GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Askerî Çerçeve Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:85
Tarih:05.04.2023

HDP GRUBU ADINA HÜDA KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın Genel Kurul; iktidarı sarsılan İsrail'in yalancı ve talancı rejimi suçlarını örtmek için bizim de ülkemizde aşina olduğumuz zalim iktidarların klasik yöntemlerine, savaşa ve şiddete başvuruyor. İsrail'in Filistin halkına yönelik saldırılarını ve Mescid-i Aksa baskınını kınıyorum. Ülkemizde ve Orta Doğu'da tüm sorunlarda savaşsız, şiddetsiz, adil ve onurlu bir çözümün, barışın mümkün ve kolay olduğunu, tek sorunun zalim iktidarlar olduğunu bir kez daha burada ifade etmek istiyorum.

Sayın Genel Kurul, çok sevgili halkımız, içeride ve dışarıda özgürlüğün yolunu bekleyen canlarımız; 7 Haziran 2015'te girdiğim bu Meclis çatısı altında yıllarımızı birlikte geçirdik, çok acılara şahit olduk, bizzat şahsım da dâhil meydanlarda saldırıya uğradık, linç edilmeye çalışıldık, gazlandık, coplandık, hatta kurşunlandık. Meydanlarda yitirdiğimiz canlarımız için bir karanfil bile koymaya engel oldular bu iktidarın güçleri ve sayısız saldırılara maruz kaldık. Bu Meclis çatısı altında birlikte girdiğimiz milletvekili ve başkan arkadaşlarımız yıllardır hâlâ zindanlarda. Hepsini buradan sevgiyle selamlıyorum. Onlardan biri, Mecliste görev yapan en değerli şahsiyetlerden biri olan sevgili İdris Baluken bu sabah tahliye oldu; yüz akıyla girdi, yüz akıyla çıktı. İnşallah, zindanlarda haksız yere girmiş olan hiç kimse kalmayıncaya kadar mücadelemiz devam edecek.

Değerli arkadaşlar, ülkemiz yüzyılın en karanlık yıllarını yaşadı ama biliyoruz ki son günlerini yaşamaya devam ediyor. Milyonlarca garibanın, yoksulun, mazlumun ve mağdurun kanı, teri ve gözyaşı üzerinden çok korkunç bir yalan, talan ve savaş saltanatı inşa edildi. Maalesef buna engel olamadık ve çok şükür ki bu zalim rejimi nihayete erdirmemiz çok yakın.

(Uğultular)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, sükûnet istiyoruz efendim.

Buyurunuz Sayın Kaya.

HÜDA KAYA (Devamla) - Bizi hemen çok güzel günler bekliyor mu? Elbette ki hayır. Hem ülkemizin hem dünyamızın gidişatı, hem bireysel hem toplumsal olarak genel manada insanlığın bu iktidarcı hırslarının bizleri nereye sürüklediği aşikâr. Yüzde 1'lik haramilerin cehenneme çevirdiği bir dünyada yaşıyoruz. İktidar, hırs, kötülük ve zulüm her yerde ama her şeye rağmen yeryüzünü cennete çevirmeye çalışan cennetliklerin mücadelesi ve direnişi de sürüyor ve sürmeye devam edecek.

Halkımız emeğiyle, malıyla, canıyla ve kanıyla çok büyük bedeller ödedi. Sarayın zindanları, hayatında şiddete bulaşmamış ve hep karşı durmuş, kimseye hakaret ve tehditte bulunmamış, sadece "Kula kulluğa hayır." dediği için çoluk çocuğunun yanında kapıları kırılarak namlular altında hapse atılan on binlerce insanımızla dolu; kadınlarla, çocuklarla, bebeklerle dolu; tedavi edilmesi gereken hasta ve infazları dolduğu hâlde bırakılmayan mahkûmlarla dolu. Sokaklarda milyonlarca yurttaşımız 7/24 çalışarak sadece karnını doyurabiliyorken diğer yandan da saray ve sefahat şürekâsı her gün milyon dolarlarla oynuyor ve dünya kentlerinin en pahalı AVM'lerini, mağazalarını dışarıya kapatarak bizim yetimimizin, yoksulumuzun, işçimizin, köylümüzün, depremzedelerin hakkıyla korkunç alışverişler yapmaya devam ediyorlar. İnsanlarımız çöpten pazar artıklarıyla çocuğuna yemek yapmaya çalışırken AKP'nin israf sarayındakilerin sefahati insanı insanlıktan utandırıyor. Dini imanı saray ve saltanat olmuş bezirgânlar, günümüzün en büyük haramileri, kalkmış, sahte din kutsallarıyla duyar kasıyorlar utanmadan arlanmadan. On binlerce insanımızı rant ve hırs iktidarına kurban verdik, adına "kader" diyorlar, "asrın afeti" "asrın felaketi" diyorlar. Hayır, karşı karşıya kaldığımız şey, tam manasıyla asrın ihanetidir ve bir katliamdır. Böylesi acı bir süreçte daha özgür, daha eşit, daha yalansız, talansız, savaşsız bir demokratik cumhuriyetin kapısı halkımızın ödediği çok ağır bedellerle tam da aralanmışken muhalefet partilerinin sabah akşam gereksiz seçim hesaplamaları yapması, muhalif kesimlerin bunca siyasi itirazına rağmen gereken maslahat adımlarının atılmamış olması ülkemizin ve halkımızın geleceğinin göz ardı edilmesi sonucunu doğurur ki bu, unutulmaz bir vebale yol açmasın dilerim.

Bu vesileyle, tüm muhalif kesimlerin temsilcilerini birbirlerine değil halka bakmaya, halkın beklentileri ve umudu doğrultusunda bu zalim saltanatı devirmeye ve demokratik cumhuriyeti inşa etmeye odaklanmaya çağırıyorum.

Değerli Genel Kurul, sevgili halkımız; çok şükür ki hayatım boyunca olduğu gibi, milletvekilliğim boyunca da zengin caddelerin, sarayların, patronların, zalimlerin değil fakir mahallelerin, sokakların, mazlumların, ülkemizin en fakir, en yoksul kesimlerinin ve canlarının sesi oldum, olmak için çabaladım. Çünkü sarayın vekili değil milletin vekili olmak bunu gerektiriyordu.

Değerli halkımız, vicdanım rahat, sizlerden bir kez daha helallik dileyerek hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Değerli halkımız, gevşeklik göstermiyoruz, üzüntüye kapılmıyoruz; inanıyoruz ve inanıyorsak mutlaka kazanacağız, sabah yakındır.

Hepinize teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)