GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonunun, Kamu İktisadi Teşebbüslerinin 2017-2018 ve 2019-2020 Yılları Denetimine İlişkin Raporlarının Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünün 2017-2020, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünün 2017-2020, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğünün 2019-2020, T.C. Ziraat Bankası A.Ş.'nin 2019-2020, Türkiye Halk Bankası A.Ş.'nin 2019-2020, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.'nin 2019-2020, Askeri Fabrika ve Tersane İşletme A.Ş.'nin 2019-2020, Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğünün 2019-2020,Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık A.Ş.'nin 2020, Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.'nin 2019-2020, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün 2019-2020 Yıllarına Ait Bölümleri ile Raporların Bu Bölümlerine Yapılan İtirazlar ve Komisyonun Görüşü münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:84
Tarih:04.04.2023

CHP GRUBU ADINA KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Bugün, Sayıştay denetlemeleri kapsamında kamu iktisadi teşebbüsleri çalışmalarında Komisyonumuzun itirazlarını Cumhuriyet Halk Partisi olarak dile getiriyoruz. Tabii, bu konuda, arkadaşlarım KİT'lerin değişik kurumlarında sözler aldı, ben Ziraat Bankasını konuşacağım bugün.

Şimdi, Ziraat Bankasında çalışan ve görev yapan arkadaşları -burada onları özelinde- kırmak ve üzmek istemem ama yapılanları dile getirmek zorundayız. Sayıştay denetim çalışmaları kapsamında Yönetim Kurulu üyeleri ve personel için yapılan giderlerin bilgi, belge, kayıtlarının bankalar tarafından verilmemesi bulgusuna karşı öneri dile getirmiştik ama şimdi görüyorum ki Sayıştay denetçileri kamu görevini yaparken belgeleri alamıyor, bilgilere ulaşamıyor; haklı olarak millet adına ve 84 milyon insan adına denetim yapıyor. Ya, böyle bir hukuksuzluk olabilir mi, böyle hukuksuz bir ülke hâline bu ülke getirilebilir mi? Maalesef, maalesef o durumdayız şu anda.

Değerli arkadaşlar, Sayıştay Kanunu'nun "Sayıştayın yetkileri" başlıklı 6'ncı maddesi "Sayıştay, bu Kanunla veya diğer kanunlarla yüklendiği görevlerin yerine getirilmesi sırasında kamu idareleri ve görevlileriyle doğrudan yazışmaya, gerekli gördüğü belge, defter ve kayıtları göndereceği mensupları aracılığıyla görmeye, mallar hariç dilediği yere getirtmeye, sözlü bilgi almak üzere her derece ve sınıftan ilgili memurları çağırmaya, kamu idarelerinden temsilci istemeye yetkilidir." diyor. Görevi Sayıştay denetçilerinin ama Sayıştay denetçilerinin bu görevi yerine getirmediğini görüyoruz. Diğer tarafta, banka bütçesinden sponsorluk yapıyor; reklam, tanıtım yardımları veriyor ama Sayıştay denetçileri kime, nasıl verildiğinin belgesini istediği zaman bilgileri, belgeleri alamıyor. Ya arkadaş, biz hukuk devleti değil miyiz? Yoksa bir başka anlamda, biz 1980'li yıllarda faşist iktidarları yaşadık. O dönemlerde dahi bilgiler, belgeler Sayıştay denetçilerine verilmişti.

BURHANETTİN BULUT (Adana) - O zaman daha iyiydi.

KEMAL ZEYBEK (Devamla) - Demek ki bir cuntanın, bir faşist diktatörlüğün olduğu dönemde dahi bunların olamadığını biliyoruz ama bugün bunların olmasına anlam veremiyoruz. Bu doğru değil diyorum arkadaşlar.

BEDRİ SERTER (İzmir) - Çiftçinin bankasıydı.

KEMAL ZEYBEK (Devamla) - Tabii, çiftçinin, üreticinin, besicinin ve bu ülkede üretim yapan insanların bankası olması gerekiyor Ziraat Bankasının ama Ziraat Bankasının tek bir görevi var şu anda. Ben, son günlerde, son yıllarda... Tarım Kredi Kooperatiflerine çiftçinin borcu var, üreticinin borcu var, oradan ucu açık, şifresi belirlenmiş, ne kadar kredi içerisinde olduğu belli olmayan bir kartla beraber Tarım Kredi Kooperatiflerinden kartlar veriliyor, Ziraat Bankasına götürülüyor. Tarım Kredi Kooperatiflerinin borçları Ziraat Bankasının uhdesi altına alınıyor yani faizlendiriliyor. Vatandaş diyor ki: "Kime borçlandım? Ziraat Bankasına." Aslında borç nereyeydi? Tarım Kredi Kooperatiflerineydi. Arkadaşlar, arkadan dolanarak vatandaşı başka hâle getirmeyin, getirmeyin, doğrudan yapabileceklerinizi yapın. "Biz çiftçiyi mağdur edeceğiz, ezeceğiz, besiciyi mağdur edeceğiz, eti 350 liraya getireceğiz." durumuna getirdiniz bu ülkeyi. Değerli arkadaşlar, bunun olmaması gerekiyor.

Diğer tarafta, tabii, ülkemizin son beş yıldır gündeminde olan, gündemini işgal eden bir durumu var: Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası. Tabii, amacı üreticiye, besiciye ve sanayiciye destekçi olmak ama onun görevi o değil ki, o görevden çıkmış. Kime görev veriyor? Bir medya grubu satın alınacak, adı da Doğan Medya Grubu. Satın alan kim? Demirören.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Konuş Kemal Ağabey!

KEMAL ZEYBEK (Devamla) - Ya, değerli arkadaşlar, şimdi, bu Demirören Medya Grubunun, 22 Ocak 2016 tarihi itibarıyla banka uyarı sisteminde firma hakkında diğer bankalara ödeme problemine ilişkin kayıt olduğu tespiti olmasına rağmen, Demirören Grubunun bankanızda 44311462 no.lu müşteri numaralı durumunda 18/8/2018 tarihli firmaya, analiz raporlarında 1,6 milyar lira borcu olduğu hâlde, bu borç tahsil edilemediği hâlde, siz nasıl olur da bu firmaya... Doğan Holding medyasını alırken, firmanın alınması için 700 milyon dolar borç veriliyor, kredi veriliyor; diğer tarafta, 2018 yılında 100 milyon dolar işletme kredisi veriliyor, aynı yıl içinde 150 milyon dolar daha işletme kredisi verilerek 250 milyon dolara çıkarılıyor ve toplam borç 950 milyon dolar. Ya, bu çiftçiye verilmez, emekliye verilmez, çalışana verilmez, üretene verilmez de bu kredi neden bir medyanın satın alınması için verilir? Burada tek bir amaç var: Bu Doğan Holding, Doğan Medya Grubu kime hizmet ettiyse, kime hizmet ediyorsa onun için alınmıştır, o görev yerine getirilmektedir.

Değerli milletvekili arkadaşlarım, ben buradan sizlere seslenmek istiyorum: Bu vicdan ve ahlak işi değildir; vicdanlı, ahlaklı olan insanlar, yönetenler bunu yapmaz. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, tabii, bunun 2 firmasına kredi açılıyor. 2016 yılında alınan bu kredi 2018 yılında yapılandırılıyor, 2018 yılında alınan kredi 2019 yılında yapılandırılıyor; o da yetmiyor; 2020 yılında yeniden yapılandırılıyor, faizleri siliniyor ve her yapılandırmada da krediler iki yıl faiz ödemeli, sekiz yıl faiz ve anapara ödemeli yapılıyor ve devamlı değiştiriliyor.

Değerli arkadaşlar -banka yöneticileri de burada- 2018'de alınan iki yıl ödemesiz, sekiz yıl ödemeli durumundaki bir kredi on yıllığına verildiyse, beş yıl sonra yeniden bir yapılandırma yapıldıysa, bu yapılandırmayla beraber on dört yıl, iki yıl ödemesiz, on iki yıl ödemeli hâle getirildiyse, beş yıl da önceden yapılandırıldığına göre on dokuz yıl yapılandırma yapılmıştır; günahtır, yazıktır! Ve bunu yapanlara da yazıklar olsun diyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayınız.

KEMAL ZEYBEK (Devamla) - Diğer taraftan, aynı firmaya yapılandırma yapılırken... Demirören Grubunun, tabii, golf sahası var, spor alanları var; tabii, satılamaz yerler.

SERVET ÜNSAL (Ankara) - Kemal Ağabey, Kemer Country var.

KEMAL ZEYBEK (Devamla) - Bunlar kayıtlarda da Sayıştay denetimlerinde de bankanın fizibilite raporlarında belirtilmiş. Değerinde satılamayan ve müşterisi olmayan yerler olduğu hâlde bu yerlerin çok yüksek rakamlarla bankanın aktifine geçirildiği ve şu andaki Demirören Grubunun bankada bugünkü durum itibarıyla 19 milyar 200 milyon nakdinin bulunduğu...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayınız.

KEMAL ZEYBEK (Devamla) - Ben, banka yetkililerine, değerli Komisyon üyelerine ve değerli milletvekilleri size soruyorum: Bu paraların faizi bugün hesap edilseydi ve bu paralar yeniden yapılandırma yapılmasaydı 308 milyar dolar daha faiz alınacaktı. Ya, bu parayı kim aldı arkadaşlar? Kimin için yok ettiniz bunu? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için mi yok ettiniz, yoksa bir avuç azınlığın ve bugün de siyaseten iktidarını sürdürmek isteyenlerin menfaatleri için mi kullandınız? Bunu sormak istiyorum.

Değerli çiftçi, değerli besici vatandaşlarım; sizlere sesleniyorum buradan: Bu iktidar sizin iktidarınız değil ve halkın iktidarı yakında göreve gelecek diyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)