Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 9 |
Tarih: | 18.10.2023 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin Meclis araştırma teklifiyle ilgili konuşuyorum.
Değerli arkadaşlar "Devletlerin dini adalettir." Kim söylüyor? Hazreti Ali söylüyor. 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Kenan Evren ve arkadaşlarının darbesine karşıydık ama üç önemli şey yapmışlardı. Bunlardan bir tanesi de Türkiye'ye TUS imtihanını getirmekti, Tıpta Uzmanlık Sınavı'nı getirmekti. O ana kadar iktidar olan partiler, sağcılar sağcıları, solcular gelirse solcuları devlet kademelerine, hemen hemen her tarafa taşıyorlar ama Kenan Evren ve arkadaşları TUS'u, Tıpta Uzmanlık Sınavı'nı getirdiler. Covid döneminde başarılı olmamızın bir nedeni de o Tıpta Uzmanlık Sınavı'ydı ve orada torpil yoktu. Türkiye'nin en zeki çocukları en güzel yerlere geliyorlardı ve uzmanlıkta da en güzel yerleri seçip zekâlarıyla, yetenekleriyle beraber Türkiye'ye hizmet ediyorlardı. Peki, Tıpta Uzmanlık Sınavı var da niye hâkimlikte uzmanlık sınavı yok?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Var.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Niye savcılıkta yok?
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Var, var.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Neden memuriyette yok? Neden öğretmenlikte yok? Şunu söylüyorum: Niye mülakat var? Fetullah Gülen ve arkadaşları yargıyı ele geçirmek için, başka kurumları da önemli kurumları da ele geçirmek için soru çalmışlardı. Peki, niye mülakatı getiriyoruz? En zeki çocuklar gelsinler, hâkim olsunlar, savcı olsunlar ve burada kaymakam olsunlar, mühendis olsunlar, memur olsunlar. Bunların içinde Alevi olsun, Sünni olsun, sağcı olsun, solcu olsun, bunların içerisinde CHP'li olsun, bunların içinde Gelecek Partili, Saadet Partili, AK PARTİ'li olsun, bunların içinde dinli olsun, dinsiz olsun. Niye mülakat getiriyoruz? Geçmişte bu mülakatla ilgili "Ancak 70 puan alanlar mülakata gelir." diyorlardı, o 70 puanı niye kaldırdınız? Eskiden Türkiye'de öğretim elemanlarını ve araştırma görevlilerini alabilmek için "ÖYP" diye bir program getirmiştiniz; ne kadar güzeldi, hiç torpil yoktu. Sonra onu niye kaldırdınız? Niye 1 kişi alırken 4 kişiyi mülakata çağırırken şimdi 1 kişi alırken 10 kişiyi mülakata çağırıyorsunuz? Ve 15 Temmuz hain darbesi sonrasında FETÖ'yle iltisaklı diyerek binlerce hâkim gönderildi; tekrar, yeniden oraya hâkimler alındı. Bu hâkimler alınırken hiçbir zaman tavassut olmamalıydı, referans olmamalıydı, buraya herkes bileğinin hakkıyla gelmeliydi, zekâsıyla ve yeteneğiyle gelmeliydi, öyle 70 puan baremi de getirilmemeliydi; burada en zeki çocuklar, en değerli çocuklar gelip adalet dağıtmalıydılar. Ama Türkiye'de kuvvetler ayrılığı ilkesi Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle beraber ortadan kaldırılmıştır; yasamaya, yürütmeye ve yargıya müdahale edilmiştir. Yargıya nasıl müdahale edildi, yasamaya nasıl müdahale ediliyor örnek vermek isterim.
Sayın Cumhurbaşkanı yürütmenin başında. Burada 15 Temmuzla ilgili... Ben, 15 Temmuz hain darbe girişiminin Komisyon Başkan Vekiliydim; burada, 2'nci yılda bir tören düzenlendi ve bu törende liderler konuştular. O günkü program, Meclis Başkanının hazırlamış olduğu o program hepimize gelmişti ve o programda şöyle söylüyordu...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Burada, bombalamanın olduğu yerde akşamleyin yine aynı şekilde, Meclis dışında da bir tören yapılacaktı. Orada Sayın Kılıçdaroğlu da konuşacaktı, Sayın Devlet Bahçeli de konuşacaktı, başka partilerin temsilcileri de konuşacaktı ama Sayın Kılıçdaroğlu'nun buradaki konuşmasından rahatsız olunduğu için akşamleyin o programda diğer liderlerin konuşmaları da iptal edildi. Kim iptal etti? Meclis Başkanının iradesi üzerinde irade mi vardır? Sayın İsmail Kahraman üzerinde bir irade oluşmuştu ve iptal ettiler.
Ardından, Rahip Brunson davasını söyleyeyim size. Yargı şöyledir... Sayın Cumhurbaşkanı şöyle söyleyecekti: "Benim ülkemde yargı vardır. Dünyadaki tüm yargıları Türkiye'ye çağırıyorum. Bu davaları takip edin; Rahip Brunson davasını, Gezi olayları davasını, Deniz Yücel davasını veya Selçuk Özdağ davasını takip edin. Eğer benim yargım uluslararası hukuk kurallarına, evrensel hukuk kurallarına aykırı hareket ediyorsa konuşun. Benim yargım bağımsızdır, objektiftir ve tarafsızdır." demesi gerekiyordu ve de "Rahip Brunson tutuklanacaksa tutuklanır, serbest bırakılacaksa bırakılır, ona ben karar vermem, benim yargım karar verir." ifadesini kullanması gerekiyordu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - O nedenle, burada bu yargıçların sınavla işe alımları tekrar, yeniden gözden geçirilmeli ve Türkiye'de özellikle tuzun koktuğunu herkes bilsin; eğer yargı olmazsa, hukuk olmazsa Türkiye'de büyük balıkların yırtıp geçtiği...
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Özdağ.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - ...küçük balıkların da takıldığı balık ağları hâline dönüşürüz. Bunun sonucunda da hepimiz bedel öderiz. Mesele, AK PARTİ meselesi değildir; bugün iktidardasınız, yarın muhalefet de olabilirsiniz, başkaları iktidara gelebilir.
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Özdağ.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - O nedenle, ne olur Meclis araştırmasıyla ilgili teklifi kabul edin. Burada hep beraber bir yandan yargı yürüsün, bir yandan da Mecliste bir araştırma komisyonu kurulsun.
Araştırma teklifinizi kabul ediyoruz ve teşekkür ediyor, saygılar sunuyoruz. (Saadet Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)