GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 103'üncü yıl dönümünün ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın kutlanması ile günün anlam ve öneminin belirtilmesi görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:87
Tarih:23.04.2023

MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ GRUP BAŞKAN VEKİLİ ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 103'üncü kuruluş yıl dönümü münasebetiyle toplanmış bulunuyoruz. Aziz milletimizi ve muhterem heyetinizi Milliyetçi Hareket Partisi adına saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlarken Kahramanmaraş merkezli asrın deprem felaketlerinde hayatını kaybeden canlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum.

Aziz milletimizin mübarek Ramazan Bayramı'nı kutluyor, ülkemize esenlikler getirmesini temenni ediyorum.

Sayın milletvekilleri, tarihte öyle dönemler vardır ki manası çağları aşarak geçmişten geleceğe bir köprü gibi uzanır; büyük devlet olmanın, millet şuuruyla birlikte yaşamanın mihenk taşları da bu dönemlerde gizlidir; bir destan misali nice öğütler verir, doğru istikametler tayin eder. Bu sebeple, bağımsızlık ve egemenlik destanımız olan 23 Nisan, büyük devletler kuran, üç kıtada, yedi iklimde bütün insanlığı kucaklayan nizamlar inşa eden Türk milletinin şanlı tarihinin müstesna bir örneğidir. 23 Nisan Türk milletinin işgallere, felaketlere, katliamlara ve ızdıraplı göçlere mahkûm edilişine karşı muhteşem şahlanışıdır. Bağımsızlık mücadelemiz, işgalcilerden himaye dilenenlere "Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı." diyerek vatan için her bedeli göze alan Kuvayımilliye'de anlam bulur. Bu mücadele, Hatay'da Kara Mehmet Çavuş, İzmir'de Hasan Tahsin, Ayvalık'ta Yarbay Ali Çetinkaya, Maraş'ta Sütçü İmam olmuş, düşmanın üzerine yıldırım misali yağmıştır. Düşmana atılan ilk kurşunlar, Atatürk'ün Samsun'da attığı ilk adımla perçinlenmiş, Anadolu'nun her köşesinde gür bir sesle yankılanmıştır. Amasya Tamimi'yle millî bağımsızlığın milletin azim ve kararıyla gerçekleşeceği ilan edildi. Erzurum Kongresi'nde "Millî sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz." kararı dünyaya duyuruldu. Sivas Kongresi'nde manda ve himaye reddedildi. Millî iradenin bütün vatan topraklarında hâkim kılınacağı "Ya istiklal, ya ölüm!" parolasıyla ilan edildi.

İngiliz kuvvetleri 16 Mart 1920'de İstanbul'u işgal ederek Meclis-i Mebusanı dağıtmış, millet iradesine alçakça kastetmişti. Bu ağır şartlar, Ankara'da olağanüstü yetkilere sahip bir Meclisin toplanmasını zorunlu kılmıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisi yüz üç yıl önce, memleketin dört bir yanından gelen kahramanların dualarıyla, azim ve iradesiyle açıldı. O kahramanlar, ümitleri boğan felaketlerden göz kamaştıran zaferler çıkartarak 23 Nisanda ülkemize hürriyeti müjdelediler; Meclis çatısı altında, bölücü emellerle farklılıkların altını çizmek yerine, etnik köken, dil, mezhep, yöre ayrımı yapmaksızın millî devlet ülküsünde birleştiler; 23 Nisanı milletimizin geleceği olan çocuklarımıza ve dünyadaki tüm çocuklara armağan ederek umut saçan bir gelecek inşa ettiler.

Saygıdeğer milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı'mızı yöneten ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran yüce bir Meclistir. Ülkemizin pek çok hamleleri ve demokrasi bu çatıda olgunlaşmış, bu sıralarda perçinlenmiştir. Bu Meclis, ülkemize çok büyük hizmetler yapmıştır fakat ne yazık ki siyasi tarihimiz aynı zamanda çok sayıda siyasi krizlerle, darbelerle, muhtıralarla, vesayet girişimleriyle de kesintiye uğramıştır. Sistemden kaynaklanan sorunlar nedeniyle pek çok hükûmet krizi çıkmış, istikrarsız hükûmetlerin deneme yanılma yöntemiyle ülkemizin temel meseleleri âdeta ortada kalmıştır. Yaşanan siyasi istikrarsızlıklar nedeniyle, boşa giden emeklerimiz, yarım kalan yatırımlarımız, devam ettirilemeyen projelerimiz, iç ve dış odaklar tarafından engellenen hamlelerimiz, velhasıl kaybolan yıllarımız olmuştur. Terör örgütleri ve ihanet yuvaları, yaşanan siyasi istikrarsızlıklardan da yararlanarak memleketimize ağır bedeller ödetmiştir.

Çok partili demokrasi tarihimizin 1946 ile 2018 yılları arasında geçen yetmiş iki yıllık döneminin bilançosuna kısaca göz atmakta yarar vardır. Ülkemizde çok partili seçimlerin ilk kez yapıldığı 1946'dan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin yürürlüğe girdiği 24 Haziran 2018'e kadar geçen yetmiş iki yıl içinde tam 51 hükûmet görev yapmıştır. Bu yetmiş iki yıl boyunca 17 koalisyon hükûmeti, 6 azınlık hükûmeti, 3 darbe hükûmeti, 2 de geçici seçim hükûmeti kurulmuştur. Yetmiş iki yılda 20 genel seçim yapılmıştır. Bu 20 genel seçimin 11'i erken seçim, 7'si olağan seçim, 2'si de darbe sonrası seçimler olmuştur. Hükûmetlerin ortalama görev süresi bir buçuk yılı bile bulmamıştır.

Değerli milletvekilleri, bu tablodan çıkan en önemli sonuç şudur: Eski parlamenter sistemle geçen yetmiş iki yıllık dönemi bir siyasi istikrarsızlık dönemi olarak tanımlamak doğru bir tespit olacaktır. Türkiye, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle siyasi istikrarını sağlamıştır; bu çok önemli bir kazanımdır, bunu asla göz ardı edemeyiz. Beş yılı başarıyla geride bırakan bu sistemle ülkemiz kaybolan yıllarını telafi etmektedir. Türkiye yeni sistemle prangalarından kurtulmuş, atılımlarımıza engel olan kronik sorunlara neşter vurulmuştur. Dünyada birçok ülke hükûmet krizleri ve siyasi istikrarsızlıklarla boğuşurken Türkiye, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin yönetimde sağladığı istikrarla âdeta bir çınar gibi kök salmakta, yükselişe geçmektedir. Türkiye dünyanın ufkunda bir yıldız gibi parlamaktadır. Eski parlamenter sisteme dönme arzusu, siyasi bir körlük, müzmin bir ufuksuzluk, geçmiş deneyimlerden ders almayan bir akılsızlıktır. Gazi Meclisimiz yeni sistemle sağlanan istikrar sayesinde tarihimizde ilk defa 6'ncı yasama yılında çalışmalarını sürdürmüştür ve tamamlamak üzereyiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi 27'nci Yasama Döneminde 14 parti, 5 grup ve 4 bağımsız milletvekiliyle çoğulculuğu ve temsilde adaleti sağlamış, yüz üç yıllık tarihinin güçlü, fonksiyonel ve demokratik Meclisine sahiptir. Yönetimde sağlanan istikrar; ekonomik altyapıda, diplomaside, savunma sanayisinde, yerli ve millî teknolojide, terörle mücadelede, millî haklarımızın korunmasında, sağlıkta, sporda ve her alanda kazanılan başarılarla perçinlenmektedir. Hükûmet krizleriyle, emperyalist müdahalelerle, darbelerle, vesayetle, istikrarsız yönetimlerle sekteye uğrayan atılımlarımıza sahip çıkılmaktadır. "Otomobil yapıyormuşuz. Hani nerede?" diyenler, İstanbul Rıhtımı'nda ziyarete açılan TCG ANADOLU askerî gemimizi, KIZILELMA insansız savaş uçağımızı görmezden gelenler, Karadeniz doğal gazının karaya ulaştığını görmemekte ve inanmamakta inat edenler, bor karbür tesislerinin yarattığı katma değerin kıymetinden habersiz olanlar, yerli ve millî teknolojik atılımlarımıza âdeta düşmanlık güdenler hayal kırıklığına uğramaktadırlar.

Aziz Türk milleti, cumhuriyetimizin 100'üncü yılını idrak ettiğimiz 2023 yılında Türkiye Yüzyılı başlamıştır, Türkiye'nin muhteşem yükselişi artarak devam etmektedir; 21'inci yüzyıl, Türk ve Türkiye Yüzyılı olacaktır.

Bu düşüncelerle, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm Millî Mücadele kahramanlarımızı, şehitlerimizi, Gazi Meclisin tüm üyelerini rahmet ve minnetle anıyorum.

Muhterem heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)