| Konu: | 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi için Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 12.07.2023 |
SAFFET SANCAKLI (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve bizleri televizyonları başında izleyen büyük Türk milleti; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüştüğümüz kanun teklifi vatanımıza, milletimize hayırlı uğurlu olsun.
Benim başka bir konuyla ilgili sizinle paylaşmak istediklerim var. 11 Temmuz 1995 Srebrenitsa soykırımının yapıldığı tarih, dün de 11 Temmuz 2023 yani 28'inci yılında dün Srebrenitsa'da anma törenleri yapıldı. Ben de o törendeydim, dün Bosna'daydım, törenlere de katıldım, biraz o konuyla ilgili de sizinle paylaşmak istediklerim var. Dün, maneviyatı çok yüksek, duygusal bir törendi her zaman olduğu gibi. 30 yeni cenazemiz daha geldi ve onları da defnettik, namazlarını kıldık, Allah hepsinin mekânını cennet etsin. Tabii, dünyanın çeşitli yerlerinden insanlar, katılımcılar vardı, televizyonlar vardı. Bunun da şöyle bir önemi var: Rahmetli Aliya İzzetbegoviç'in söylemiş olduğu bir söz var "Ne yaparsanız yapın ama soykırımı unutmayın, soykırımı unutursanız tekrarlanır." demişti kendisi. Gerçekten de öyle, onun için her fırsatta bu konuyu konuşmaya devam edeceğiz.
O gün, 11 Temmuz 1995'te neler oldu Srebrenitsa'da? Tabii, savaş var, Bosna-Sırbistan Savaşı devam ediyor. Büyük katliam var, 250 bine yakın ölen Müslüman kardeşimiz var. Tabii, o zaman Birleşmiş Milletler görüntü olsun diye ve usulen Srebrenitsa şehrini seçerek güvenli bölge ilan etti. Tabii, bu güvenli bölgeyi de ilan ederken "Özellikle kadınlar, çocuklar ve yaşlılar Srebrenitsa'ya gelin. Birleşmiş Milletler askerleri sizi koruyacak ve güvenli bölge ilan ediyoruz burayı." diye duyurdu. Ağırlıklı kadınlar, çocuklar ve yaşlılar orada toplandı. Tabii, aslında sonradan bunun büyük bir tezgâh olduğu ve Müslümanlara yapılan büyük bir katliamın başlangıcı için yapılan bir senaryo olduğu ortaya çıktı. Şöyle ki: 11 Temmuzdan bir iki gün önce Hollandalıların komutanı yani Birleşmiş Milletlerin komutanı bir general var, ismini anmak da istemiyorum, ismini de unutuyorum zaten devamlı, yazmıştım buraya bir yere de.
ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Boş ver...
SAFFET SANCAKLI (Devamla) - Ha, Karremans diye bir adam.
Hollandalı General, Sırpların lideri Ratko Mladiç'le anlaşıyor ve 11 Temmuzdan bir gece evvel bütün Müslümanların evlerindeki silahları toplatıyor. Diyor ki: "Artık burayı silahsızlandırıyoruz. Burası güvenli bölge, bize emanetsiniz, Birleşmiş Milletler askerlerine." ve bütün silahları toplatıyor. İşte, o gece silahları toplattığı gece -daha sonra videoları da seyrettik- bu Hollandalı General ile Sırpların lideri Ratko Mladiç beraber kadeh tokuşturup "Evet, Srebrenitsa ve Türkler senindir, Müslümanlar senindir. Ne istiyorsan yap." diyor ve ondan sonra da 8.372 kişi katlediliyor. Fakat o kadar planlı, programlı bir katlediliş ki bu, öyle bir soykırım ki bunları gömüyorlar çeşitli yerlere ve daha sonraki zamanlarda uydudan yerleri belli olmasın diye platin, metal tabakalar konuyor toplu mezarların üstüne, üstüne de birtakım çiçekler, ağaçlar konuyor. Savaş bitiyor, 8.372 kişi kayıp. Tabii, aileler arıyor bunları, dua ediyorlar Allah'a "Bari cenazelerini bulalım da gömelim, bir mezarları olsun." diye. Maalesef bulamıyorlar çünkü uydudan da bakılıyor, bulunamıyor. İşte, orada -Allah'ın hikmeti- bu yakamdaki çiçek var, Srebrenitsa çiçeği; bu çiçeğin bilimsel adı Artemis ama bunu Boşnaklar Srebrenitsa çiçeği, ölüm çiçeği diye anarlar. Hikâyesi de şudur: Cesetleri bulunamıyor ama aileler de arıyor. Bir de Bosna'da bir kahve kültürü vardır, sabah kalkınca kahve içme kültürü; işte, kocasını kaybetmiş, kardeşini kaybetmiş, kendine kahve koyarken oraya da bir kahve koyuyor ve bunu böyle bir duygusal hâle getiriyorlar. Tabii, uzun zaman geçiyor, bulamıyorlar fakat bir tarla var, özellikle bu çiçekler var, başka çiçekler de var; binlerce, on binlerce, yüz binlerce mavi kelebek geliyor, o tarlaya konuyor, akşama kadar orada duruyorlar...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayınız.
SAFFET SANCAKLI (Devamla) - ...sonra toplu hâlde bir tarlaya gidiyorlar, sadece bu çiçek var, bu Artemis çiçeğine konuyorlar. Bu sürekli böyle devam edince bilim adamlarına haber veriyorlar, diyorlar ki: "Böyle böyle bir konu var, gelin şuna bir bakın." Tabii, bilim adamları bunları inceliyor, her gün takip ediyor falan; en sonunda bu çiçeklerin olduğu tarlayı kazmaya karar veriyorlar ve tarlayı bir kazıyorlar, mezarlar oradan çıkıyor. İşte, mavi kelebekler ve bu çiçek 300'den fazla toplu mezarı ortaya çıkarıyor ve şu anda aşağı yukarı 2 bin kişi daha bulunamadı. Devamlı bulunuyor, inşallah onlar da bulunur, onların da mezarları olur, onların da anmasına gideriz.
Tabii, bir de çok kısa bir hikâye anlatmak istiyorum. Şimdi, Bosna'ya gitmişsinizdir, orada kahveler aynı bu şekilde, kulpu yoktur yani. Nedeni de şudur. Neden kulpsuzdur oradaki kahve fincanları?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SAFFET SANCAKLI (Devamla) - Başkanım, bana bir dakika daha verme şansınız var mı?
BAŞKAN - Buyurun.
SAFFET SANCAKLI (Devamla) - Sırpların Çetnik işareti var, bu 3 parmağı böyle kaldırır, onlar işaret yaparlar. Onların, aşırı milliyetçilerin, o Çetnik dediğimiz Çetniklerin selamıdır. Bunlar savaş zamanında Müslümanlara daha sonra "Siz kahveyi de içerken böyle içeceksiniz." deyip şu 2 tane parmağını kestiler, çok vaka var öyle. Savaştan sonra da "Siz kahve içerken bizim selamımızla içeceksiniz, o kulpu tutup içeceksiniz." dediler. O yüzden de Müslümanlar savaştan sonra bütün fincanların kulplarını kırarak şu şekilde, hilal şeklinde kahvelerini içtiler; bunun da nedeni odur, mutlaka biliyorsunuzdur da bir hatırlatmak istedim.
Ben dün oradaydım, çok duygusallaştık. Sizlerle paylaşmak istedim bu duygusallığı. Bu soykırımı bir daha hatırlatmak istedik. Bunu unutmayacağız, unutturmayacağız da.
Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. Sağ olun. (MHP, AK PARTİ ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)