| Konu: | ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 14.03.2013 |
ÜMİT ÖZGÜMÜŞ (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle sizleri saygıyla selamlıyorum.
EPDK yasası geldiğinden beri her partiden konuşan, daha doğrusu muhalefetten konuşan milletvekilleri, bu yasanın alelacele getirildiğini ve özensiz getirildiğini söylediler. Dün akşam ben de söyledim. Bunun en güzel örneği, günlerdir yasayı konuşuyoruz, yasanın bitmesine -yarım saat kaldı- yarım saat kala Hükûmetten ya da iktidar kanadından yine bir öneri var ve yine yasanın düzeltilmesi isteniyor. Bütün bunların daha önce komisyonlarda yapılmış olması, aslında tasarı döneminde bunların tartışılarak düzgün bir şekilde Meclise getirilmesi gerekiyordu.
Değerli arkadaşlar, bu yasa niye apar topar koştura koştura getirildi? Komisyondaki arkadaşlarımla paylaştığım bir hikâyeyi sizinle paylaşmak istiyorum: Meksika sınırında güvenlik görevlileri bir adamın haftada bir-iki kez motosikletle sınırı geçtiğini ve arkasında sadece iki tane kum torbası olduğunu görüyorlar. Birkaç geçişten sonra kum torbasını dikkatle inceliyorlar, bir şey yok, kum var. Birkaç kez daha geçiyor. Bu defa içerisinde gizlenen bir şey var mı diye dedektörle inceliyorlar, yine bir şey yok. Aradan zaman geçiyor, bazı akıllı gümrük görevlileri diyor ki: "Bu kumun içerisine uyuşturucuya benzer bir kimyasal emdiriliyor herhâlde, onu kaçırıyorlar." Kumu laboratuvara gönderiyorlar, temiz geliyor. Bu, aylarca devam ediyor. Aradan yıllar geçiyor, gümrük görevlisi emekli olduktan sonra bu adamla bir kahvede karşılaşıyor, diyor ki: "Yıllar geçti, ben emekli oldum, sen de bu işi bıraktın ama geceleri uyuyamıyorum. Gerçekten ne kaçırıyordun sen?" Diyor ki: "Motosiklet. Siz sürekli olarak kumu incelerken, kumun içini incelerken ben eski motosikleti götürüp yenisini getiriyordum."
Şimdi, bu EPDK yasasında bu kadar çok madde içerisinde kaçırılmak istenen 14'üncü madde, şu anda üzerinde konuştuğum 14'üncü madde. Özetle diyor ki: "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce geçerli bir üretim lisansına dayalı olarak santral inşaatına başlamış ancak?" Burası çok önemli: "?lisansı herhangi bir sebeple iptal edilmiş olanlara Bakanlıkça üretim tesisi yatırımının geri dönülemez bir noktaya? Ve kamu yararı görülmesi şartıyla yeniden lisans verilir."
Değerli arkadaşlar, kaçırılmak istenen, hatalı, bu yasanın -birçok maddesi hatalı ama- en hatalı, en kötü maddesi burası.
Şimdi, dün akşam burada Merton kuramından bahsettim. Eğer yasa böyle çıkarsa Merton ve arkadaşları diyor ki: "Rüşvet, sistemi açan, kolaylaştırıcı hâle gelir." Yani eğer siz yasayı "Bakanlıkça geri dönülmez nokta" diye bırakırsanız, o zaman bunun bir kriteri olmaz.
"Geri dönülmez nokta" nedir? Yatırımın yüzde 20'si mi, 40'ı mı, 60'ı mı, 80'i mi, 90'ı mı? Peki "kamu yararı" denilen şey nedir? Yani hangi aşamada kamu yararı vardır burada ve buna kim karar verecek? Bakanlığın bürokratları karar verecek ve bu kararı almak için o yatırımı, lisansı iptal edilmiş olan firmalar rüşvetle devreye girerek o sistemi kolaylaştıracak ve Merton kuramını ne yazık ki haklı çıkaracak.
Şimdi, burada, aynı zamanda yasaya müdahale var. Değerli arkadaşlar, bakın, EPDK Yasası'nın eski 11'inci maddesi, yeni yasamızın 16'ncı maddesi lisansların iptaliyle ilgili müeyyideler getirmiş. Bunların içerisinde kanuna karşı hile yapan, bunun içerisinde sahte belge sunan firmalar da var. Yani kanun diyor ki: "Eğer sen sahte belgeyle geldiysen, kanuna karşı hile yaptıysan ben senin lisansını iptal ederim." Eski yasada da var. Şimdi, yasa koyucu olarak biz ne diyoruz: Yasaya karşı hile yapmış firmalar da dâhil olmak üzere, ne sebeple olursa olsun lisansı iptal edilmiş olan üretim tesislerine, bize gelirlerse, yeniden lisans veririz. Yani yasamanın doğrudan yargıya müdahalesi.
Değerli arkadaşlar, tabii, burada her ne sebeple olursa olsun, bunun içerisinde ekolojik dengeyi bozan, havza planlaması yapılmayan dereler de vardı, neyse ki iktidardan gelen "hidroelektrik üretim tesislerini kapsamaz"la en azından zararın önemli bir kısmı giderilmiş oldu ama burada hukuk çok ciddi biçimde yara almaktadır, yasama yargıya müdahale etmektedir. Bizim burada verdiğimiz önerge "yargı kararları hariç"ti. Yani eğer yargı, kendisine karşı, yasaya karşı hile yapılmış, sahte belge sunmuş firmalar varsa ve yargı kararıyla iptal edilmişse bunlar hariç tutulsundu. Yine bu önerimizin arkasındayız. Kabulünün önemli bir eksikliği ve yarayı ortadan kaldıracağını düşünüyoruz.
Tekrar saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)