İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN HAMŞIOĞLU (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli üyeler; Cumhuriyet Halk Partisinin kadına ayrımcılık hakkındaki araştırma önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Meselenin daha iyi anlaşılabilmesi açısından önce bir bizim kim olduğumuzu, şuuraltı köhnemiş olanların aslında kime saldırdıklarını hatırlatmakta fayda görüyorum. Biz Tomris'iz; tarihin ilk kadın hükümdar ve kumandanlarıyız. Biz Terken'iz; siyasi kudretin iki koyun gütmeyle tartıldığı bugünden yüzyıllar önce kendi divanı, kendi süvari birliği olan, Alamut'u ancak 2016'da keşfeden siyasi gafletten yüzyıllar önce Hasan Sabbah'a; layığını bulduran, kızını devrin halifesiyle ancak başka bir eşinin ve cariyesinin olmaması şartıyla evlendiren kadınlarız. Nene Hatun'uz; lohusa hâlimizle tabyalara koşanlarız. Nezahat'ız; 9 yaşında cepheden kaçan askerleri geri döndürenleriz. Halide Edip'iz; bugün nice erkeğin metafor olarak bile duyduğunda arkasına bakmadan kaçtığı o ateşten gömleği sadece yazmayan, yaşayan da kuşanan da, mütareke istibdadına karşı en gür sesi çıkaran cesaretin sahipleriyiz. Sabiha'yız; yerlerde sürünmeye değil, göklerde yeni baştan bir tarih yazmaya talibiz. Hayme'yiz; devletler doğuranlarız. Balkan Savaşı'nın Tekirdağlı kızçeleriyiz. Afet İnan'ız, Leyla Atakan'ız, Muazzez İlmiye Çığ'ız, Engin Arık'ız. Gözlerini bir türlü bel hizasından yukarıya kaldıramayanların onca hakaretine rağmen ne gam dünyayı dize getiren Eda'yız, Ebrar'ız, Zehra'yız, Hande'yiz, Gizem'iz, Ayça'yız. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Kadını şeytan sayıp da kaynar kazanlara atmış bir Engizisyon geleneğinden gelmiyoruz biz, kadını diri diri toprağa gömen bir cahiliye anlayışından da beslenmiyoruz. Dolayısıyla neden feryat ettiğimizi değil de kadın mı, kız mı olduğumuzu merak eden bir zihniyete elbette karşı çıkıyoruz. Tecavüzcüyü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masum sayabilen bir insafsızlığa elbette karşı çıkıyoruz. Kadın cinayetlerindeki artışın yüzde binlerin üzerinde ifade edildiği bir ortamda bunun algıda seçicilikten ibaret olduğunu savunan vurdumduymazlığa; kadının fıtratında erkeğe köle olmak olduğuna inanmış, bu yüzden de kadına dönük her türlü fiziksel yahut psikolojik şiddete meşruiyet kazandırmaya hazır bir kafaya; etek boyunu, saç rengini, ruj rengini, eve dönüş saatini ölmeye müstahaklık gerekçesi sayabilen aymazlığa, arsızlığa; bu siyasi tahterevallinin ne tarafında olursa olsun kadının inancı, ibadeti, yaşam tarzı, kılık kıyafetinin siyasi hedef payandası yapılmasına karşı çıkıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen sözlerimizi toparlayalım.

SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) - Kadını yoklaştırmaya; tatsız, kokusuz, sessiz, renksiz, şekilsiz ve varlığına bin şahit gerektirecek hâle getirmeye çalışan bir zihniyetin ayak seslerini duyup da duymazdan, görüp de görmezden, bilip de bilmezden gelmeyeceğiz. Hele ki kurucu lideri siyasi hayatı boyunca siyasi iddiasından değil kadınlığından, anneliğinden, eşliğinden, babaanneliğinden vurulmuş; fikirleri değil, elleri ve dahi evindeki danteli bile tartışma konusu yapılmış; en son PKK'lı bir muhbirin iftirasıyla kafasının üstünde yıllarca ve hukuksuzca "FETÖ" yaftası sallandırılmış ama hiçbirine boyun eğmemiş Meral Akşener olan İYİ Parti olarak, İstanbul Sözleşmesi'nin feshi kararının iptalini Danıştaya bizzat taşımış Meral Akşener olan İYİ Parti olarak 100'üncü yılda ülkemizi evlatlarını ısıtamadığı için intihar eden kadınlar cumhuriyeti yaptırmayacağız. Doymayan, doyuramayan kadınlar; yaşamayan, evlatlarını yaşatamayan kadınlar; tacize tecavüze uğrayan evlatlarına, okula aç giden, derste açlıktan bayılan evlatlarına, şehit olan evlatlarına ağlayan, gözyaşlarında boğulan kadınlar cumhuriyeti yaptırmayacağız. Cumhuriyet biraz da kadındır, ilelebet payidar kılacağız. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)