GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:7
Tarih:20.06.2023

CHP GRUBU ADINA BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; açılışta söz hakkımız üç dakikayla sınırlı tutulduğu için şimdi orada bahsetmemiz gereken konulardan burada bahsetmek durumunda kaldık.

Bu Mecliste, halkın oylarıyla seçilmiş bir milletvekili tutukluluk hâli devam ettiği için ne yazık ki yasama faaliyetlerine katılamıyor; Can Atalay. Bakın, Anayasa'nın 83'üncü maddesi "Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir vekil, hakkında Meclis kararı olmadıkça tutuklanamaz, sorguya çekilemez, tutulamaz, yargılanamaz." dediği hâlde Can Atalay'ın siyasi hakkını kullanması engelleniyor. Burada siyasi hakkının ihlali söz konusu. Siyasi haklar ne? Oy kullanma, seçilme ve aynı zamanda siyasi faaliyette bulunma hakkını kapsıyor. Can Atalay'ın, milletvekili olarak kendisine oy veren Hatay halkının, Hatay seçmenlerinin idaresini temsil etmek amacıyla Meclis çalışmalarına katılması gerekiyor ancak bu irade ne yazık ki engelleniyor, bu iradenin temsiliyeti ne yazık ki engelleniyor. Onun tutukluluk hâlinin devam etmesi, Meclis çalışmalarına katılmasının engellenmesi aslında ona oy veren seçmenlerin, dolayısıyla halk iradesinin yok sayılması anlamına geliyor. Bu bakımdan Meclis Başkanını bir kez daha buradan göreve davet ediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Millî Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü, Millî Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü ile Diyanet İşleri Başkanlığı adına Din Hizmetleri Genel Müdürü, Gençlik ve Spor Bakanlığı adına Gençlik Hizmetleri Genel Müdürünün 3/11/2021 tarihinde imzaladığı Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi İş Birliği Protokolü'nden, kısa adıyla "ÇEDES" diye bir projeden söz etmek istiyorum. Şimdi, basına yansıyan haberlere göre İzmir'de 842 imam-hatip, Kur'an kursu öğreticisi, vaiz ve din hizmetleri uzmanı kişilere bu protokol kapsamında görevlendirmeler yapıldı ve bu görevlendirmelerin de devam edeceği bilgisi basında yer aldı.

Değerler eğitimi bir eğitim faaliyetidir arkadaşlar, dolayısıyla eğitim faaliyeti olarak da okullarda gerçekleştirildiğinde bu tür eğitimlerin ancak öğretmenler eliyle yapılması gerekiyor. Her okulumuzda din bilgisi öğretmeni var; din bilgisi öğretmeni açığı olan yerde din bilgisi öğretmenleri ataması da gerçekleştirilebilir ama şimdi böyle bir imkân varken vaiz, Kur'an kursu öğreticisi, din hizmetleri uzmanı kişilerin okullarda görevlendirilmesi asıl amacın eğitim olmadığını bize açıkça gösteriyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Başkanım, bir dakika ilave ettim.

BURCU KÖKSAL (Devamla) - Okullarımıza, sınıflarımıza önceden izin alınmak kaydıyla ve öğretmenlerin gözetiminde olmak şartıyla tanıtım yapma, bilgilendirme amacının dışında kimse eğitim yapma amacıyla giremez. Görülüyor ki bu protokol, eğitimimizin aslında bu yerleşik ilkesini de yok saymakta. Bu protokol gereği okullara manevi danışman olarak görevlendirilen Diyanet gençlik merkezlerindeki din görevlilerinin nitelikleri, eğitimleri acaba bu eğitim görevlerini üstlenmeye uygun mu? Bu kişilerin hangi eğitim ve birikime, pedagojik yeterliliğe sahip olduğu belirsiz arkadaşlar. Buradan hareketle, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı personelinin sadece kamu görevlisi olması Anayasa'da belirtilen hükmün yerine getirildiği anlamına gelmez.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BURCU KÖKSAL (Devamla) - Sayın Başkan, önemli bir konu, toparlayacağım. Bir dakika daha...

ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Başkanım, bitti artık, süre bitti.

SELMAN ÖZBOYACI (Konya) - Sayın Başkan, AK PARTİ grup önerisini konuşuyoruz.

BAŞKAN - Peki, son bir dakika.

BURCU KÖKSAL (Devamla) - Çünkü bu tür kişilerin Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde faaliyet yürütmesine yönelik yasal bir düzenleme yok. Böyle bir düzenleme yokken bir protokolle bu kişiler üzerinden eğitim faaliyeti düzenlenmesini de açıkça yasa dışı bir faaliyet olarak görüyoruz. Bu konuyla ilgili açılmış davalar da var zaten sendikalar tarafından. Sürecin de takipçisi olacağız.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)