GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin 2017-2018 ve 2019-2020 Yılları Denetimine İlişkin Raporlarının Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünün 2017-2020, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 2017-2020, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğünün 2019-2020, T.C. Ziraat Bankası A.Ş.'nin 2019-2020, Türkiye Halk Bankası A.Ş.'nin 2019-2020, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'nin 2019-2020, Askeri Fabrika ve Tersane İşletme A.Ş.'nin 2019-2020, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğünün 2019-2020,Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık A.Ş.'nin 2020, Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.'nin 2019-2020, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2019-2020 Yıllarına Ait Bölümleri ile Raporların Bu Bölümlerine Yapılan İtirazlar ve Komisyonun Görüşü münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:84
Tarih:04.04.2023

MHP GRUBU ADINA ESİN KARA (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; CHP Grubunun KİT Komisyonu raporlarına yaptığı itirazlar nedeniyle hazırlanan Komisyon raporu üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Bilindiği üzere, kamu iktisadi teşebbüsleri ekonomik kalkınmayı sağlamak, özel sektörün yetersiz kaldığı işleri devlet eliyle yapmak ve o işlere öncülük etmek, gelir dağılımı düzenlemek gibi nedenlerle kurulmuştur. Ülkemizde Kurtuluş Savaşı'nın olumsuz etkilerini kısa sürede bertaraf edebilmek amacıyla millî ihtiyaç ve menfaatlerin bir an evvel giderilmesi için harekete geçilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün Birinci İzmir İktisat Kongresi'nde "Türkiye'yi layık olduğu yüksek seviyeye getirebilmek için iktisadiyatımıza çok önem vermeliyiz. Zamanımız tamamen iktisat devrinden başka bir şey değildir." sözleri millî bir iktisat oluşturma sürecini başlatmıştır. KİT'lerle ilgili ilk genel yasal düzenleme 1938 yılında yapılmıştır. KİT'lerin denetimi, 3 Aralık 2010 tarih ve 6085 sayılı Sayıştay Kanunu'nun 19 Aralık 2010 tarihinde yürürlüğe girmesiyle kamu işletmelerinin denetimlerini yapan Yüksek Denetleme Kurulunun Sayıştaya devredilmesi sonucu Anayasa'nın 165'inci maddesi gereği Sayıştay tarafından yapılmaya başlanmıştır. İnceleme, denetleme ve kesin hükme bağlama işlemlerini yaparken işlevsel ve kurumsal bir bağımsızlığa sahip olan Sayıştay, KİT'lerin özel hesaplar dâhil tüm kamu hesaplarını, fonlarını, kaynaklarını, mali işlem ve iç kontrol sistemlerinin incelenmesi dâhil kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak kullanımını değerlendirmektedir. Bu denetimlerini uluslararası denetim standartlarına uygun olarak yapmaktadır.

Sayıştayın hazırladığı denetim raporu Türkiye Büyük Millet Meclisinde KİT Komisyonunun son denetimine dayanak oluştururken KİT Komisyonunca da karara bağlanmaktadır. Sayıştayın denetlediği kurumlarda 6085 sayılı Kanun'un "Suç teşkil eden fiiller" başlıklı 78'inci maddesi hükmü gereğince kamu işletmelerinde denetim ekibi tarafından suç teşkil eden hususa ilişkin müzekkere yazıldığı takdirde konunun Sayıştay idarelerine intikal ettirilmesi ve dairece suç olduğuna ilişkin bir karar alınması hâlinde dosyanın ilgili cumhuriyet savcılığına iletilmesi ve bundan sonraki sürecin cumhuriyet savcılıklarınca yürütülmesi öngörülmektedir. Sayıştayın itiraza konu olan KİT'lere ilişkin böyle bir kararı söz konusu değildir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; CHP Grubu, 3346 sayılı Kanun'un 8'inci maddesi gereğince KİT Komisyonunun 2017-2020 yılları arasındaki bazı kurumlarının raporlarına itiraz etmiştir. Bu itirazlar sonucunda Komisyon yeniden bir araya gelmiş, itirazların kabul edilmemesi yönünde karar alınmıştır. Bu kurumlardan bir tanesi 1964 yılından bu yana yayın hayatına devam eden TRT Kurumudur. Dünyadaki örnekleri gibi kamusal katkı gelirlerinden faydalanan, TRT tarafından yapılıp birçok ülkeye ihraç edilen Türk dizileri önemli bir tanıtım aracı ve gelir kaynağımız olmuştur. Ancak kamu yararına yönelik yayın yaptığı için bazı durumlarda kâr etmek ikinci planda kalmaktadır. Buna rağmen, itirazların aksine ilan, reklam, sponsorluk, program, satış, marka ve lisanslı ürün gelirlerinde artış yaşandığı rakamlara yansımıştır. Dış yapımlara gereğinden fazla kaynak ayrıldığı itirazı da rakamlarda karşılığını bulmamaktadır. Kurumun verdiği cevaplara göre, TRT'deki yapımların yüzde 77'si iç yapımlardan oluşurken yüzde 23'ü dış yapımlardan oluşmaktadır. Bu durumun uzmanlık gerektiren konulardan kaynaklı, dışarıdan destek alınması mecburiyetinden olduğu Kurum tarafından belirtilmiştir.

Türkiye'nin iki büyük kamu bankası Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası AŞ ve Türkiye Halk Bankası AŞ de kredilerin geri ödenmediği ve bazı firmaların kayrıldığı itirazlarıyla karşı karşıya kalmıştır; Sayıştay raporlarında ise bunun bir karşılığı bulunmamaktadır. Banka yetkilileri, tüm kredilerin düzenli olarak denetlendiğini, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun mevzuatına göre kontrol altında tutulduğunu, takibe intikal eden kredilerin nakde dönüştürülmesi hususunda yasal ve idari süreçlerin devam ettiğini beyan etmektedir. Bunun yanı sıra, Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası AŞ açıklamalarında, banka Yönetim ve Denetim Kurulu üyeleri ile personel harcamalarına ilişkin çeşitli bilgi, belge ve kayıtlarla bankanın sponsorluk, reklam, tanıtım, yardım gibi faaliyetlerini içeren giderlere ilişkin belgeleri Sayıştaya sunduğunu belirtmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime Türkiye Cumhuriyeti Millî Savunma Bakanlığı Askerî Fabrika ve Tersane İşletme AŞ'yle devam etmek istiyorum. ASFAT, ülkemizin askerî fabrika ve tersanelerinin üretim gücüne destek olmaktadır. Fabrikanın mülkiyeti MSB'de olacak şekilde ve işçilerin tüm özlük hakları korunarak kadroların ASFAT'ta kalması kaydıyla yirmi beş yıllığına fabrikanın işletme hakkı BMC Savunma Sanayi ve Ticaret AŞ'ye devredilmiştir. Firmanın açıklamalarında Katarlı ortak vurgusunun yanıltıcı olduğu, BMC'nin ortaklığının yüzde 49,9'unun Katar'da olduğu ama ana itibarıyla şirketin Türk firması olduğu belirtilmektedir. ASFAT yönetimi, millî menfaatleri gözeterek yabancı personel çalıştırmadıklarını, üretimlerini Türk yönetici, mühendis ve işçilerle yaptıklarını da beyan etmektedir. Son yıllarda gerek KİT gerekse özel sektördeki girişimlerimiz tarafından savunma sanayisi alanında yapılan atılımlar tüm dünyanın dikkatini çekmektedir. Rusya-Ukrayna savaşında adına klipler yapılan, Karabağ'ın Ermeni işgalinden kurtulmasında önemli rol oynayan İHA'larımız, SİHA'larımız, Bayraktar ve Akıncı'mız; bunun dışında KIZILELMA savaş uçağımız ve adını sayamadığım daha nice yerli üretim silahımız Türk milletinin gururudur. Bu firmalara verilecek olan tüm desteklerin de arkasında olmaya devam edeceğiz.

Türkiye Cumhuriyeti Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü kurumun satışlarının düşmesi noktasında itiraza konu olmuştur. Kurum yetkilileri, satışların 2019 yılında 2018 yılına göre düşmesinin nedenini, zincir marketlerle yapılan anlaşmaların feshedilmesinden ve bu dönemde askerliğin altı aya düşürülmesi sebebiyle askerî birliklere verilen et miktarının azalmasından kaynaklandığını belirtmişlerdir.

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları da yapılan itirazlarda 2021 yılında garanti edilen yolcu sayısına ulaşmamak nedeniyle itiraza konu edilmektedir. Burada pandemi koşulları göz ardı edilmektedir; sokağa çıkma yasağının ilan edildiği, tren seferlerinin sayılarının azaltıldığı gibi kararların bir sonucu olarak tren garlarındaki hareketlilik azalmış, yolcu sayısında düşüş yaşanmıştır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizler Milliyetçi Hareket Partisi mensupları olarak yapılan Komisyon denetimlerinde 85 milyon büyük Türk milletinin haklarını gözeterek çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Bizim çalışma düsturumuz rahmetli Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş'in "Alınan görevleri yapmak ve yapıldığını takip etmek lazımdır. Millet hayatında başarı devamlılığa bağlıdır." sözleri ışığında şekillenmektedir. Bundan sonra da yapacağımız tüm çalışmalar ancak ve ancak bu düşünceyle devam edecektir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 4 Nisan 1997, Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş'in Hakk'a yürüdüğü gün ve bugün yıl dönümü. "Burada başsağlığı, orada gözler aydın;/İki ayrı dünyada iki ayrı tören var./Tanrı katından gelen bir yüce buyruk üzre,/Aramızdan ansızın çadırını deren var./Buradan uğurlarken onu binlerce Bozkurt/Orada karşılayan binlerce Alp-Eren var."

Başbuğ'umuz "Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız. Bayrağı lekeletmeyin, kirletmeyin, yere düşürmeyin." "Fikir, iman ve ülkü aşkı... İnsanı güçlü yapan bunlardır." demişti. Biz ki dünyada Başbuğ'umuzun gölgesini yalnız bırakmadık, ölümünden sonra da mirası ve vasiyeti olan Milliyetçi Hareket Partisine ve Ülkü Ocaklarına leke sürdürmedik, hiçbir bölücüye parmak sallattırmadık. Başbuğ'umuz ve şehitlerimiz emin olsun, Türk vatanının bütünlüğünü korumak için son nefes, son nefer, son damla kanımıza kadar mücadeleden dönmeyeceğiz. Mekânı cennet, ruhu şad olsun.

Çalışmalarımızın ülkemize hayırlı olmasını diler, büyük Türk milletini ve onun büyük Meclisini saygıyla selamlarım.