GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU (S.S.:310)
Yasama Yılı:3
Birleşim:81
Tarih:21.03.2013

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu Meclise gelirken bir ak sakallı ağabeyim -öğrencilik dönemimizin geçtiği Beyazıt'taki Küllük (Marmara) Kıraathanesi'nde, belki çoğunuzun tanıdığı, bildiği bir isimdir, Mehmed Niyazi Özdemir- Mehmed ağabey dedi ki: "Çok şanssız bir dönemde milletvekili oluyorsunuz. Öyle şeylere tanıklık edeceksiniz ki kanınıza dokunacak." Gerçekten bugün şahit olduğumuz bu hadiseler Mehmed ağabey`i doğrular nitelikte. Diyarbakır meydanında bütün Türkiye'nin dili tutulmuş, hafızaları kilitlenmiş, 30 bin kişinin katilinin neler söyleyeceğini dinlemek için toplanmış; devlet de bunların organizasyon yapması için lojistik destek sağlamış. Bütün alan PKK paçavralarıyla dolu. Allah'ınızı Muhammed'inizi severseniz, siyaset, ideoloji, parti, milletvekilleri, bunu bir kenara bırakın, hiç kanınıza dokunmuyor mu arkadaş ya? Allah'ınızı severseniz, hiç canınız acımıyor mu? Yani, samimiyetle söylüyorum, bunu bir siyasi taassup içerisinde söylemiyorum, canım acıdı. Yani, bunu söylerken burada, bu konuda hassasiyetlerini bildiğim arkadaşları sarfınazar ediyorum tabii ama bazılarının kanına dokunmasını beklemiyorum; zira dokunması için önce kan olması lazım, kansızların kanına dokunmaz bu. (MHP sıralarından alkışlar)

Ama, bu hadiseleri, bu kadar, bu meseleyi bu hâle getirmek, Türkiye'de bölücübaşını barış elçisi diye sunmak, ondan sonra arkasından kalkıp da Nobel'e barış ödülü almak için aday göstermek çok ayıptır yahu. Yani, 30 bin kişinin katilini, bugün, Türkiye'de barış elçisi diye sundunuz.

Sayın Başbakan çok sitem etmiş, "Orada Türk Bayrağı görmek isterdim." diye. Böyle bir şey mümkün mü arkadaşlar? 18 Martta Kocaeli'de öğrenciler elinde Türk Bayrağı'yla çıktı diye gözaltına alındılar. Sebep, tahrik unsuru görüldü Türk Bayrağı. Yani Diyarbakır'da toplananlar böyle bir tahrik unsuru olmamak için Türk Bayrağı almamışlardır diye düşünüyorum. Merak ediyorum, ben şimdi elimde Türk Bayrağı Meclisin dışına çıksam "Sen süreci provoke ediyorsun." diye -Sayın Emniyet Genel Müdürümüz de burada herhâlde- beni de gözaltına alırlar mı?

D. ALİ TORLAK - (İstanbul) - Kesin!

LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Türk Bayrağı artık tahrik unsuru, Türk Bayrağı artık süreci provoke eden bir mesele. Bakın, Sayın Başbakanın Türk Bayrağı konusunda bu kadar hassas olmasına gerek yok. Dün bu kürsüde Adalet ve Kalkınma Partisinin Grup Başkan Vekili arkadaşımıza, ısrarlarımıza rağmen, bu milletin ismini söyletemedik,Bu milletin ismi "Türk milleti." dedirtemedik.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Başbakan da demiyor, onun için. Derse de atılır, grup başkan vekilliği biter; koltuk kıymetli.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Türk'e bu kadar alerjinizin sebebi nedir arkadaşlar ya? Sizler de benim gibi Türk milletinin oylarıyla geldiniz buraya. Türk milletine karşı, Türk kelimesine karşı bu alerjiniz yeni mi hortladı sizin?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Eskiden vardı.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Vardı zaten, zemini iyi oldu şimdi. 

LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Geçmişini bildiğimiz arkadaşlar var. Az evvel birisi burada bir konuşma yaptı, geçmişiyle ilgili de birtakım şeyler anlattı; mahkemeler görmüş, mahkemeye gitmiş. Yahu, ağacın kurdu kendinden olur. O mahkemelere giden adam benim, burada da bir sürü arkadaşım var, biz hâlâ olduğumuz yerdeyiz. O gün, 1980'de neyi savunuyorsak şu anda da hâlâ savunuyoruz, siyasi ikbal üzerine dönme dolap olmadık. Kubilay vardı bir zamanlar, Afyon Milletvekili, "Fırıldak Kubi" Fırıldak Kubi gibi olmaya gerek yok yahu, neysen osun. O yüzden, geçmişinden bahsetmeyeceksin, son durumun ne arkadaş, son durumundan bahsedeceksin. "Geçmişim şöyle oldu, böyle oldu." E, ne yapabilirim yani?

OKTAY VURAL (İzmir) - Olabilir, insanlar farklı partiye geçebilir.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Abdullah Öcalan bile geçmişte namaz kılıyormuş, Sayın Bülent Arınç söyledi ama adam ondan sonra Marksist oldu; bugün döndü, İslam sancağı altında milleti toplanmaya çağırıyor. Yani, Abdullah Öcalan'la bu fırıldaklık konusunda yarışacak arkadaşlarımız var aramızda, çok üzülüyorum bu konuya.

Bir konuşmacımız da, Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekili arkadaşlarımızdan birisi kalkıp Boşnak, Arnavut, Laz gibi ifadelerle ihanet çemberini genişletmeye çalıştı. Ben buradan bir Balkan Türk'ü olarak söylüyorum: Bütün Balkan Türkleri, Boşnak, Arnavut, Laz gibi bütün mefhumlar da dâhil, onların bir tek bayrağı var, o da Türk Bayrağı, onun dışında hiçbir bayrak altına bizleri almaya çalışmayın. (MHP sıralarından alkışlar) Sizin gibi bölücülerle bir araya asla ve kata gelmeyiz.

Teşekkür ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)