| Konu: | (10/6598, 6599, 6600, 6601, 6602, 6603, 6604, 6605) No.lu Bartın'ın Amasra İlçesinde Meydana Gelen Maden Kazasının Tüm Yönleriyle Araştırılarak Benzer Kazaların Önlenmesine Yönelik Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Anayasa'nın 98'inci, İçtüzük'ün 104 ve 105'inci Maddeleri Uyarınca Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergeler ve Meclis Araştırması Komisyonu Raporu münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 06.04.2023 |
CHP GRUBU ADINA KANİ BEKO (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Taşkömürü Amasra İşletmesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022 yılında 42 işçimizi, maalesef, kaybettik.
Şimdi, hep konuştuğumuz şey: Grizu, grizu, grizu, grizu... Şimdi, nedir bu grizu, neden grizu patlaması olur? Aslında, arkadaşlar, o kadar da zor bir iş değil, Avrupa bunu çözmüş. Şimdi, burada, bir, kömür tozu; iki, metan gazı; üç, barutçu ateşi yani üçü bir araya geldiği zaman grizu patlaması olur ve işçiler ölür yani olay çok basit.
Türkiye Taşkömürlerinde, üzülerek söylüyorum, maalesef metan gazı drenajı olmuyor. Peki, neden olmuyor? Burada 8 uzman arkadaşımızın raporu var, bu raporda "Kesinlikle metan gazı drenajı Türkiye Taşkömürlerinde olması gerekir." diyor ama, maalesef, sizin bu inadınız bu insanlarımızı öldürüyor.
Bununla birlikte, sırası gelmişken söyleyeyim. Bakın, 4857 sayılı Yasa'ya göre 15 yaşın altında fiziken ve beynen hazır olmayan çocukların çalıştırılması yasak. Peki, milyonlarca çocuğumuzu, siz, tehlikeli ve riskli iş yerlerinde neden çalıştırıyorsunuz?
Şimdi, Bartın Amasra'da bir patlama meydana geldi, 42 arkadaşımız maalesef, öldü. Şimdi, baktığımızda, arkadaşlar, kırk yıl önce bir havalandırma yapılmış, kırk yıl sonra bu havalandırma evsafını yitirmiş yani çürümüş.
Şimdi, yetkililer demiş ki: "Bir ihale yapalım." Son dört yılda 3 kez ihale yapılmış; ihale yapıldıktan sonra iptal, ihale yapıldıktan sonra iptal, ihale yapıldıktan sonra iptal. Tabii, orada da bizim dostlarımız var. "Niye bu dört yılda 3 kere ihale iptal olmuş." dedik. Bize dediler ki: "Adrese teslim olmadığı için." Ama ne oldu? Adrese teslim olmadığı için siz bu ihaleleri iptal ettiniz ama sonunda 42 maden işçisi arkadaşımızın ölümüne neden oldunuz.
Bakın, ben size bir şey daha söyleyeyim: Madenlerde tam kırk üç yıldan beri yöneticilik yapan bu yönetici arkadaşlarımızın bazıları madenlere bile inmemiş. Ben arkadaşlarımla beraber bugüne kadar tam 5 kez madenlere girdim, ben madenci değilim, ben sendikacıyım. Ama güzel bir söz var, nedir, biliyor musunuz? "Deneyim, tecrübe, birikim aklın öğretmenidir, zor zamanda bize yol gösterir." Yani liyakatsiz insanların yönettiği Türkiye'de, memleket, maalesef, bu noktaya geldi.
Şimdi, Zonguldak'ta -az önce arkadaşım da bahsetti- Kozlu'da bir maden cinayeti oldu, Sendika Başkanıyken ben oraya da gitmiştim ve orada arkadaşlarımız öldü. Orada yöneticilik yapan bu yönetici arkadaşımıza önce hapis cezası geldi, daha sonra da hapis cezası para cezasına çevrildi, sonunda bu arkadaşımızın aslında cezaevine gönderilmesi gerekirken peki, ne yaptılar? Bu vatandaşı Bartın, Amasra madenlerinin yönetimine getirdiler.
Şimdi, iş cinayetlerinde Avrupa'da 1'inciyiz, dünyada da 3'üncüyüz. Neden iş cinayetlerinde bu hâle geldiğimizi herhâlde anlamış olursunuz.
Sevgili arkadaşlarım, değerli kardeşlerim; madenleri denetleyen müfettişler tekrar Bartın Amasra madenlerine girer, tehlikeli ve riskli iş yeri olduğunu söyler ama oraya giden siyasi iktidar yetkilileri ne der, biliyor musunuz? "Önümüzde seçim var, bize kömür lazım, biz bu madenleri kapatamayız." Yani Bartın Amasra madenlerine bir dönem giden müfettişler "Bu madenlerin kapatılması gerekir." demesine rağmen, siyasal iktidar mahkemede gücünü kullanarak maalesef, madenlerin açılmasına neden olur. Daha sonra müfettişler tekrar gider, sorumlu arkadaşlarımız -ben bunlarla da görüştüm- "Başkan, biz gittik, bu sefer para cezası kestik ama gözü dönmüş yöneticiler maalesef, üretimi durdurmadılar." dedi.
Şimdi, Bartın Amasra madenlerinde yaralanmış olan arkadaşlarımızı biz Sibel Hocamla birlikte Çam ve Sakura Hastanesinde ziyaret ettik ve o arkadaşlarımızın ailelerini yakından gördük, izledik ve dinledik. Aldığım bilgiye göre, bugün de bir arkadaşımız maalesef, vefat etmiş, Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına da sabır diliyorum.
Sevgili arkadaşlarım, Bartın Amasra madenlerinde üretim zorlamasını her defasında söylemiştik. Bartın Amasra madenlerinde çalışan 2 bine yakın işçi arkadaşımızı 400'e çekmişler ve üretim zorlaması sonrasında maalesef, bu yerlerde böyle bir cinayet işlendi. Şimdi, burada, aslında, bizim yaptığımız araştırmalara göre Bartın Amasra madenlerinde en az 5 bine yakın işçi arkadaşımızın çalışması gerekir düşüncesi içerisindeyim.
Bir başka şey, benim çok önem verdiğim bir konu; ben Cenevre'ye -bir daha söylüyorum- tam 7 kez gittim ve her seferinde çalışma bakanları 176 sayılı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi'ni orada imzalıyorlar, Türkiye'ye gelince de uygulamıyorlar. Arkadaşlar, eğer siz Cenevre'de imzalamış olduğunuz 176 sayılı Sözleşme'yi uygulamış olsaydınız bize göre bu insanlar ölmezdi. Buradan biz defalarca söyledik, redevans sisteminin ve taşeron sisteminin kesinlikle yasaklanması gerekir. Eğer bu redevans sistemi ve taşeron sistemi böyle devam ederse işçileri ölümden hiç kimse kurtaramaz.
Bartın Amasra'daki işçi kardeşlerimizin evlerini hep beraber ziyaret ettik, bize söyledikleri şey "Başımız ağrıyor." "Başımız ağrıyor." idi. İşçilerin başı niçin ağrır? Metan gazı olduğu için. E be kardeşim, siz eğer metan gazı drenajını Bartın Amasra madenlerine yapmış olsaydınız hem bu arkadaşlarımızın başı ağrımayacaktı hem de bu güzelim insanlar ölmeyeceklerdi.
Şimdi, biz raporlara baktık, bana göre raporlar yeterli değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
KANİ BEKO (Devamla) - Teşekkür ederim.
Sayın milletvekilleri, biz gelecek dönem oluruz veya olmayız, şu notu lütfen alın: İşçi sağlığı, iş güvenliği uzmanları eğer patronlardan maaş almaya devam ederse iş yerlerindeki işçi kardeşlerimiz ölmeye devam edecektir. Yani bugüne kadar olan şey ne? Mevcut siyasal iktidar işçi sağlığı, iş güvenliği önlemlerinin alınmamasıyla ilgili ellerinden ne geliyorsa yaptılar ve milyonlarca insanımızın ölümüne neden oldular, maalesef. Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, istifa etmeniz için Türkiye'de daha kaç işçinin ölmesi gerekir? Anaların acılarının, gözyaşlarının dinmesini istiyorsak mutlaka ama mutlaka bu sorumluların yargı önüne çıkarılması gerekir düşüncesi içerisindeyim.
Son olarak güzel ülkemin güzel insanlarına buradan sesleniyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KANİ BEKO (Devamla) - Bölüşürsek çok oluruz, bölünürsek yok oluruz, birleşirsek hep birlikte halkın iktidarında buluşuruz diyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle sizleri sevgi saygıyla selamlıyorum, hoşça kalın, dostça kalın diyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)