| Konu: | 21 MART NEVRUZ BAYRAMI'NA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 81 |
| Tarih: | 21.03.2013 |
MHP GRUBU ADINA ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.
Bugün efsunlu kelimelerle maksadını aşan, bilime, tarihe, kültüre, siyasete, sosyolojiye, hiçbir şeye yakışmayan ama her bir şey "-kolog" olmuş birileri tarafından efsunlu kelimelerle millete yutturulmaya çalışılan, sözleriyle eylemleri çatışan bir nutuk irat eden herkesi bu Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden kınıyorum. Bunu, devletin en yüksek makamından sokaktaki vatandaşa, sanatçıya, edebiyatçıya, yazara, çizere, herkese varıncaya kadar kınıyorum.
Değerli milletvekilleri, biraz önce bu kürsüde çok talihsiz bir konuşma olmuştur. Konuşmayı aynen sizlere okuyorum: "Ne Kürtler ne Türkler ne de Müslüman halklar için Dehaklar bitmemiştir. Türkiye'de `tek millet' kavramı içerisinde yer alan Türkler, Kürtler, Arnavutlar, Çerkezler, Araplar, Boşnaklar seksen yıldır çağdaş Dehaklar ile mücadele ediyor. Derin güçler seksen yıldır zalim Dehak gibi kendi insanını katletmiş ve zulmetmiştir. Nereye kadar? Artık Türkiye topraklarında Dehakları temizledik, temizlemeye de devam edeceğiz."
Sizlerin, Türkiye Büyük Millet Meclisine kadar gelmiş, siyaset sosyolojisini, kültürünü, bilimini mutlaka ki içselleştirmiş saygıdeğer milletvekillerinin böyle bir nutuk karşısında o sandalyelerden ayaklanması gerekirdi. Burası Türkiye Cumhuriyeti Parlamentosu ve Türkiye Büyük Millet Meclisidir değerli arkadaşlar.
Dehak nedir? Demirci Kawa kimdir? Eğer bu kültüre ulaşmadan gelen samimi milletvekilleri varsa onlara bunları anlatmak istiyorum. Dehak, Firdevsi'de geçer ve muhtelif iki ayrıntısı vardır, iki farklı nitelenmeyle gider; bunlardan birincisi: Zalim bir padişahtır ve kendi hastalığının tedavi olabilmesi için her gün iki genç beynin kendisine temin edilmesi ve o iki çocuk beyniyle tedavi edilmesi gerekmektedir. Her gün iki genç beyni alına alına Demirci Kawa'nın yedi'nci -en küçük- çocuğunun beynine sıra geldiğinde, Demirci Kawa buradan bir isyan hareketi başlatır Dehak'a karşı, zalim krala karşı. Bir efsane budur.
Bir efsane yine Dehak'ın iki tane yılanı vardır sarayında ve bu iki yılanıyla düşmanlarını korkutmak? Bunları beslemek için yine iki genç beynine ihtiyacı vardır her gün. Saraya aşçı olarak çaşıt girer iki kişi, Demirci Kawa yönlendirmesiyle girmiştir ve bu iki genç yerine aşçılar bir genci dağa gönderirler, bir gencin beynini ve bir koyun beynini bu yılanlara yedirirler. Zaman içerisinde dağda o birer birer salınan gençler birikir ve bunlar Demirci Kawa önderliğinde Dehak'a karşı bir isyan başlatırlar.
Şimdi buradan hareketle sizlere soruyorum değerli arkadaşlar, değerli milletvekilleri, AKP'nin içerisindeki, AKP'ye oy veren, kendisini milliyetçi tanımlayan, kendisini bir fikrî aidiyette hisseden arkadaşlarıma ve vatandaşlarıma sesleniyorum: Seksen yıldır Türkiye Cumhuriyeti'ndeki bu Dehaklar kimlerdir? Bu zalim krallar, bu çocuk beyinlerini yiyenler kimlerdir? Bunlara karşı ne zamandan beri mücadele edilmektedir? Bu saydıklarınızın içerisinde, seksen yıl deyince, rahmetli Erbakan Hoca'dan, Adnan Mendereslerden ve cumhuriyetin kurucusu Atatürklere ve silah arkadaşlarına varıncaya kadar herkes vardır bu seksen yıl içerisinde.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Recep Tayyip Erdoğan da vardır.
ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Recep Tayyip Erdoğan da vardır bu seksen yıl içerisinde.
Bu Dehaklara karşı mücadele de acaba Türkiye Büyük Millet Meclisine yakışan bir konuşma olmuş mudur bu? Bu Dehaklar kimlerdir ey Cuma İçten, isim ver. Öyle derin devlet suçlamalarıyla, serin serin konuşarak Türkiye Cumhuriyeti devletinden intikam almak adamlık değildir. Bu devlet içerisinde yanlış politikalar olmuşsa bunlar doğruca eleştirilir, dürüstçe eleştirilir. Ama, mezarlıkta ıslık çalarak, faili meçhul konuşmalarla, derin devlet suçlamalarıyla Türk milletinin kurduğu cumhuriyeti, devleti hedef alan hiçbir şey muzaffer olamayacaktır. (MHP sıralarından alkışlar)
Bakın, Sayın Başbakanı buradan uyarmak istiyorum. Sayın Başbakan, bütün konuşmalarınız, bütün söylemleriniz, Mehmet Akif Ersoy rahmetlinin şiirinde "Türk" geçiyor diye ilk üç kıtasını okumadan altındaki üç kıtayı okuduğunuz dikkatimizden kaçmıyor. Sayın Başbakan, Türk tarihinin dönüm noktalarını izah ederken, siz, Malazgirt'i sayıyorsunuz, siz, Çanakkale'yi sayıyorsunuz, siz, İstanbul'un fethini sayıyorsunuz ama İstiklal Harbi'ni saymıyorsunuz, Kurtuluş Savaşı'nı Türk milletinin, Türk tarihinin bir dönüm noktası olarak kabul etmiyorsunuz. Bu, bilgisizliğinizden kaynaklanmıyor. Bilgisizlikse çok ayıp, çok yanlış. Eğer bilgisizliğinizden kaynaklanmıyor kastınızdan kaynaklanıyorsa kahredici bir durum. Onun için, Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti sevdalıları, Türkiye sevdalıları, Parlamentonun çatısı altındakiler, sokaktaki aydınlar, köşe yazarları, bilimciler; Türkiye yeniden aydınlanmalıdır, yeniden silkinmelidir, yeniden kendine gelmelidir. Meydanlarda haykırılan "Apo'ya özgürlük Kürtlere statüdür." Ama öteki tarafta saf, balık akıllılar, Türk milletini kandırmak isteyenler efsunlu kelimelerle barıştan, başka şeylerden, güzelliklerden söz etmektedirler. Meydanlarda toplananlar başka bir enerjiyle, başka bir sinerjiyle yüklenmekteler ama televizyonlarda, basında birileri Türk milletini kandırabilmek için efsunlu kelimelerin arkasında bir beyin yıkamaya girişmişlerdir. Devletin kaynakları kullanılarak, devletin imkânları kullanılarak, iktidarın, Hükûmetin yanlış politikaları "devlet politikası" diye yutturulup Hükûmet eliyle Türkiye'de yeni bir milliyet yaratılmaktadır ve Hükûmet eliyle devlet politikası olarak Türkiye bölünmeye götürülmektedir. Böyle bir zulmeti, böyle bir zilleti taşıyabilen her kimse onlara feda olsun, onlara helal olsun.
Ama unutmayın ki Türk milleti bazı kutsal değerlerini ayaklar altına aldığını iddia edenleri amuda kaldırıp yürütecektir. (MHP sıralarından alkışlar) Onlar kafalarıyla ayaklarını şaşırmışlardır. Başlarıyla ayaklarını şaşırdıkları için, onları kendilerine getirmek için onları amuda kaldırıp yürüteceğiz. Amuda kalktıkları zaman anlayacaklar ne olduklarını.
Burası Türkiye Büyük Millet Meclisidir.
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Burası Türkiye.
ALİ UZUNIRMAK (Devamla) - Türkiye Türkler tarafından fethedilmiştir, Türkiye Türkiyeliler tarafından fethedilmemiştir. Bunu kabullenmek isteyenler kabullenir, kabullenmek istemeyenler fetih şartları ne ise o şartlara yeniden döner. Onun için, Türkiye'nin ne olduğunu, Türk milletinin ne olduğunu tanımayanlar tarihe bir baksınlar. Buralarda, başka yerlerde bazı kalabalıklara, bazı televizyon ampullerine, bilmem bir şeylere güvenerek, mikrofonlara güvenerek Türk milletinin sabrını taşırmasınlar. Bu sabır taştığı zaman tarih de ne olduğunu görmüştür, şahit olmuştur. Türk milletinin evlatları emin olsunlar, Türk milletinin evlatları her zaman içerisinden bir lider çıkartır ve kendini kurtarır.
Hepinize saygılar sunuyorum. (MHP ve CHP sıralarından alkışlar)