GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Açıklanan asgari ücrete ve İstanbul Planlama Ajansının hazırladığı rapora, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın enflasyon açıklamasına ve milletten sabır beklenmesine, Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında bahsettiği Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası döneminde kendisinin seçilmemesi için iktidar aparatı bir gazetenin sosyal medya harcamalarına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:1
Birleşim:8
Tarih:21.06.2023

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, sadece ekonomistler değil, tüm vatandaşlarımız da biliyor ki yeni asgari ücretle asgari ücretlilerin geçim sıkıntısı bitmeyecek, devam edecek. AKP yönetimi de maalesef fiyatları düşürecek yapısal reformlardan uzak durdukça da bu geçim sıkıntısının biteceği görünmüyor. Yapısal reformlar yapılmadıkça dövizdeki artışı, enflasyonu, kayıt dışı ekonomiyi, sefaleti, yolsuzluğu, geçim sıkıntısını biz daha çok konuşmaya devam ederiz. Ki yayınlanan veriler de bunu açıkça gösteriyor. Nüfusun önemli bir kısmının yaşadığı İstanbul Türkiye'nin aynası aslında. Yayınlanan rapora göre İstanbulluların yarısından fazlası geçinemiyor. Raporu hazırlayan İstanbul Planlama Ajansı. Katılımcıların yüzde 24,3'ü bazı ödemeleri yapamadığını ve borca girdiğini, yüzde 11'i aslında pek geçinemediğini, yüzde 40,4'ü kıt kanaat geçinebildiğini belirtiyor. Yani başka bir deyişle 6 milyona yakın vatandaşımız ay sonunu zar zor getiriyor ya da getiremiyor. Kredi kartı kullananların yüzde 48,1'i aylık kredi kartı borcunun tamamını, yüzde 35,2'si ise borcun asgari tutarını ödeyebildiğini belirtmiş. Mayısta katılımcıların yüzde 30,1'i Türkiye ekonomisinin iyileşeceğini belirtirken yüzde 31,6'sının Türkiye ekonomisinin değişmeyeceğini, yüzde 38,2'sinin de Türkiye ekonomisinin kötüleşeceğini belirttiğini görüyoruz. Yani bu ne demek? İstanbulluların yarısından çoğu Türkiye'de ekonomiden umudunu kesmiş durumda.

Seçim öncesi Erdoğan "Enflasyon dünyada var ama bizde yok, bizdeki sadece pahalılıktı." diyordu. O pahalılığın nedenleri olarak da soğan, patates depolayanları, marketleri, esnafı, stokçuları sorumlu tutuyordu. Seçim bitti, şimdi, Erdoğan dünyanın başındaki enflasyon belasının bizim de başımızda olduğunu söylüyor ve enflasyonu yensin diye daha önce Halk Bankasını dolandırmakla suçladığı İngiliz vatandaşı Mehmet Şimşek'i bakanlığa getiriyor. Amerika Birleşik Devletleri'nden de Merkez Bankasına atama yapıyor.

Şimdi sabır üstüne sabır isteniyor. Şimşek, TÜSİAD'dan sabır istiyor. Dokuz ay sonra seçim yapılacak, o zamana kadar para saçmaya devam. Ekonominin tedavisine zaten geçilmiyor. Son Tarım Bakanı Kirişci de süt inekleri dahi yem fiyatlarının artışı yüzünden kesime giderken hayvancılardan sabır istemişti ama çözmeden gitti. Bakalım, Bakan Şimşek ne kadar dayanacak? Bu ülke damadı da gördü, o da fazla dayanamadı, sabır, sabır isterken bir gece yarısı o da gitti. Erdoğan'ın kazanmasıyla sözde Türkiye Yüzyılı başlayacaktı, 28 Mayısa kadar vatandaştan sabır istendi ama acı reçeteyle, kemer sıkma yüzyılı başlamış oldu. Millet için bir şey değişmedi, hâlâ sabretmesi isteniyor, faiz nasla indirilirken de sabır millete düşüyor, nassız yükseltilirken de sabır yine vatandaşın payına düşüyor; lüks hayat yine devleti yönetenlere, sabır ve tasarrufsa yine halka veriliyor. Merkez Bankasının borca batması, dış borcu çeviremez hâle gelmek, enflasyonda paramızın pul olması, Türk lirasının sürekli değer kaybetmesi, halkın yoksullaşması, geleceğimizin ipotek altına sokulması ve benzeri kötüleşmeler hiç bitmiyor ve halka her seferinde sabretmek öğütleniyor.

Sayın Başkan, dün Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası döneminde kendisi seçilmesin diye iktidar aparatı bir gazetenin sosyal medya harcamalarından bahsetti. Yeni Şafak gazetesi artık bir gazete olmaktan çıkmış, AKP'nin âdeta bir seçim aygıtı, seçim propaganda aygıtı hâline gelmiş durumda. Kılıçdaroğlu seçilmesin diye Facebook'tan tam 3 milyon lira propaganda bantları yayınlamış. Sayın Genel Başkanımızın açıkladığı 3 milyon lira sadece Facebook'ta harcanan para; bir de TikTok, Instagram, LinkedIn gibi sosyal medya mecraları da göz önüne alındığında, milyonlarca liranın Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik kara propaganda için harcandığı ortada.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlamanız için bir dakika süre veriyorum.

Buyurun.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Zaten, Yeni Şafak gazetesi de bugünkü manşetinde Sayın Genel Başkanımıza cevap vereceğim derken daha fazla para harcadığını itiraf ediyor, "3 milyon değil, 5 milyon lira harcadık." diye manşet atmış. Şimdi soruyorum: Bir gazete 5 milyon lirayı, bir seçim kampanyasında, bir aday seçilmesin diye neden harcar? Tahmini güç değil aslında. Bir yerden kendisine bir görev mi verildi? Bu para Yeni Şafak'ın kasasından mı çıktı? Başka bir yerden mi fonlandı? Nereden fonlanacağı konusunda tahminlerimiz var elbette. Yeni Şafak'ın bağlı olduğu Albayrak Grubu da ayrı bir çalışma yürütmüş mü? Örneğin, Albayrak Grubu Yeni Şafak'ın hazırladığı o kara propaganda videolarının yaygınlaşması için kaç tane seçmene, kaç tane SMS atmıştır?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Kampanya döneminde bizlerin ve Sayın Genel Başkanımızın SMS'lerini siyasi propaganda yapıldığı gerekçesiyle engelleyen BTK neden Albayrak Grubuna karşı sessiz kalmıştır?