| Konu: | İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 30.03.2023 |
CHP GRUBU ADINA EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Sayın Başkan, öncelikle sizinle bu Genel Kurulda beş yıldır görev yapmış olmaktan dolayı çok mutlu ve gururluyum.
Çok teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Ben teşekkür ediyorum, çok naziksiniz.
Buyurun.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 27'nci Yasama Döneminin artık sonuna gelmiş bulunuyoruz. Evet, dönemin de son kanun tekliflerini görüşüyoruz aslında ama kanun teklifine geçmeden önce, bugün sıkça tartışılan 6284 sayılı Yasa'ya dair birkaç şeyle başlamak istiyorum açıkçası.
Şimdi, evet, seçime gidiyoruz ve iktidar -burada oturan- 6284 sayılı Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa'nın kaldırılmasını isteyen Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR'la kirli bir ittifak yapmış bulunuyor. Bunun Türkçesi, kadınların yaşama ve var olma hakkının gasbedilmesidir. İktidar bu konuda sınırları zorlamaya devam ediyor. Şimdi, HÜDA PAR'ın programında neler var diye baktığımızda, karma eğitimden vazgeçen, kadını eve hapseden, Medeni Kanunu, laikliği, bu cumhuriyetin temel değerlerini delik deşik etmeye çalışan maddeler var ve Sayın İbrahim Kalın yapmış olduğu konuşmada her ne kadar "6284 sayılı Yasa kırmızı çizgimizdir." demiş olsa da yapılan açıklamalar pazarlığın hâlâ sürdüğünün ve yasanın içi oyulmuş bir kabağa döndürülmeye çalışıldığının da kadınların siyasete alet edildiğinin de bir itirafıdır. Ne laiklikten ne İstanbul Sözleşmesi'nden ne de kadınların yaşam hakkından vazgeçmiyoruz.
Şimdi, gelelim kanun teklifine. Yine, Plan ve Bütçe Komisyonuna, yasama ilkelerine ve kanun yapma teamüllerine aykırı bir biçimde, birbiriyle ilişkisiz 19 maddeden oluşan mini bir torba yasa teklifi getirildi. Acil olmayan ancak yaklaşan seçimlerden dolayı bazı meslek gruplarına ve seçmen kesimine seçim yatırımı olarak getirilen bu kanun teklifinin Komisyonda sunulan etki analiziyle anlaşıldı ki maliyeti yaklaşık -şu şekilde göstereyim sizlere de- 149,3 milyar TL'ye tekabül ediyor. Bu 149,3 milyar TL, bugün baktığımızda 2023 bütçesindeki bazı bakanlıkların bütçesinin de kat kat üzerinde.
Peki "Kaynak nerede?" diye soruyoruz. Enflasyon, TÜİK verilerine göre yüzde 70'i aştı. Bütçe açığı 202 milyar TL'yi geçti. Cari açıkta yıllık hedef 22 milyar dolardı ama daha bir ayda 9,8 milyar dolara ulaştı. Ülke sayenizde uzun süredir bir ekonomik buhranın içinde. Getirdiğiniz her iyileştirmeyle, hesapsız kitapsız popülist ekonomi yönetiminiz nedeniyle, kaynağı olmayan harcamalarla seçim yatırımı olarak bu kanun tekliflerini getirip milletimizi daha fazla borç yükü altına sokuyorsunuz.
Teklifin birkaç önemli maddesine de değinmek istiyorum değerli arkadaşlar. Teklifin 10 ve 11'inci maddeleriyle asgari emekli aylık miktarı 5.500 TL'den 7.500 TL'ye, emeklilere dinî bayramlarda verilen 2 ikramiye miktarı da 1.100 TL'den 2 bin TL'ye çıkarılıyor. Şimdi, biz bayram ikramiyesinin 2 bin TL olmasını yaklaşık iki yıldır söylüyoruz ama kulaklarınızı tıkadınız; şimdi, bugün 2 bin TL'yi getirdiniz ama 2 bin TL bugün pul oldu değerli arkadaşlar. Aynı şekilde son bir iki yıldır en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkarılmasını söylüyoruz; önergelerimizi verdik, 2023 bütçesinde de bunu teklif ettik ama şimdi gele gele 7.500 TL yaptınız. Hadi yaptınız ama bu düzenleme bir kısım emeklinin lehine olurken ağır enflasyon şartları altında ezilen tüm emeklilerin sorununu da çözmedi. Aslında yapılması gereken asgari ücrete eşitlenmesi ve bütün emekli aylıklarına aynı oranda zam yapılmasıdır. Ama ne yaptınız? Açlık sınırının altında kalan düzenlemeleri sürekli getirdiniz. Açlık sınırı siz kovaladıkça kaçtı ve siz açlık sınırını bir türlü yakalayamadınız. Asgari ücret açıkladınız, açlık sınırının üzerinde görünüyordu, üç ay sonra, hop, asgari ücret açlık sınırının altına düştü. Şimdi, açlık sınırı nedir bugün baktığımızda? 9.400 TL'yi geçti ve değerli arkadaşlar, açlık sınırının altında hiçbir ücret kabul edilemez, halkımız da bu yoksulluğa mahkûm edilemez.
TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - İnsan haklarına aykırıdır.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Şimdi, teklifin 12'nci maddesine, kamuda çalışan geçici işçilere gelelim. Kamuda geçici işçilerin sürekli işçi pozisyonuna geçirilmesi ve kurumların ihtiyaçları doğrultusunda geçici işçi çalıştırma süresinin uzatılması düzenleniyor. Ancak on bir ay yirmi dokuz güne çıkarılan bu süre kurum sahiplerinin de maalesef, inisiyatifine bırakılmış durumda, bunun da çeşitli sakıncaları var.
Teklifin 13'üncü maddesiyle, iş yerlerinde çeşitli nedenlerle boşalan sürekli işçi kadrolarına geçişin, geçici kadrolardan sürekli işçi kadrolarına geçişin yapılması sağlanıyor ancak bu geçiş, bu maddenin yürürlük tarihinde var olan boşalmış kadroları kanun teklifi Komisyona getirildiğinde kapsamıyordu. Bu durumun düzeltilmesi için biz önergemizi verdik ama reddedildi. Neyse ki iktidar daha sonra bu yanlış uygulamayı kendi getirdiği önergeyle düzeltti ama işçiler iş güvencesi olan tam kadrolar istiyorlar, geçici kadrolarda kalmak istemiyorlar değerli arkadaşlar.
Bu maddedeki diğer eksiklik de 5620 sayılı Kanun'un 1'inci maddesinin (c) bendinde yer alan il özel idareleri, belediyeler ile belediyelerin bağlı kuruluşlarında geçici işçi pozisyonunda çalışanların kapsam dışında tutulması. Bu yanlışın düzeltilmesi için verdiğimiz önerge de reddedildi. Asıl olan, kamuda geçici işçi ve taşeron işçi ayıbına son vermektir. Söz konusu düzenleme dışında bırakılan çok sayıda çalışan kesim vardır ama 14 Mayıstan sonra iktidara geldiğimizde bu ayıbı biz düzelteceğiz.
Teklifin 16'ncı maddesine gelelim değerli arkadaşlar. Şimdi, bu madde, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen uzman tabip ve uzman diş tabibi kadrolarında bulunan personel arasında ücret dengesinin sağlanmasına yönelik olarak ilave ödemelerin yapılmasını düzenliyor. Şimdi, teklifin bu maddesinin görüşülmesi sırasında, Emekli Sandığına bağlı olarak başlayan ve sonrasında BAĞ-KUR ve SSK'ye geçerek emekli olan hekimler için ilave iyileştirici düzenlemeler yapılmasıyla ilgili önergemiz de maalesef, reddedildi. Yani Emekli Sandığında başlayıp BAĞ-KUR ve SSK'ye geçip oradan emekli olan doktorların maaşları şu anda çok düşük kalmış durumda. Yine, söz konusu maddenin kamuda görev yapan eczacıları da kapsaması yönünde verdiğimiz önerge de Komisyonda maalesef, reddedildi değerli arkadaşlar. Evet, getirdiğiniz bu düzenlemeyle tabiplerin ve diş tabiplerinin, kamuda çalışan personelin ücret dengesini düzeltmeye çalıştınız ama her getirdiğiniz düzeltme yeni dengesizlikler yaratıyor. Yine doktorları memnun edemediğinizi de bilmenizi istiyorum.
Şimdi, değerli arkadaşlar, Komisyonda bu düzenleme görüşülürken sağlık mesleği kadar, başta inşaat mühendisleri olmak üzere mühendis ve mimar kadrolarının kamuda istihdamının ve ücretlerinin düzelmesinin de önemli olduğunu ifade ettim. 10 ilimizde çok büyük bir deprem yaşadık; kentler yıkıldı, insanlarımız, onlarca canımız hayatını kaybetti, aileler yok oldu; aynı acıların tekrar yaşanmasını elbette ki hiçbirimiz istemiyoruz. İşte, bu acıların tekrar yaşanmaması için, birincisi politik yaklaşımın değişmesi, konunun ciddiye alınması, imar barışı gibi garabet düzenlemelerden de tamamen vazgeçilmesi gerekiyor. İkincisi, kamuda mühendis, mimar kadrolarının istihdamının kesinlikle artırılması zorunlu. Bakın, değerli arkadaşlar, bugün çalışan 5 inşaat mühendisinden sadece 1'i kamuda çalışıyor. Üçüncüsü de şu: Şu anda kamuda çalışan mühendisler ekonomik ve sosyal haklar açısından çok ciddi kayıp altındalar ve aldıkları ücretler de çok düşük kaldı. Ancak Komisyonda bu teklifimiz ve önergemiz maalesef, kabul edilmedi.
Aslında, Sayın Elitaş Komisyonda verdiği rakamlarla ücretlerde iyileştirme yapılması gerektiğini, mühendis, mimar ücretlerinde iyileştirme yapılması gerektiğini de ortaya koyuyor. Sayın Elitaş "2016 yılında tabipler ve hâkimlerle bir kıyaslama yapmışlar. Örnek veriyorum, 2016'da mühendis 5 bin lira alırken hâkim 6 bin lira alıyor, tabipler de 5.900 lira alıyormuş. Şimdi 2023 yılına geldik, mühendisler 20 bin alıyor, tabipler 40 bin lira, uzman tabipler 46 bin lira alıyor, hâkimler de 49 bin lira alıyor." dedi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım.
Değerli arkadaşlar, aradaki uçurum 2 katına çıkmış.
Doktorların kamuya geri döndürülmesi için yapılan bu teşvik düzenlemelerini elbette ki destekliyoruz ama hayati öneme sahip deprem gibi bir alanda çalışan mühendis kadrolarının da önemsenmesi gerekiyor. Aslında, getirdiğiniz uygulamalarla kamuda kadrolarda, ücretlerde bütün dengeleri altüst ettiniz.
Yine, AK PARTİ Grup Başkan Vekili Sayın Yılmaz Tunç da bugünkü konuşmasında "Öncelikli olarak deprem bölgesinde görevlendirilecek 45 bin öğretmen, Sağlık Bakanlığında 42.500 personel, Adalet Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı, toplam 135.805 vatandaşımızın kamuda istihdamını sağlayacağız." dedi; seçim yatırımı, seçim yatırımı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Son cümlenizi alayım Sayın Emecan.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (Devamla) - Teşekkür ederim.
Ama sonuç olarak, birçok kesimin mağduriyetini gideremediniz, mühendislerin yine adı yok, yok. Siz sadece oylarınızı artırmayı önemsiyorsunuz, deprem gerçeği, depremin önlenmesi falan sizin hiç umurunuzda değil. Mühendis kadrolarının önemsenmesi için bir büyük felaket daha mı yaşamamız gerekiyor bilmiyorum ama yaşamayacağız çünkü son cümlelerim olarak şunu söylemek istiyorum: 14 Mayıstan sonra 13'üncü Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde ve Millet İttifakı'nın iktidarında bütün bu kurduğunuz sefalet düzenini değiştireceğiz, düzelteceğiz ve bu ülkeyi feraha ve refaha ulaştıracağız.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum, teşekkür ediyorum.
Anlayışınız için de teşekkür ediyorum Başkanım.