GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU (S.S.:310)
Yasama Yılı:3
Birleşim:81
Tarih:21.03.2013

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygı ve hürmetle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, ülke olarak sıkıntılı bir süreç geçiriyoruz ve her türlü millî değerlerimiz ayaklar altına alınıyor, millî onurumuz ayaklar altına alınıyor, kardeşlik diye diye diye kardeşliğimize zarar getirecek, kardeşliğimize halel getirecek birçok rezalete bugün maalesef imza atılıyor. Ben bu Mecliste bulunan, iktidarıyla muhalefetiyle, birçok milletvekilinin aslında aynı kanaati taşıdığını ümit ediyor ve zannediyorum. Yani, iktidar partisi sıralarından da birçok sayın milletvekilimiz elbette ki bunları içine sindiremiyor ve dişini sıkarak sabırla bekliyor.

Değerli arkadaşlar, şimdi "Durun, ne yapıyorsunuz? Bunlar kardeşliğe zarar getirir, bunlar ülkenin bağımsızlığına zarar getirir, bunlar birliğe bütünlüğe zarar getirir." diyen herkese vampir, kan içici, kandan beslenen suçlamaları yapılıyor, ağzı olan konuşuyor. Bakın, Milliyetçi Hareket Partisi, Dörtyol olaylarında, hepinizin bildiği, il başkanı olarak ben, ocak başkanımız, bütün arkadaşlarımız hayatını tehlikeye atmak kaydı şartıyla o olayları, devletin durduramadığı olayları durdurdu ama bir Beşir Atalay çıktı, Sayın Beşir Atalay, onun düzmece bir kasetiyle Milliyetçi Hareket Partisi suçlandı ve arkadaşlarımız bugün yargılanıyor.

Bakın, o kadar üzerine titriyoruz ki, aynı Dörtyol'da, daha geçen hafta, nevruz kutlamasında aynı güne denk geldi diye Milliyetçi Hareket Partisi kendi ilçe divanını, Dörtyol ilçe divanını erteledi yeter ki bir tahrik olmasın, bir provokasyon olmasın diye.

Yine, Dörtyol olaylarından sonra Sayın Genel Başkanımız, Dörtyol ziyaretini BDP heyeti de aynı gün Dörtyol'a geliyor diye bir gün erteledi. Şimdi, ilçe başkanı, il başkanı, genel başkan düzeyinde bu kadar hassas davranan bir siyasi hareketi "Kandan besleniyor, çatışmadan besleniyor." diye suçlayacak kadar ahlaksız bir zihniyet olamaz, bunu kınıyorum.

Değerli arkadaşlar, burada herkes olabilir, Adalet ve Kalkınma Partisi içerisinde her görüşten insan buraya gelip milletvekili olabilir, seçilebilir; geçmişi sosyal demokrat olur, geçmişi millî görüşçü olur, Doğru Yol Partisi, Anavatan kökenli olur ülkücü kökenli olur bunların hepsi normaldir. Bu siyasi partiyi beğenmiştir, burada devlete, millete hizmet edeceğine inanmıştır ve burada millete hizmet etmeye çalışır ama, bir görüşten geldi diye -hepsini kastetmiyorum, aranızda bir sürü ülküdaşımız var, lafımın muhatabı bunların hepsi değil, o kendisini biliyor- geçmişini inkâr edip yeni sahiplerine yaltaklanmak adına kendi geçmişini, ülkücü geçmişini karalamak bir haysiyet ve şeref meselesidir, haysiyet dersinden geçmesi gereken bir davranış biçimidir.

 Bir köpek besliyorsunuz, onunla yıllar geçiriyorsunuz, hoşça vakit geçiriyorsunuz, bir şekilde sizden ayrılan ama beş sene, on sene sonra sizinle karşılaşan o köpek bile size muhabbetli davranırken bu hareketlerin manası ne? Bizim herkesin görüşüne saygımız var ama yüzde 13 diye, yüzde 12 diye bu taraf da yüzde 50 diye küçümsemek önce, demokratik terbiyesizliğin gereğidir, ispatıdır.

İSMAİL AYDIN (Bursa) - Saygınız konuşmanızdan belli oluyor.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) - Buyurun efendim?

İSMAİL AYDIN (Bursa) - Saygınız konuşmanızdan belli oluyor.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) - Biz, kendimize saygı istiyoruz ve karşılığını veriyoruz.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Başkanım, temiz bir dil kullansın arkadaşımız.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) - Siz nasıl algılarsanız algılayın, hiç kimseye teslim olacak hâlimiz yok ve gereğini de yapacağız.

AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Başkan, düzgün bir dil kullanmasını istiyoruz.

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Devamla) - Hepinize saygılar ve sevgiler sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)