| Konu: | DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ DOLAYISIYLA |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 20.03.2013 |
MELDA ONUR (İstanbul) - Teşekkürler.
Sayın Başkan, değerli vekiller; gündem dışı yüzünden bu güzel çiğ börek partisini kaçırmış bulunuyorum, o yüzden üzgünüm.
Ben Eskişehir doğumlu bir vatandaşım. Gerçi Eskişehirli değilim ama Eskişehirliyim. Bu arada Eskişehir'i de kutluyorum, güzel bir şey olmuş.
Aslında konum Dünya Orman Günü, Dünya Su Günü, biraz da martın bu aylarına, bu günlerine tekabül eden ilkbaharın yeniden doğuşuyla ilgiliydi. Yaklaşık bir buçuk saat önce ilkbahar başladı ekinoksa göre. Biliyorsunuz bugünlerde, işte yarın Dünya Orman Günü, öbür gün Dünya Su Günü. Aslında "Nevroz" da bu bahar zincirlemesine giren bir gündür. Bütün dünyada, kuzey yarım kürede kutlanır. Bu vesileyle biraz ormandan, sudan bahsetmek istedim işin doğrusunu söylemek gerekirse ama yine de yarın nevruz ve ben yirmi bir yıl önce, çok sevdiğim bir çalışma arkadaşımı kaybettim Cizre'de, İzzet Gezer. Başından bir kurşunla vuruldu, öldürüldü. Bir faili meçhule kurban gitmiş gazetecidir. Kendisini bu vesileyle saygıyla anıyorum.
Şimdi, dedik ya orman, su diye. Yalnız, orman ve suya geçmeden önce, bugün AKP'ye yapılan saldırıyı kınıyorum, olmaması gereken bir şey. İçişleri bakanlarımız -eski ve yeni- burada. Bu konuyla ilgili detaylı bir araştırma yapılıyordur. Terör, evet, ülkemizde var, çok çeşitli yerlerden geliyor ama ne olur, terörü bahane edip bütün muhalif kesimlere operasyon yapılmasın, çünkü zamanın ruhuna uygun, bazı terör örgütlerini ortaya çıkarmak için bu işler farklı yönlere gitmesin. Buradan tekrar kınıyor ve gelişmeleri dikkatle takip edeceğimizi söylüyoruz.
Şimdi, orman ve su dedik ya, orman gününü kutlayalım, su gününü kutlayalım. Bakanımız burada olsaydı ben kendisinin 2/B gününü ve HES gününü kutlamak isterdim, çünkü bizde, ne yazık ki, orman deyince 2/B, su deyince HES geliyor akla, hidroelektrik santraller, biliyorsunuz. Şimdi, ne yazık ki ormanlarımız ağlıyor, derelerimiz kuruyor -bunu her defasında söylüyoruz- ve kanıyor. Önümüzdeki günlerde bir tabiatı koruma ve biyoçeşitlilik yasası geliyor ki kalan ormanlarımıza da göz dikilmiş vaziyette. Hani adı üstünde, tabiatı koruma yasası. Diliyoruz bu yasa gelmeden komisyona çekilir. Bu yönde bizim de taleplerimiz olacak.
Son dönemde bazı HES'lerle ilgili gelişmelerden söz etmek istiyorum. Şimdi, Tortum'da kıyametler koptu, küçücük bir HES için orada dövülmedik köylü, mahkemeye verilmedik insan bırakılmadı. Son dönemde duyduk ki orada vazgeçilmiş, iptal edilmiş. Peki, ne olacak oradaki harabe, oradaki hafriyat, oradaki talan diye ben şimdi soruyorum. Geçen hafta Adana'daydım. Bir benzeri de orada yaşanıyor arkadaşlar. Seyhan Nehri'nin üzerine ve bölgedeki araziye inanılmaz derecede HES projesi var. Şöyle bir hesap etseniz, bütün havzaların kilometrekaresine baktım, 160 kilometrekareye bir HES düşüyor bu ülkede, yani havza olarak baktığınızda, oran olarak baktığınızda bu, Çankaya'dan daha küçük bir yer. Şimdi, diyeceksiniz ki böyle şey mi olur, bu oranlanır mı? Evet, oranlanır, işin içinde derelere kelepçe takmak varsa oranlanır.
Ben size, kelepçe deyince, başka bir orandan bahsedeceğim. Dün Ergenekon Davası'nda yüzde 37,7 tanık dinleme oranı, yani yüzde 37,7'lik bir adaletle pek çok kişiye ağırlaştırılmış müebbetle kelepçe takılmaya çalışılıyor. Yüzde 37,7'lik adalet şudur: Tanık dinlemenin sadece yüzde 37'si yapılmıştır. Buradan, bu hükmü veren, bu hüküm verilmedi, bu savcıları tekrar görüşlerini değerlendirmeye davet ediyorum.
Arkadaşlar, hani dün dediler ya: "Ne yiyip içiyorlar?" diye, bu yargıları veren, bu iddianameleri yazan? 10 bin sayfa iddianamenin yazılması on yıl sürer. 2 bin sayfa mütalaanın yazılması iki yıl sürer. Bunları yazan arkadaşlar ne yiyorlar ne içiyorlar? Bizim ne yiyip içtiğimiz belli, her şeyimiz ortada ama bunları yazanlar, nehirlere kelepçe takanlar, bu ülkenin muhaliflerine kelepçe takanlar bu kafa, bu zihniyet ne yiyor ne içiyor? Bunu öğrenmek istiyorum.
Bu arada, sözlerime son vermeden, Meclis kürsüsünde vatandaşları getirip basın toplantısı yapma yasağımızı da kınıyorum. Buna onay veren tüm grup başkan vekillerine? Sayın Muharrem İnce, siz de var mısınız bilmiyorum ama bu kararı da kınıyorum, bununla da mücadele edeceğiz.
Hepinize teşekkür ediyorum dinlediğiniz için. (CHP sıralarından alkışlar)