GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Srebrenitsa soykırımına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:13
Tarih:11.07.2023

SEDA GÖREN BÖLÜK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Gazi Meclisimizde, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen ve insanlığa yapılan en korkunç suçlardan birini anmak için söz almış bulunuyorum.

Öyle bir soykırım, öyle bir katliam düşünün ki yirmi sekiz sene sonra bile hâlâ tazeliğini koruyor, hâlâ şehit cenazeleri defnediliyor, hâlâ anneler ağlıyor, hâlâ yetim ve öksüz kalmış çocukların yaşı kaç olursa olsun anne-baba hasretleri dinmiyor. Öyle bir acı düşünün ki yirmi sekiz sene sonra bile "Belki şehitlerimizin vücudunun tüm parçaları toparlanır da naaşı eksiksiz defnedilir." diye umut besleniyor. Hepimizin de bildiği gibi, bu acının, bu çaresiz bekleyişin, bu insanlık suçunun tarihi 11 Temmuz 1995, kurbanları Bosnalı kardeşlerimiz, adı ise "Srebrenitsa soykırımı." Bu soykırımın üzerinden yıllar geçmiş olsa da unutmak hiçbirimiz için mümkün değil, yirmi sekiz yıldır mavi kelebekleri gözlüyoruz. Bugün o masum canları anma ve benzer trajedilerin bir daha yaşanmaması için birlikte hareket etme sorumluluğumuzun farkında olmalıyız. Unutmayalım ki kadın-erkek, genç-yaşlı ve çocuk demeden 8.300'ü aşkın Bosnalı Müslüman'ın katledildiği yer Birleşmiş Milletler tarafından o dönem güvenli bölge ilan edilen Srebrenitsa'dır. Soykırımın 28'inci yılında yani bu sene cenaze törenleri yapılacak ve defnedilecek 30 kardeşimizin 4'ü daha reşit bile olamadan şehit edilmiştir. Bu yıl toprağa verilecek en genç kurban, öldürüldüğünde 15 yaşında olan Elvir Salcinovic'tir. Bajkovac bölgesinde şehit edilen Elvir'in naaşının bir kısmı ilk kez 2001 yılında Zvornik yakınlarındaki Liplje toplu mezarından çıkarılmış ve zaman içinde tamamlanmaya çalışılmıştır. Sırasıyla, 2003 ve 2011'de Potoçari'de toprağa verilen babası Turabije ve kardeşi Almir'le nihayetinde ebedî istirahatgâhında huzur bulacaktır. Masum insanlar savaşın en acımasız yüzüyle karşılaşarak yaşam haklarından mahrum bırakılmışlardır. Hatta, yaşam haklarından mahrum bırakıldıkları gibi, işledikleri savaş suçunu gizlemeye çalışan paramiliter birlikler yüzünden naaşları dahi hakarete uğramıştır.

Konuşmamın başında da değindiğim gibi, Bosna'daki kardeşlerimiz hâlâ belirlenen naaşların tamamlanmasını beklemektedir. Masum canlara yaşatılan bu soykırım, tarifsiz acısıyla insanlık tarihinin en karanlık anlarından biri olarak aklımıza ve gönlümüze kazınmış, vicdanımıza hâlâ kanayan derin bir yara açmıştır. Bir daha böyle acıların yaşanmaması için merhum Aliya İzzetbegoviç'in vasiyeti olarak gördüğüm "Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın çünkü unutulan soykırım tekrarlanır." sözünü düstur edinerek hiçbir zaman hiçbir zulmü unutmamalı ve adaletin tecellisi için çabalamalıyız.

Ayrıca, başta Avrupa kıtası olmak üzere tüm dünyaya düşen önemli sorumluluklar vardır. İslam düşmanlığını körükleyen her beyanatla, her eylemle kararlılıkla mücadele edilmesi gerekmektedir. Bosna Hersek başta olmak üzere tüm Balkan coğrafyasında yaşanabilecek her türlü soruna diplomatik yollarla ön alınmalı ve buna uygun tedbirler hayata geçirilmelidir.

Bizler, hoşgörü ve adaletin en güzel örneklerini yaşayan ve yaşatan bir medeniyetin temsilcileri olarak bir daha bu acıların yaşanmaması için sorumluluklarımızı biliyor ve bu sorumluluklarımıza uygun olarak evladıfatihanın topraklarında kardeşliğimizi pekiştirmek ve güçlendirmek için Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde az önce bahsettiğim etkin ve güçlü diplomasiyi başarıyla yürütüyoruz. Bu sayede TİKA'mız ve Vakıflar Genel Müdürlüğümüzle ecdat yadigârı eserlerimizi, şehitliklerimizi yeniden ayağa kaldırıyoruz; Yurtdışı Türkler Başkanlığımızla eğitim ve kültür alanında iş birliğimizi geliştiriyoruz; Yunus Emre Enstitülerimiz ve Maarif Vakfımızla dilimize, kültürümüze, tarihimize, ortak medeniyet değerlerimize sahip çıkıyoruz; Türk Hava Yollarımız, Anadolu Ajansımız, TRT'mizle insani bağlarımızı güçlendiriyoruz. Diplomatik misyonlarımızın sayısını artırarak bayrağımızı her tarafta gururla dalgalandırmaya devam ediyoruz. Diplomaside caydırıcı savunma gücü çok önemlidir ancak dostluk bağları güçlenmiş samimi müttefiklerin kıymetiharbiyesi her zaman daha yüksek olmuştur. Yaralarını yirmi yılda sarmak için tüm gücümüzle çalıştığımız Balkanlarda yürüttüğümüz bu diplomasi sayesinde Sayın Cumhurbaşkanımız aranan lider, ülkemiz hakem devlet konumuna gelmiştir. İnşallah, ortaya koyduğumuz Türkiye Yüzyılı vizyonu aynı zamanda Balkanların da yüzyılı olacaktır ve inşallah, bizim de gayretimizle Srebrenitsa gibi, Prijedor gibi acılar bir daha yaşanmayacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SEDA GÖREN BÖLÜK (Devamla) - Bir dakika daha...

BAŞKAN - Buyurun.

SEDA GÖREN BÖLÜK (Devamla) - Konuşmamın sonunda Srebrenitsa'da yaşamını yitiren, şehit olan masum insanlarımızı ve bilge lider merhum Aliya İzzetbegoviç'i rahmetle anıyorum, evladıfatihana tekrar sabırlar diliyorum. Geçmişin karanlık gölgesinden dersler çıkararak insan haklarını korumak, barışı desteklemek ve dünyayı daha adil bir yer hâline getirmek için hep birlikte çalışma çağrımızı yineliyorum çünkü biliyorum ve inanıyorum ki Sayın Cumhurbaşkanımızın da her zaman ifade ettiği gibi daha adil bir dünya mümkün.

Son olarak, 12 yaşında bir kız çocuğuyken anne ve babasına bu soykırımın unutulmaması için elinden geleni yapacağının sözünü veren bir kardeşleri olarak bu çiçeği yüreğinde taşıyan Srebrenitsa annelerine sesleniyorum: Acınız, acımızdır; unutmayacağız, unutturmayacağız.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyor, teşekkürlerimi sunuyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)