapılamaz." diyor. Alevi inancına mensup bir mahkûmun, imamla görüşmediği gerekçesiyle, 45 puanla salıverilecekken 44,75'le infazının yakılması utanç verici bir uygulamadır. Bunu Adalet Bakanlığına da sordum bizzat, bugüne kadar daha ses çıkmadı.
İnfaz sistemi adaletsiz ve eşitliğe aykırı uygulamalarla vicdanları yaralarken bir de idareye böyle bir keyfî uygulama yetkisi verilmesi adalet duygusunu da gerçekten derinden sarsmaktadır. Zaten cezaevleri kalabalık, mahkûmların huzursuzluğu, infaz koruma memurlarının haklarının kendilerine teslim edilmemesi gibi kronikleşen bu sıkıntılar sorunların, adaletsizliğin ve kötü uygulamaların da artmasına neden olmaktadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, AKP ilçe başkanlarını alıp savcı yaparsanız, bu savcıyı da bu idari gözlem kurullarının başına koyarsanız sonuç, adaletin katli olur. Müdürleri liyakatsiz ve yandaş seçerseniz, bunlar da adil davranmaz, keyfî davranır ve mahkûma ikinci bir ceza olur. Beceriksiz bürokratlarınıza keyfî uygulama yetkisi verdiğinizde kanunu ve adaleti de hiçe sayar. Yandaş savcılarınız, partili hâkim ve savcılarınız adaleti katletti ve keyfî uygulamalarıyla da vicdanlar hâlâ kanıyor.
Millet İttifakı'nın iktidarında eşit ve adil bir infaz sistemini yeniden test edeceğimizin sözünü veriyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.