Konu: | Başkan seçilmesi dolayısıyla teşekkür konuşması |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 3 |
Tarih: | 07.06.2023 |
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ (İstanbul) - Muhterem Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizin şahsında Türkiye Büyük Millet Meclisimizin manevi şahsiyetini saygıyla selamlıyorum.
Bugün gerçekleştirdiğimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık seçimi dolayısıyla şahsıma göstermiş olduğunuz teveccüh ve itimattan dolayı her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Öncelikle, Meclisimizin açıldığı andan itibaren büyük bir dirayetle, vukufiyetle, devlet adamı vasfıyla bu oturumlara Başkanlık yapan Sayın Devlet Bahçeli'ye Meclisimiz adına teşekkürlerimi ifade ediyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Yine, bu oylamalarda başından itibaren Meclise katılımlarıyla Meclise destek veren, güç veren siz saygıdeğer milletvekillerini de saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, fevkalade önemli bir Meclisin başlangıcını yapıyoruz; cumhuriyetimizin 2'nci asrının başındayız. 2023 sadece bir tarih olmanın ötesinde aziz milletimiz için varmak istediği hedeflerden biri olarak önümüze gelmiştir. Birinci Meclisin kuruluşundan ve cumhuriyetimizin ilanından bu yana yüz sene geçmiş oldu. Bu ilk yüzyılda Türkiye büyük merhalelerden geçti, büyük kazanımlar elde etti. Öncelikle Türkiye Büyük Millet Meclisinin hepimizin bildiği ve kabul ettiği iki temel özelliğinin altını çizmek isterim: Bunlardan biri, Türkiye Büyük Millet Meclisi devlet kuran bir Meclistir. Bütün cephelerde yenilmiş, neredeyse yirmi yıl gibi kısa bir süre içerisinde koskoca bir cihan imparatorluğundan Anadolu kıtasına sıkışmış olan bu aziz millet, millî bağımsızlık ruhuyla ve gerçekten fevkalade ciddi bir şekilde inançlarıyla ve değerleriyle "Ya Allah!" diyerek ayağa kalkmış ve Millî Kurtuluş Savaşı'mızı başarıyla kazanmıştır. Bu savaşın, Millî Mücadele'nin öncülerini başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere minnetle ve şükranla yâd ediyoruz. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
Türkiye Büyük Millet Meclisinin Birinci Meclisinden bize kalan iki temel değer; bunlardan bir tanesi tam bağımsız Türkiye hedefine kitlenerek ileriye doğru yürümektir, ikincisi ise ülkemizi o savaşların yıkıntılarından bir an evvel kurtarmak ve muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmaktır. Çok şükür, Türkiye bütün bunlarda büyük mesafe almıştır ama bizim gibi ülkelere yerinde durmak yakışmaz, bizim gibi büyük milletlere gündelik hesapların peşinde koşmak hiç yakışmaz. Dolayısıyla, millet olarak önümüze yeni hedefler, yeni ufuklar, yeni ülküler koymak durumundayız.
İşte "Türkiye Yüzyılı" olarak adlandırdığımız cumhuriyetimizin 2'nci yüzyılında dünyada sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye'yi oluşturma mücadelesine hep beraber Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak güç vereceğiz, omuz vereceğiz, destek vereceğiz Allah'ın izniyle. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Bu, sadece seçim sırasında söylenmiş bir slogan değildir, hemen Divanın arkasında yer alan "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." sözü nasıl sadece bir motto değilse, sadece sade bir slogandan ibaret değilse demokratik teamüller bakımından bir bakış tarzı, demokratik bir anlayış manzumesi ise aynı şekilde Türkiye Yüzyılı da milletimizin tamamı için ortak bir hedef, ortak bir amaçtır. Her alanda daha güçlü, daha büyük Türkiye'yi kurmak için canla başla çalışacağız.
Biliyoruz ki insanlar fâni, kurumlar ve kurallar kalıcıdır. Bu çerçevede, şu anda bu salonu dolduran 600 milletvekilimizin tamamı, bizler geçici insanlarız, fâniyiz. Bu millet bize bir mühlet vermiş, bir fırsat vermiş ve bir imkân tanımıştır. Bu imkânı her birimiz Allah'ın bize verdiği güç ve kudret çerçevesinde, milletin verdiği destekle, Allah'ın izniyle sonuna kadar kullanacağız ve milletimizin teveccühüne layık olmak için canla başla çalışacağız. Bizden sonraki nesiller de 2'nci yüzyılımızda dünyada sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye'yi kurmuş olmanın huzuru içerisinde önüne daha büyük hedefler koyacak ve yollarına devam edecektir.
Değerli kardeşlerim, değerli milletvekili arkadaşlarım; bir seçim geride kaldı. Bu seçim kampanyasında her birimiz yüzlerce, binlerce konuşma yaptık; bazen maksadını aşan sözler söylenmiş olabilir, bazen birbirimize karşı tahammülsüzlükler ortaya çıkmış olabilir ama burada farklı parti gruplarımızın, farklı siyasi partilerin, 16 farklı siyasi partinin yer aldığı bir Meclis, bu kadar farklı görüşlere sahip bir Meclisin olması demokrasimiz bakımından bir zenginliktir.
Şimdi, bundan sonra, seçim meydanlarında söylediğimiz sözleri tabii ki takip edeceğiz ama Türkiye Büyük Millet Meclisini de bir kavga, bir tartışma ve hatta yüksek sesle birbirini rencide ederek, ötekileştirerek sözlerin tartışıldığı bir mekân olmaktan kurtarmak da bizim vazifemizdir. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Fikirlerimizi takip edeceğiz, mücadelemizi yapacağız, başa baş siyasi mücadelemizi yapacağız, her alanda partilerimizin görüşlerini dile getireceğiz ama ellerimizi asla yumruk şeklinde tutmadan uzatacağız, el sıkışacağız ve Türkiye Yüzyılı'nı hep beraber birlikte kuracağız. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
Bugün, aslında bu oturumdan yani Başkanlık seçiminden önce, yine, burada, bakan arkadaşlarımız yeminlerini yaptılar. Öncelikle, bir önceki Hükûmette görev alan ve başarıyla görevlerini yerine getiren arkadaşlarımıza milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisimize hoş geldiniz diyorum, geçmiş hizmetleri dolayısıyla her birine ayrı ayrı şükranlarımızı, teşekkürlerimizi ifade ediyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Yine, bugün, burada yeminlerini yaparak göreve başlayan değerli bakan arkadaşlarımıza yürütmenin önemli unsurları olan bakanlıklarındaki faaliyetlerinde üstün başarılar diliyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altındaki çalışmalarında, biz her alanda kendileriyle birlikte uyumlu, olumlu ama karşılıklı müzakereyle, yeri geldiği zaman Meclisimizin uyarılarını da dikkate alarak yapacakları faaliyetlerinde de başarılar diliyorum.
Yine, bu seçimler dolayısıyla bir şeyin daha altını çizmek isterim. Milletimiz 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine bir kere daha onay verdiğini ortaya koymuştur; aynı şekilde, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı da Türkiye Yüzyılı'nın lideri olarak tescil etmiş, yeniden Cumhurbaşkanı seçmiş ve Türkiye'nin lideri olarak belirlemiştir. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, yürütme, yasama ve yargı; güçler ayrımı prensibine sonuna kadar riayet ederek ama amaç birliğinden de asla vazgeçmeksizin yeniden büyük Türkiye ideali etrafında hep beraber mücadelemizi sürdüreceğiz, hep beraber Türkiye Yüzyılı'nın güçlü bir şekilde gerçekleşmesi için mücadele edeceğiz. Fikirlerimizin bizim için bir ayrılık vesilesi değil fikirlerimizin bir çeşitlilik, bir farklılık ve bir kazanım olduğunun farkında olacağız.
Yine, bu süre içerisinde bendeniz sizlerin teveccühleriyle Meclis Başkanlığına tensip ettiğiniz bir kardeşiniz olarak Anayasa'nın bana vermiş olduğu tarafsızlık ilkeleri, prensipleri içerisinde Meclis Başkanlığı görevini bütün siyasi partilerle birlikte diyalog içerisinde; bütün siyasilerle, Mecliste bulunan milletvekili arkadaşlarımızla diyalog içerisinde sürdüreceğimi bir kere daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Önümüzde bizi bekleyen son derece çetin, son derece önemli meseleler olduğunu biliyorum. Burada diyalog içerisinde, tekraren ifade ediyorum, tartışmayı en yüksek perdeden yaparak, farklılıklarımızı ortaya net bir şekilde koyarak ama asla ve asla bir diğerimizi ötekileştirmeden, hatta sesimizi yükselterek rencide etmeden fikirlerimizi söylemeyi başarabileceğimizi ümit ediyorum. Bu Meclis, cumhuriyetin 2'nci yüzyılının ilk Meclisidir. 28'inci Dönemde Meclisin üzerine düşen çok büyük sorumluluklar olduğu gibi bir büyük sorumluluğu da başta şahsım olmak üzere her bir milletvekili arkadaşıma hatırlatmak istiyorum. O sorumluluk da Türkiye'de hâlâ darbe döneminin izlerini taşıyan bu Anayasa yükünden Türkiye'nin kurtulması mecburiyetidir. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Türkiye'de çağdaş, katılımcı, demokrat, kuşatıcı ve millî bir anayasa yapılarak 28'inci Dönemin Türkiye Yüzyılı'na büyük bir katkı sunacağını ümit ediyorum. Çünkü milletimizin bizden beklentilerinden biri de yeni bir anayasayla Türkiye'nin önünün açılması, Türkiye demokrasisinin daha da ileriye doğru gitmesinin temin edilmesidir.
Sözlerime son verirken burada tabii ki esas teşekkür, bizleri oylarıyla Meclise gönderen milletimizin bizatihi kendisinedir. Yeri geldiği zaman parmağını sallayarak Türkiye'ye demokrasi dersi verenlere inat aziz milletimiz dünyanın çok nadir ülkesinde görülen ve belki görülmeyecek demokratik bir olgunlukla mükemmel bir seçim kampanyasını geride bırakmış, neredeyse hiçbir olay olmayan seçim gününü geride bırakmış, bütün süreçleri de anayasal ve yasal süreçleri de fevkalade güzel bir şekilde tamamlamış ve Türkiye Büyük Millet Meclisini oluşturmuştur.
Ayrıca, dünyadaki birçok ülkeye örnek teşkil edecek 1'inci turda yüzde 87, 2'nci turdaki yüzde 85'lik katılım oranı ise Türkiye demokrasisinin olgunluğunu gösteren, bu milletin her hâl ve şart altında demokrasiye sahip çıktığını gösteren en önemli göstergelerden biridir.
Bizlerin de milletvekilleri olarak üzerinde özellikle yoğunlaşacağımız, hassas bir şekilde titreyerek hakkını hukukunu koruyacağımız yegâne yer bizatihi milletin kendisidir, demokrasiye sahip çıkan 85 milyon milletimizdir. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) İnşallah hep beraber huzur içerisinde, neşe içerisinde, milletin dertleriyle zaman zaman dertlenerek ama hiçbir şekilde milletin meselelerini ihmal etmeyerek yolumuza devam edeceğiz.
Bir de son olarak sözlerimi şu cümleyle tamamlamak istiyorum: Türkiye, 6 Şubatta dünya tarihinin ender yazdığı büyük yıkımlardan birine şahit oldu; 50 binin üstünde kardeşimiz vefat etti, şehit oldu, 11 ilimiz büyük bir yıkımla, depremin yıkıntılarının sonuçlarıyla karşı karşıya kaldı. Bu süreçte, depremin yıkıntılarıyla karşı karşıya kalmalarına rağmen demokrasiye sahip çıkmaktan vazgeçmeyen bölgedeki depremzede yurttaşlarımıza da yürekten şükranlarımı ifade ediyorum, hepsinden Allah razı olsun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Yine, aynı şekilde, bu Meclisin çok konusu olacak, her hafta onlarca konu bu Meclise gelecek ama bir konu sürekli gündemimizin birinci maddesi olacak. İnşallah, depremin yaralarını en kısa sürede, kalıcı bir şekilde sarabilmek için hep beraber Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak seferber olacağız, depremzede kardeşlerimizin emrinde olacağız, 85 milyon milletimizin emrinde olacağız ve hep beraber, birlikte Türkiye Yüzyılı'nı inşa edeceğiz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum, Allah'a emanet ediyorum. Hayırlı, güzel bir yasama yılı geçirmeyi temenni ediyorum. (AK PARTİ sıralarından ayakta alkışlar; MHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)