| Konu: | Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetinin bilinçli politik tercihlerle ve ısrarlı yanlışlarla Türkiye ekonomisini tahrip etmeye devam ettiğine ve bu tahribatın göstergelerine, bu iktidarın miadını doldurmasına az kaldığına, İYİ Parti iktidarında devlet yönetmenin nasıl olacağına ve cuma günü İYİ Partinin İstanbul İl Başkanlığı binasına yapılan silahlı saldırıya ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 03.04.2023 |
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetinin yanlış ekonomik politikalarıyla Türk milletine ödettiği ağır bedelleri geldiğimiz noktada öngörüsüzlükle açıklamak mümkün değildir. Hükûmet, iktidarın sona ermesine sayılı günler kalmasına rağmen bilinçli politik tercihlerle ve ısrarlı yanlışlarla Türkiye ekonomisini tahrip etmeye devam etmektedir. Bildiğiniz üzere 2022 yılında Türkiye 48 milyar dolar tutarında rekor bir cari açık vermişti. Merkez Bankasının 2023 yılına dair açıkladığı ödemeler dengesi istatistikleri sadece yılın ilk ayında tam 9,8 milyar dolarlık bir cari açık olduğunu ortaya koymuştur. Bu durumda Sayın Erdoğan'ın meydanlarda konuştuğu ve milletimize vadettiği istihdam, üretim ve cari fazla modelinin iflası resmî olarak ilan edilmiştir. Ne acıdır ki ülkeyi yönetenler, saray bürokrasisi, 5 maaşlı danışmanlar ve atanmış trollerin simüle ettiği alternatif bir gerçeklikle kaybolmuşlar. Enflasyon TÜİK rakamlarına göre bile yüzde 50'nin üzerinde, cari açık rekor üstüne rekor kırıyor, gerçek işsizlik verileri ise 8,5 milyonu aşmış durumda. Hani faiz düşünce istihdam ve ihracat artacak, cari açık düşecekti; hani rezervler artacak, döviz ihtiyacı azalacak, hayat pahalılığı son bulacaktı; hani vatandaşımızın alım gücü Aralık 2022 itibarıyla artmaya başlayacaktı? Bunları söyleyen kayıp bakan ne yapıyor acaba? Bunu hamasi bir siyasi söylem olarak değil, bir vaka olarak söylüyorum. Geldiğimiz noktada paramız pul olmuştur. En yüksek değerdeki banknotumuz 200 lira; tedavüle girdiğinde bu parayla 130 dolar alınabiliyordu, 3 çeyrek altın alınabiliyordu; bugün ancak 10 dolar 50 sent alınabiliyor, 10 tane 200'lük banknotla ancak bir çeyrek altın alınabiliyor. Alım gücünün böylesine eridiği bir zaman ve zeminde bugün 1 kilo kıyma 200 lirayı aştıysa, 1 kilo soğan 20 lirayı bulduysa, 1 litre süt 30 liraya dayandıysa bunun sorumlusu kimdir? Yetki ve sorumlulukta paralellik ilkesi gereği sorumlu, devletin tüm denge ve denetleme mekanizmalarını işlevsizleştirmek pahasına tüm yetkileri kendi uhdesinde toplamış olan Sayın Recep Erdoğan'dır; sorumlu, Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmetinin bizatihi kendisidir. Siyasi tarihimizde çok defa hatalı politikalar izleyen hükûmetler olmuştur ancak hatalarına bu kadar bağımlı bir hükûmet olarak Adalet ve Kalkınma Partisi ayrı bir istisnadır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - İstisnası olmaya heves ettiğiniz işlerden dolayı memleket bu hâldedir ve siz daha hâlâ milletimizin sesine kulak vermek yerine, kanayan yaralarına merhem olmak yerine mukaddes değerlerden siyasi rant devşirme hevesine meylediyorsunuz; daha hâlâ refahı paylaştırmak yerine fukaralığı yönetmeyi tercih ediyorsunuz.
Evet, ülkemizin ekonomisi adım adım bir ödemeler dengesi krizine doğru sürüklenmiştir ancak açıklanan makroekonomik verilerden daha endişe verici olan bir şey vardır ki o da devlet ciddiyetinden ve terbiyesinden nasibini almamış bir yönetim anlayışının Türkiye'ye hükûmet etmesidir. Milletimiz müsterih olsun, devlet yönetme ehliyetini kaybetmiş bu Hükûmetin miadının bitmesine çok az kaldı, son kırk gün. İktidarımızla birlikte devlet yönetme ciddiyetini, tarafsız ve kendi kanunlarına uyan bir bürokrasiyi, tüm vatandaşlara eşit mesafede şeffaf bir yöntem anlayışını mutlaka inşa edeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayalım lütfen.
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Emeğin ve alın terinin kıymet gördüğü, her bir vatandaş için refah bir hayatın mümkün olduğu bir Türkiye hedefine mutlaka kavuşacağız.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Ayrıca, cuma günü partimizin İstanbul İl Başkanlığı binasına yapılan silahlı bir saldırıyı... Toplumsal bir tepkiye sebep olan bu menfur saldırı sonrasında yetkili makamlarca failin yakalandığı açıklanmış ama olayın hırsız kovalamacası sebebiyle meydana geldiği kamuoyuna yansımıştı. Cumhuriyet savcılığınca başlatılan soruşturmanın ardından saldırgan mahkemeye çıkarılmadan serbest bırakılmıştı. Seçime günler kala partimizin il binası kurşunlanmış ve gerek hukuku gerekse toplumsal vicdanı yaralayan ciddi bir adaletsizlik meydana gelmiştir. Öyle ki ucube sistem eliyle adım adım kuşatılan yargı sisteminin adalet terazisinden nasıl uzaklaştırıldığı bu menfur saldırıyla bir kez daha gözler önüne serilmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Kimse merak etmesin, İYİ Parti bir sorumluluk anlayışıyla tahrik ve tuzaklara düşmeyecek; ülkemizin birliği, huzur ve refahı için makulün sesi ve mazlumun güvencesi olacaktır. İnanıyoruz ki 14 Mayısta hep birlikte demokrasiye ve adalete, liyakate ve ciddiyete sahip çıkacağız.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.