| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 7 |
| Tarih: | 20.06.2023 |
YEŞİL SOL PARTİ GRUBU ADINA CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Aynı zamanda şu anda cezaevlerinde Genel Kurulu izleyen bütün yoldaşlarımı sevgiyle selamlıyorum. Ben de CHP'nin grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Bugün Dünya Mülteciler Günü. Sadece ülkemizde kendilerine güvenli bir alan arayan mültecileri değil, dünya genelinde mültecileştirilmiş ama en çok da -Kürt halkı- mültecileştirilen Kürt halkına buradan da saygılarımı sunuyorum, onları saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, 2014'ten bu yana Türkiye'den yurt dışına çıkış talebi artmış, vize talebi artmış, insanların hem Schengen hem de ABD vizesine başvuru sayısı artmış. Peki, 2014'te ne olmuş? 2014 Türkiye için aslında milat bir tarihtir. Bu süreçte 2014 yılında barış süreci sona erdirildi ve bu ülke insanlar için yaşanmaz hâle getirildi. 2014'ten 2015'e doğru evrilen bir şiddet sarmalı bu ülkenin içine koyuldu, bu insanların güvenli bir şekilde yaşama hakkı, barış içinde, haysiyet içinde, adil ve onurlu bir şekilde yaşama hakkı gasbedildi. Şimdi, neden buradaki insanlar, neden Türkiye vatandaşları yurt dışına çıkıyor? Şimdi, bütün eve, her eve bir adli sicil kaydı vereceğim diyen bir anlayış var. Şu anda Türkiye'de milyonlarca insanın adli sicil kaydı oluşmuş durumda. Ya sosyal medya paylaşımları ya da sokakta itirazlarını dile getirdiklerinde polis tarafından gördükleri şiddete gösterdikleri muhalefet sebebiyle ne yapılıyor? Bu adli sicil kaydına, yargı tacizine maruz kalıyorlar.
Diğer bir yanda doktorlar var. Doktorlar ne diyorlar? "İnsani koşullarda yaşamak istiyoruz, insani koşullarda çalışmak istiyoruz." diyorlar. Onlara cevaben "Nereye giderseniz gidin." deniyor. 2012'den 2022'ye yüzde 2.800 artışla bu ülkeden sağlıkçılar ayrılmaya karar vermiş. Neden gidiyorlar, nereye gidiyorlar; bunu araştırma iradesi gösterilmiyor.
Yine, aynı şekilde, devasa bir gelir eşitsizliği var bu ülkede. Gelirin kaymak kısmını belli bir kesim yiyor ve bu kesim belli bir anlayışı besliyor ve bu anlayış bu kesimi beslemeye ve halkın büyük bir çoğunluğunu da açlıkla terbiye etmeye devam ediyor.
Şimdi, Türkiye'nin mevcut durumuna baktığımızda, son üç yılda -ne diyordu, işte az önce konuşan hatip de söyledi- 1,5 milyon insan göç etmiş, son üç yılda bu kadar kişi gitmiş. Avrupa Parlamentosunun Dış İlişkiler Komitesinin Türkiye üzerine son yayınladığı bir rapor var. Burada 7 sayfalık taslak raporda bir cümle kuruyor, diyor ki: "Türkiye Hükûmetinden eğer ki keskin bir değişim hamlesi gelmezse Türkiye'nin AB'ye giriş süreci tüm işlevini kaybetmiştir ve bu şartlarda artık devam edemez." Vize serbestisinin sağlanması için bu 7 sayfalık rapor zaten size ne yapıyor...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CEYLAN AKÇA CUPOLO (Devamla) - Ek süre istiyorum.
BAŞKAN - Evet, bir dakika ilave ediyorum.
Buyurun.
CEYLAN AKÇA CUPOLO (Devamla) - Ne diyor? Rapor diyor ki: "Zaten sorun bellidir." "Sorun nedir?" diyor. "Keyfî yargılamalara son verin, AİHM kararlarını uygulayın." diyor. Şu anda Türkiye ihlal sürecinde ve Avrupa Konseyinin Bakanlar Komitesi tarafından bir yaptırıma maruz kalacak. Ne yapın? AİHM kararlarını uygulayın, siyasetçileri serbest bırakın. Demokratik toplum ve siyaset üzerindeki baskınıza son verin, geliri adil, eşit bir şekilde dağıtın, sadece belli bir yeri beslemeyin. Demokratik olun, demokratik olun, eşit olun, adil olun. İşte o zaman vize de açılır, dünyanın bütün kapıları da bu ülkenin vatandaşlarına açılır.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Hoşça kalın. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)